ABD'nin Türkiye'ye attığı biber gazı Kılıçdaroğlu
Bi biber gazı muhabbetidir gidiyor. Efendim polis göstericilere neden biber gazı sıkıyor, bu gazlar nereden elde ediliyor, filan... Google Amcanın haber verdiğine göre Amerika’dan ve Brezilya’dan ithal ediliyormuş, kilosu 60 dolar civarındaymış. Daha çok kırmızı Şili biberinde ve Arnavutluk’ta yetişen bir cins biberden elde edilen hammadde ile yapılan biber gazı dünya ülkelerinin hareretle tercih ettiği bir gaz olma özelliğini sürdürüyor. AB müktesabatı başta olmak üzere pek çok ülkenin emniyet teşkilatı yasadışı gösterilere karşı en etkili bir gaz olarak biber gazını tercih ediyor. Efendim, bizdeki güvenlik güçlerinin de gözdesi biber gazı. Hatta son Taksim Gezi Parkı eylemlerinde tüm stoklar tükenmiş ve hemen yeni siparişler verilmiş o dost(!) ülkeye. ABD, ilişkide bulunduğu ülkelerde daima “Bir koyundan, üç-beş-on post çıkarma” gayretinde olmuştur. Türkiye’de Taksim Gezi Parkı eylemlerini başlatan ülke ABD’dir ve bu işten kâr eden de... İsrail’e kafa tutan, Birleşmiş Milletler’deki 5’li çeteyi ve onların keyfi vetolarını eleştiren, D-8’leri örgütleyip ABD ve AB ülkelerinin pazarklarına uzanan, bunlarla da yetinmeyip, gözü kapalı, sömürülen diğer ülkeleri de uyandıran, onların gözünü açan ve küresel sermayenin faiz sömürüsüne dur diyen Erdoğan’ı cezalandırıyor ve diğer yandan da bu göstericilere karşı polisimize TOMA, zırhlı araç, ambulans, biber gazı, gaz maskesi ve çeşitli cihazlar satarak kanımızı emmeyi de ihmal etmiyor. Vahşi kapitalizm demek böyle bir şey. Tek kuralı var bu dünyanın “yaşamak için öldüreceksin, merhamet yok!” Ve sömürdüğün her ülkenin bir dosyası olacak elinizde. Orada o toplumun boşta olan sinir uçlarını işareleyeceksin, icabettikçe de kaşıyackasın. Bir 30 yıl sağ-sol çatışması ile zaman kaybeden Türkiye, ardından 30 yılda Türk-Kürt kavgası ile enerjisini ntoprağa verdi, parasını da ABD ve AB ülkelerine kaptırdı. Kasımpaşalı bir adam gelip kırık-dökük yerlerimizi onarmaya, su sızıntısını önlemeye, İMF’yi defetmeye başlayınca bu ülkeye ceza kesilmesi ve tahsil edilmesi gündeme geliverdi. Bu defa çok ilginç bir yöntem denediler. Ellerindeki medya ve bilişim çağının aklın sınırlarını zorlayan gücünü kullanarak ve yine de işi tesadüfe bırakmadan meydana yayılmış ajanları vasıtası ile ortalığı kan gölüne çevirdiler. Tıpkı Türkiye gibi dünkü efendisine kafa tutan Brezilya’da topun ağzında idi. Aynı gösteriler orada da başlayacak ve bu iki ülke küresel sermaye ve onların sahipleri karşısında secde etmeye ve yeniden biata zorlanacaktı. ABD bunu yaparken yerli işbirlikçilerden de olağanüstü destek görecekti. Bilhassa Erdoğan’ı, sandıkta yenemeyeceğini anlayan CHP ve onun “Nevzat Tarhan’lık” lideri Kılıçdaroğlu, gönüllü olarak ABD’ni yanında saf tutacak ve Erdoğan’ı arkadan vurmayı üstelik bir vatanseverlik sayacaktır. Sayın Kılıçdaroğlu, bu muhalefeti yaparken tıpkı ABD’den alınan biber gazı gibidir. Hatta daha da acıdır bu biber gazı! Öyle ki ağzı Urfa biberinden de acı olan bu adamı bir defasında Başbakan’ın muhterem validesi Tenzile Ana’ya küfürden bile beri durmamıştır. O biber gazı sıkarken utanma ve arlanma gibi duygular olduğunu unutmaktadır. Kadrosu da küfür gazı yaymakta ondan aşağı değildir. Biz artık bu küfürbazların sicilin itutmaktan yorulduk. Üstelik polis attığı bibe rgazı küçük bir alana yayılırken, Kılıçdaroğlu’nun ve arkadaşlarının yaydığı biber gazı tüm Türkiye’yi etkilemektedir. Bu gazın tek panzehiri vardır, dua!
Bilhassa gecenin karanlığında, semaya açılan ellerin yaptığı dua:
- Allah’ım, tüm İslâm düşmanlarının planlarını nboz ve bize yardımını esirgeme. İslâm coğrafyası başta olmak üzere bizi bekleyen dünyanın mazlum ve mağdur milletlerine adaleti ve hakkı götürmeyi bizlere nasib et! Rahmetini esirgeme ülkemizden. Düşmanların bize karşı kurduğu tuzakları onlara çevir ve bizi esenliğe, selamete ulaştır.