Palalı saldırgan, bombalı terörist!..
Yeni Akit’in gezi olaylarına dair haberleri birilerini fena halde rahatsız etmiş durumda.
Rahatsızın biri de, iftardan duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor manşetinden.
Genelkurmay Başkanlığı’na saldırıyor; “Laik devlette iftar mı olur!” muş!
Yeni Akit’ten rahatsız olan iftardan da rahatsız.
Tablo gayet net!..
¥
Vaziyet aşikâr; gezi olaylarının yeniden alevlendirilmesi yönündeki çağrıların hız kazandığı bu günlerde, Yunanistan’da “gezi silahları” ele geçiriliyor.
AK Parti Genel Merkezi’ni daha doğrusu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı, bir de Adalet Bakanlığı’nı bombalayan adam ve diğerleri…
Lav silahları, mermiler, bombalar…
İçişleri Bakanı Muammer Güler konuya ilişkin açıklamasında, “Gezi terörünü devam ettirmek isteyen” teröristlere dikkat çekiyor:
“Gezi olaylarıyla birlikte başlayan ve toplumsal gerginliği artırmaya yönelik eylemlerin her fırsatta tekrar edilmek istendiğine dair elbetteki bir duyumumuz var. Bunu da görüyoruz!”
¥
“Derin Sol”un bombaları patlayacak yer arıyor.
İstihbarat birimleri tam mesaide.
Gezici katliamına engel olmak, memleketin öncelikli meselesi.
TCK 312, MÜEBBED!..
Yeni Akit’in “iftar”dan bile rahatsız olanları rahatsız eden haberlerinden bahisle başlamıştık…
Bazı kamu görevlilerinin “gezi terörünün” üzerine gitmemesini eleştirdiği için de “Derin Sol”un tepkisini çekiyor Yeni Akit.
Tartışma sürüp giderken, bir haber:
“Palalı saldırgan için 27 yıla kadar hapis talebi!..”
Memleketin dört bir yanında sürekli olarak cereyan eden ve çoğu zaman faillerinin tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasıyla “nihayet” bulan bir eylem…
Yaptığı doğru mu?
Değil, yapmasaydı iyiydi.
Ama bunlar oluyor, her gün yüzlercesi oluyor.
Buradaki mesele failin kimliği değil; palalı denilen adam içkici de olabilir, hatta BDP’li ve CHP’li de…
Adamın nasıl yaşadığı değil mesele, bizim gibi düşünüp düşünmemesi de değil…
Adamın eylemine karşı çıkmak başka, kıyma bıçağı sallamaya 27 yıl hapis talebine sevinmek başka.
Palalı adam, seni sevmiyorum yaptığını benimsemiyorum ama adil yargılanma hakkına saygı duyuyorum!..
¥
Adil yargılanma şart.
Bu, gezici takımı için de geçerli…
İçlerinde “masum” olanlar vardır, eylemlere “akıl erdiremezliğinden” dolayı katılanlar da vardır ama hiç şüphesiz, bütün memleket de gördü ki, resmen terör estirenler de var.
Sokaktaki vatandaş, bir pala sallayıp tekme atana 27 yıl isteyen mekanizmalardan, terör eylemlerinin hakkını veren takibat bekliyor.
¥
Mesele ne?..
“Gezi teröristlerinin” birçok twitle, hatta basın bildirisiyle ifşa ettikleri üzere eylemlerin temel hedefi “hükümeti yıkmak”tı!..
Hükümeti legal yollardan nasıl yıkarsın?.. Desteklediğin partinin iktidar partisinden çok daha fazla oy almasını sağlayacak demokratik faaliyetlere hız vererek.
İktidar partisinin yanlış ve eksikliklerini gösterip, desteklediğin partinin iktidara gelmesi halinde bu yanlışları asla yapmayacağına ve eksiklikleri de süratle gidereceğine ikna ederek.
Gidersin sandığa, alırsın seçimi, devirirsin hükümeti.
¥
“Başka yollara saparsan” eğer…
O konuda bir hüküm var:
Hükûmete karşı suç MADDE 312. - (1) Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs eden kimseye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir. (2) Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi hâlinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.”
¥
Gezi Terörü’nün bu maddenin kapsamına girmediği nasıl söylenebilir?
ŞAHİN’İN DEĞERLENDİRMELERİ
Bunları yazmıştım ki, Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı’nın TRT Haber ekranlarındaki İnce Çizgi adlı programına katılan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in sözleri çekti dikkatimi…
Soru üzerine, “Gezi eylemlerinin TCK 312 kapsamında değerlendirilmesi gerekir yani failler hakkında ağırlaştırılmış müebbed hapis talebinde bulunulması gerekir.” diyen hukukçulara hak verdiğini söylüyor Sayın Şahin.
Aklın yolu bir, madde de oraya buraya çekmeye müsait değil.
Gayet net!