Her Geceyi Kadir Bilmeli...
"Her olayı hayır bil, her geceyi Kadir bil..." (Mevlâna Celaleddin)
Ramazan ayında orucun farz olmasının yanı sıra bu ayı mübarek kılan özelliklerinden biri de Kur'an’ın Ramazan ayında indirilmeye başlamasıdır.
Kur'an, ilk kez Miladi 610 yılında Ramazan ayının Kadir Gecesi, Cebrail (as) vesilesi ile Peygamberimiz (asm)’a Alak Suresi’nin ilk beş ayetinin indirilmesiyle vahyedilmiştir. Kur'an’ın Ramazan ayında indirildiğinin bildirdiği ayetin hemen devamında Rabbimiz, “içinizden kim bu aya şahit olursa oruç tutsun” buyurarak, orucun Ramazan ayında tutulmasını farz kılmıştır.
Bediüzzaman'ın ifadesiyle "Ramazan-ı Şerifte güya âlem-i İslâm bir mescid hükmüne geçiyor. Öyle bir mescid ki, milyonlarla hâfızlar, o mescid-i ekberin köşelerinde o Kur’ân’ı, o hitab-ı semâvîyi arzlılara işittiriyorlar. Her Ramazan, “O Ramazan ayı ki, Kuran o ayda indirildi.” âyetini, nuranî, parlak bir tarzda gösteriyor; Ramazan Kur’ân ayı olduğunu ispat ediyor."
Ramazan orucunun Kur’ân'ın indirilmesine bakması yönüyle ve Ramazan'ın, Kur’ân'ın en önemli indirilme zamanı olması yönüyle çok hikmetli olduğunu söyler Bediüzzaman ve bu hikmetlerinden birini şöyle açıklar:
“Kur’ân-ı Hakîm, madem şehr-i Ramazan’da nüzul etmiş. O Kur’ân’ın zaman-ı nüzulunu istihzar(göz önüne getirme) ile, o semâvî hitabı hüsn-ü istikbal etmek (güzel karşılamak) için Ramazan-ı Şerifte nefsin hâcât-ı süfliyesinden(bayağı ihtiyaçlardan) ve mâlâyâniyat hâlâttan(faydasız durumlardan) tecerrüt (soyutlanma) ve ekl ve şürbün(yeme-içmenin) terkiyle melekiyet(meleklik) vaziyetine benzemek ve bir surette o Kur’ân’ı yeni nâzil oluyor gibi okumak ve dinlemek ve ondaki hitâbât-ı İlâhiyeyi güya geldiği ân-ı nüzulünde dinlemek ve o hitabı Resul-i Ekremden (a.s.m.) işitiyor gibi dinlemek, belki Hazret-i Cebrâil’den, belki Mütekellim-i Ezelîden dinliyor gibi bir kudsî hâlete(duruma) mazhar olur.” (29. Mektup, 2. Risale, 6. Nükte)
Ramazan ayı rahmet, mağfiret ve bereket ayıdır. Peygamberimiz (asm), ashabına yaptığı bir konuşmada bunu şöyle ifade eder;
Sahabeden Selman el-Farisî (ra) anlatıyor: Allah’ın elçisi Şâban ayının son günü bize bir konuşma yaptı ve şöyle buyurdu:
“Ey insanlar! Bereketli ve büyük bir ayın gölgesi üzerinize düşmüştür. Bu öyle bir ay ki, onda bin aydan daha hayırlı olan bir gece vardır. O öyle bir ay ki, Allah o ayda oruç tutmayı farz kılmış, gecelerini nafile ibadetle geçirmeyi teşvik etmiştir. Ramazan ayı sabır ayıdır. Sabrın sevabı ise cennettir. Ramazan, yardım etme ve ihsanda bulunma ayıdır. Bu ayda müminin rızkı artar.’” ((İbn Huzeyme, Sahih, III, 191-192,) (Thk. M. M. A’zamî))
"Rabbinizden indirilenin en güzeline uyun" buyurur Allah. Bu Kur'an’la olur, bu vicdanla olur. Kur'an kalplerimize insin, yerleşsin ki en güzeline uyabilelim. Sözün en güzelidir, hayatın suyudur, ışığıdır Kur'an. Kalplerimize şifadır; sevmeyi ve merhameti bize öğretir. Gerçek sevgiye ulaşabilmek için, öncelikle Kur'an ahlakını yaşamak gerekir. Allah'ın hoşnutluğunu ve sevgisini kazanmak için güzel ahlâk gösterdiğimizde, birbirimizi de Allah rızası için sevebiliriz. Böylelikle sevgi, şefkat, merhamet ve hoşgörü -Allah'ın dilemesiyle- toplumun geneline yayılır.
Allah'tan mesaj, kesin delil olan ve hidayete ulaştıran Kur’an, insana önündeki yollardan hangisini seçeceğini işaret eder. Onun güçlü İlâhi ışığı, göremeyen gözleri açar. Kalpler imanla, ruhlar Kur’an ahlâkıyla nurlanır…
Rabbimizin Katından bir ikramı olan bu mübarek gece-ler-de derin iman ve ilim için dua edelim. Ramazan'ın, oruç ibadetinin ve bin aydan hayırlı Kadir gecesinin hikmetleri kavramaya çalışalım. İslam âleminin bir ve birlik olması için, insanlığın huzuru, sevgi ve kardeşliği için, samimi bir kalple Allah'a yakaralım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.