Yatay geçiş yaygarası
Yüksekokuldan diğerine geçiş yapılmasına öğrenim dilinde “yatay geçiş” deniyor.
Geçiş de bu yoldan kimler geçer?
Siz şayet iktidarın bakanı iseniz, veya Çölaşan ekolü gibi laik düşünceler taşımıyorsanız sizin çocuklarınız o yoldan geçemez.
Bakan Faruk Çelik’in kızı Zeynep Çelik, Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Hacettepe Tıp Fakültesi’ne yatay geçiş yapmış.
Yapamaz mı?
Yapar da elin ağzı torba değil ki büzesin.
Danıştay saldırısını hatırlayın, hanım Çölaşan’ın bu saldırıyı ilk ağızdan kamuya duyurması oldukça ürkütücü değil miydi?
Katil silahındaki mermileri boşaltırken güya tekbirler getirmiş.
Maksat masum Müslümanları hedef göstermek.
Sonra ne görelim, tezgâh tamamen made in Ergenekon.
Şimdi de yatay geçişte sözde torpil olmuş.
Kapanış töreninde provokatör bir öğrenci “ilk 10 bine girememiş Bakan kızını bu salonda oturttular” şeklinde konuşunca rektör alkışlarla protesto edildi.
Çölaşan da kaçırır mı? Gerebildiğin kadar ger…
Gençler bilmezler, 1968 kuşağı çok iyi bilir.
Fakülteler başlıca darbelerin yatağı.
“Ordu göreve” slogancıları buralardan yetiştiriliyordu.
O yüzden Kemalizm üzerinize sinmemişse o fakültelerde sana yer yok.
Öğretim üyesi katiyen yapmazlar…
Özelikle Hacettepe Hastanesi aristokratların yeri. Burada tedavi olmak istiyorsan ya arkan kalın olacak veya özel muayenehanelere giderek hocalara yüklü paralar dökeceksin.
Şimdi öyle mi?
Tüm kapılar halkın desteği ile açıldı. İsteyen istediği hastanede tedavi olabilir, isteyen istediği fakültenin akademisyen imtihanlarına girebilir.
Gençler, Çölaşan amcalarına sorsunlar.
Kendisi Aydın Doğan sermayesinin otağına nasıl yerleşti?
Bu kadar geniş imkânlar nerden?..
Ve niçin?..
Devlet deyince üç beş sermayedar, rejim deyince CHP akla geliyordu.
Baban birkaç Müslüman asmamışsa, arkanda rejimin asıl sahibi CHP yoksa hiçbir kademede görev alamazsın. Hele de namaz kılıyorsan hiç olmaz.
Devran değişti, zincirler kırıldı diye hop oturup hop kalkıyorlar.
Hacettepe Üniversitesi Rektörü’nü Gül atamış.
Gördünüz mü ihaneti?..
Bekçi yapılmayan İmam Hatipliler Cumhurbaşkanı, Başbakan.
Gel de delirme!
Düzen denilen Kemalizm.
Bir asırdır halkın ensesinde geri kalmışlık bozası pişirirken dünyanın en büyük havaalanına, köprülerine, uçak fabrikalarına, yerli otomobiline talip ol.
Başbakan, sen kafayı mı yedin?..
Taksim mitingcisi ne diyor?
Diyor ki “patronun emridir, bu ülkeye fabrika da yok, havalimanı da yok.”
Emilmeye devam…
İşte o yüzden ülkeye şeriat gelecekmiş.
Halk da içinden söyleniyor:
“Şeriat yerli otomobil yapmaksa, dünyanın en büyük havalimanına sahip olmaksa gelsin babam gelsin, başımızın üstünde yeri var...”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.