Gençleri nasıl koruyabiliriz?
İnsan yavrusu hayatını tehdit edecek bir tehlike sezdiğinde refleksleri ile kendini korumaya alır ve annenin himayesine çekilir. Çünkü burada bir tehlike vardır ve çocuk kendini korumak zorundadır… Bu, insandaki yaşam içgüdüsünün en saf ve en doğal halidir.
Fakat ilginçtir, hiçbir canlı yaşamını riske atacak ortamlara yaklaşmazken, insanoğlu aklı erdikten sonra, bilerek ve isteyerek kendisine zarar getirecek fiillerin faili olabiliyor.
Dinen haram kabul edilen eylemler, kişinin hem dünyasına hem de ahiret hayatına zarar getirmektedir. Ancak nedendir bilinmez, insan bu zararı gönüllü olarak yaşamaya ve sırtında bir kambur gibi taşımaya karar veriyor… Varlık aleminde sadece insan, boşvermişliğinin, vurdumduymazlığının ve kendini bilmezliğinin kurbanıdır fakat farkında değildir. Mesela, bir genç, içki ve madde kullanımının ruh ve beden sağlığına getireceği zararları bilir, fakat “ iki günlük dünya hayatında günümü gün edeceğim” der ve alkol almaya devam eder… Alkol zihnini ve ruhunu öyle uyuşturmuştur ki, zaman içinde neler kaybettiğini ve nereye doğru sürüklendiğini göremez hale gelir. Nasıl oluyor da, insan kendi elleriyle kendi Cehennemini hazırlıyor anlaşılır gibi değil…!
Dağılan yuvaların, sakağa atılan çocukların talan edilen huzur ve mutluluğun altından da çoğu zaman sarhoş bir adam çıkıyor. Alkol bağımlılığına yakalan bir kişi bütün ailenin huzurunu ortadan kaldırabiliyor...
Alkol insanın, aklını, dimağını iradesini, beden ve ruh sağlığını zayıflatarak, sosyolojik ve psikolojik sorunlara sebebiyet veriyor. Özellikle gençler, yaşamlarının en güzel yıllarında, okumak, araştırmak, değerli hedefler peşinde koşmak yerine, alkolle zihinlerini uyuşturarak geri dönülmez hataların içine düşüyorlar.
Bir toplumda, yaşlılar huzur evlerine, gençler ise içki alemlerine terk edilmişse o toplumda gerçek anlamda bir huzurdan söz edilemez. Bu nedenle gençleri önce eğitimle bilinçlendirmek ve koruma altına almak gerekir diye düşünüyorum.
Son yıllarda Batı’da alkol alımının suçu tetiklediği araştırmamalarla sabitlenmiş ve bu konuda yeni düzenlemelere gidilmiştir. Mesela, İsviçrede alkollü içkilerin üretimi satışı ve reklamının yeniden düzenlenmesine karar verilmiş ve on sekiz yaş altı çocuklar için sınır konulmuştur. Kanada, İsveç, ABD gibi ülkelerde de alkollü içki tüketiminin kontrol altında tutulması gerektiğine karar verilmiştir. Alkolün getirdiği sıkıntılar bütün dünyada tartışılırken, bizim gençlerimiz bunu çağdaşlığın bir gereği olarak görüyor ve diretiyorlar.
Bilindiği üzere İslam geldiğinde içki içme alışkanlığı Araplar arasında yaygındı. Allah bu alışkanlığı tecridi olarak bu insanların yaşamlarından kaldırmış ve onları aydınlık bir geleceğe taşımıştır. Ancak insanlar içki yasağı gelmeden önce sağlam bir imana sahip olmuşlar yasak geldiğinde de hiç tereddüt etmeden ne kadar içki varsa sokağa dökmüşlerdir. O günlerde dökülen içkiler Medine sokaklarında sel olup akmıştır.
Gençlerimizi alkol ve benzeri maddelere karşı korumak için onlara İslami bir bilinç kazandırmamız şart. Aksi takdirde getirilen yasakların bir ayağı havada kalacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.