Dünyanın neresinde olursa olsun, kendisini yaşadığı ülkeye ve halka ait hissetmeyenlerin iktidar hırsları; hep darbeler, kargaşalar ve kaoslar üzerine kuruludur.

27 Mayıs bunlardan birisidir ama ilk darbe 27 Mayıs değildir. İlk darbe, I.TBMM’ye halkın gönderdiği seçilmiş vekillere yapılmıştır.
İkinci Meclise bakıldığında görülür ki, halkın içinden çıkmış, halkın dini ve milli değerlerini yaşayan ve yaşanmasını isteyen vekil sayısı yüzde 80 azalmıştır.
I.Meclis’in sonu ve II.Meclis’in başlangıcından itibaren halkın hilafına bir takım kanunların çıkması için nice anlaşılması imkânsız işlerin döndüğü malumdur.
¥
CHP’nin kuruluşundan itibaren halkın sırtından asla inmek istemeyen malum güruh, iktidarı ele geçirebilmek için yıllardır ihtilal, darbe ve muhtıraya zemin hazırlamayı, “bir iman” haline getirmiş ve bütün enerjilerini bu işlere harcamışlardır.
CHP ve bağlı zihniyetlerin bugüne kadar halkın huzuruna çıkıp; alınların açıklığı ve yüreklerinin cesaretiyle tek oy istedikleri ve seçimle iş başına geldikleri vaki değildir?
II.Meclis’ten sonra ne zaman halkın güvendiği siyasi partiler iktidara geldiyse, memlekette her türlü kargaşa ve kaosun sahibi malum zihniyet olmuştur.
¥
Yani TBMM ile halk arasında bir tel örgü vazifesi gören ve halktan yana olmayan zihniyetler, darbeler ve muhtıralarla kendi varlıklarını kabul ettirmeye kalkışmışlardır.
En barizi ve bilineni ise 27 Mayıs’ta yalnızlıktan kurtulup, yanlarına ırkçıları da alarak orduya darbe yaptırmalarıdır.
CHP zihniyetli çevreler; mevcut çözüm sürecinde olduğu gibi darbelerde, muhtıralarda, 28 Şubat’ta ve Ergenekon’da ırkçılarla birlikte hareket etmişlerdir.
Niye ırkçılardan destek almış ve onlarla birlikte hareket etmişlerdir peki?
Çünkü bu millet; “Bir Kur’an toplumudur,” “Bir Sünnet toplumudur,” “Bir Tevhid toplumudur.” Halkın dininde ise ırkçılık yoktur.
Yeryüzü Allah’ındır ve Müslümanların Peygamberi Muhammed (s.a.v.) “Veda Hutbesi’nde” ırkçılık ile tüm cahiliye inanışlarını ayakları altına almıştır.
Bir Tevhid toplumu olan milletimize karşı tek başlarına mücadele edemeyince, ırkçı taifeyi de yanlarına alarak, güçlerine güç katmışlardır.
¥
Normal yurdum insanları bilirler ki, 27 Mayıs darbesi, Demokrat Parti ve rahmetli Menderes ile arkadaşlarına karşı yapılmamıştır. Bir millete karşı yapılmıştır.
27 Mayıs’tan sonra yapılan darbeler, muhtıralar, 28 Şubat ve Ergenekon yapılanmaları da iktidara karşı değil, halka karşı yapılmış ve yapılmak istenmiştir.
Her darbe ve muhtıra sonrasında olduğu gibi halk bu darbeleri kendisine karşı yapılmış kabul edip, gerekli cevabı vermiştir.
Ama bu cevabı anlamak için normal bir insanın “ihtilal” değil, “idrak” damarlarının açık olması lazımdır.
Allah; “idrak” damarları tıkalı, “ihtilal” damarları açık olan Müslim ve gayrimüslimlerden devletimizi ve milletimizi korusun.