Ajda Pekkan… Yuuuuh!..
Başbakan Erdoğan, “İçkiye müptelâ bir nesil istemiyoruz!” diyor.
Kimse istemez… İçkiye ayyaşlık derecesinde bağımlı olanlar bile istemez!..
¥
Ne sahne…
Ajda Pekkan, bilmem ne üniversitesinin bahar şenliğinde sahne almış.
Birkaç saatlik program için tam 250 bin lira!..
Süper Star filan, yaşı haylice geçkin ve de tepeden ayağa “gergin” bir şarkıcı için hatta herhangi biri için müthiş bir para bu.
Öğrenciler, bu işin hamalı.
Hangi akla hizmetse, dünyanın parasını verip gitmişler konsere.
E, tabii, “Türkiye Laiktir Laik Kalacak!” anlayışının ritüeli olarak, içki de gırla!..
“Talebe”ler kahir ekseriyetle sarhoş!..
Ajda Pekkan, çıkıyor sahneye…
Bir iki şarkı filan derken, sallanmaya başlıyor.
Dördüncüsünde mi ne, tempoyu iyice düşürüyor…
Sallana sallana sahneyi terk ediyor!..
Bu anlarda, 10. Yıl Gençliği, Ajda Ninelerini yuhalamakta!..
“Sarhoş mu geldin Ajda, Yuuuh!”
Sarhoş, birilerini sarhoşlukla suçlamakta!..
Peki suç mu bu?..
Değilse de “kabahat!”
Niçin kabahat?..
Sarhoş öğrenci, Ajda’nın sarhoş olarak konsere çıkmak suretiyle işine ve kendisine saygısızlık yaptığını düşünüyor.
Sarhoş öğrenci, Ajda’nın sarhoş olarak konsere çıkmak suretiyle kendi parasını “haksız” yere aldığını düşünüyor!..
Gecesini berbat ettiğini düşünüyor!..
Yuuuh!..
¥
Halbuki…
Ajda’nın açıklamasına itibar edecek olursak –ki elimizde aksini gösterir bir kanıt olmadığından itibar edebiliriz- ortada sarhoşluk durumu filan yok.
Ajda Hanım, kulaktaki bir rahatsızlıktan dolayı dengesini kaybetmiş.
Tansiyon mansiyon derken, dağılmış.
Sahneyi terk etmesi, mücbir sebepten!..
¥
Ne tablo değil mi?.
Şu alkol denilen belâ, bir bahar şenliğindeki “eğlenceyi” bile rezil ediyor!..
¥
Onlar böyle, süflî ortamda debelenedursunlar…
Bir kötünün yedi mahalleye zararı var.
Ö. Faruk Akman, İstanbul’da bir üniversite öğrencisi…
Yazmış internete…
Bize de göndermiş, “Allah aşkına sesimizi duyur!” diye.
¥
İki yönlü şikayet var kardeşimizden…
Birincisi; “İllegal gruplar ya da uzantıları fakülte panolarına düzgün afişlerin, yazıların asılmasına müsaade etmiyorlar. Müthiş bir baskı uygulayarak sadece kendi ideolojilerine hizmet edenleri astırtıyorlar!..”
Ö. Faruk Akman kardeşimiz, o tür afişlerin asılmasından rahatsız değil.
Sadece, “Düzgün afişlerin” engellenmesine karşı çıkıyor!..
Derin Sol’a çağrısı da: “Savunmaya değer fikriniz varsa, fikrimizden korkmayın!..”
Kardeşimiz bir de, “Bahar Şenlikleri” adı altında sergilenen rezilliklerden rahatsız…
Şöyle dile getirmiş sıkıntısını: “Malum şu an üniversiteler ‘Bahar Festivalleri’ adı altında gençleri gece geç vakitlere kadar kampusta topluyorlar. Kimsenin buna itirazı yoktur ama, festival günü konser öncesi kampus çevresinde kafaları çeken, kaldırımları süpüren o öğrenci(!) sürüsüne kim ne zaman müdahalede bulunacak. Konser sonrası sabahı kampusun etrafını bir dolaşın, ‘kuytu parklardan’ farksız. Her yer kahverengi şişeler, teneke kutular dolu. Sözde eğitim kurumlarının çevresinde alkol satışı yasak. Bizim üniversitenin kapısının karşısında, evet tam karşısında bir tekel bayii var.”
Evet…
Birileri bahar şenlikleri dalgasına ortalığı dağıtırken, bir başkaları da ders çalışmaya çalışıyor!..
Finallere hazırlanan düzgün gençler var ama üniversiteleri kuşatan derin sol onlara rahat vermiyor!..
¥
Bunları yapanlar…
Bir de Ajda Pekkan’ı yuhalamazlar mı!..
İnsanın şöyle derinden bir “yuuuuh!” çekesi geliyor!..