Duâ, olumlu veya olumsuz hadiseleri olduğu gibi kabul etmek ve ona göre bir duruş sergilemektir. Hatta olumsuz olayların tesirini azaltmak, olumluya yönlendirmektir.
Olay, kişi ve nesne/objelere iki türlü yaklaşırız: Müsbet (olumlu, pozitif), menfî (olumsuz, negatif).

Nötr bir nesneyi/hâdiseyi, olumlu/olumsuz; olumsuzu olumlu veyahut olumluyu olumsuz değerlendirebilir, görebiliriz. “Oh bardağın yarısı dolu!” veya “Vah, yarısı boş!”; “Ne güzel, rahmet yağdı!”, “Vay be yağmur bastırdı!” diye aynı olayı farklı farklı değerlendiririz. En olumsuz şeyleri bile pozitif bakışımızla güzele çevrilebilir veya güzel yönlerini öne çıkarabiliriz. Peygamberimiz (asm) köpek leşinin koku ve çirkinliğini nazara verenlere karşılık, “Ne güzel dişleri var!” diyerek müsbet bakışı dersi verir. Pozitif bakış; sevinç, lezzet, hareket; negatifi ise elem, hüzün, durağanlık, karamsarlık getirir.
Dua, imânın, kulluğun tezahürüdür. İman pozitif, olumlu bir bakıştır. Duâ da, olumlu bakmayı ve düşünmeyi netice verir. Bediüzzaman, olumlu düşünmeyi, “Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen hayatından lezzet alır” şeklinde formüle eder.
Güzel/olumlu düşünme zihin tarlasına güzel manalar; olumsuz düşünme ise menfî mânâlar ekmek demektir. “Yapamam, başaramam” tarzında negatif yaklaşımlar; peşinen olumsuza şartlanmaktır. O takdirde gerçekten de çoğu kere yapamaz. Daha doğrusu ona oldurulmaz. Azim ve sebatla “Allah’ın izniyle yaparım, ederim” gibi ifadelerle beynini, duygularını motive edip programlayan da çoğu kere kazanır. Tabiî bize düşenin çalışıp çabalamak olduğunu, muvaffak edecek olanın ise Cenâb-ı Hak olduğunu unutmamamız gerekir.
Duâ, menfî, yanlış, bâtıl düşünceleri ve bakışı atarak beynimizi, gönlümüzü olumluya yönlendirmektir. Bu ise, iç dünyadaki problemleri halletmek, sıkıntı, stres, gerginlik alanından uzaklaşmak; huzur ve mutluluğun deryasında yüzmek demektir.
Duâ eden, olumlu bakar, güzel düşünür. Güzel düşünen hayatından lezzet alır.
Güzel/olumlu düşünen, bakan, duâ ile zihninin tarlasına güzel manalar eker. Ve kim ne ekerse, onu biçecektir. Tevekkül içerisinde “Yaparım, ederim inşaallah” diyen zihnini, gönlünü olumluya motive edip programlamış olur.
Netice itibariyle duâ, müsbet düşünceyle bakışı, o da pozitif güç, olumlu enerji pompalar.