Vatandaş Mustafa’nın “Büyük Devlet” hayali
Mektubu okuyunca, aklımıza Rahmetli Şehidimiz geldi:
Merhum Başkan, Büyük Başkan Şehit Muhsin Yazıcıoğlu, çok daha geniş bir hayalin peşinden koşuyordu. Bunun için de, dünyadaki Müslüman gruplarından bir çoğunun liderleri ile temastaydı. “Müslüman Kürtlerin” Kuzey Irak ve Suriye’deki kanaat önderleri ile de sık sık görüşüyordu.
Kardeşlerimizin, bütün Kürtlere zarar veren “İsrail uşağı Marksist-Baasçı terör örgütlerinin” kara gölgelerinden kurtulmalarına ve Türkiye merkezli büyük bir oluşumun parçası olarak rahatlamalarına vesile olmak istiyordu. “Büyük Türkiye” hayalinin peşinden koşmaya başladığı günlerde katlettiler Rahmetli Başkan’ı…
¥
Bunlar geldi aklıma o mektubu okurken…
O mektup…
“Vatandaş Mustafa’nın hayali.”
Mehmet Gürgen adlı kadim okuyucumuz bugünlerde çok hasta. Muhterem Abdullah Büyük Hocamızın sınıf arkadaşı Mehmet Gürgen için bu mübarek günlerde dua edelim, Yüce Allah (C.C.) şifasını ve hastalıktan kaynaklanan ıstırabın sabrını versin. Amin.
¥
Mehmet Gürgen, oğluna Yeni Akit gibi “yürekli” gazeteden asla kopmamasını, bu vefakar, cefakar insanlarla her durumda gönül birliği içinde olmasını “vasiyet” etmiş…
Allah şifalar versin, hayırlı ömürler versin.
¥
Muhterem Mehmet Gürgen’in oğlu Mustafa Gürgen de İnşallah babasının izinden yürüyecek… Müslüman dünyasının, ülkemizin meseleleri üzerine kafa yoran bir dost. Dedik ki; hem hasta ağabeyimiz için bir moral olsun, hem de “Vatandaş Mustafa” için bir teşvik unsuru…
“Bir yazı kaleme al Mustafa kardeş, duygu ve düşüncelerini dök oraya.”
Yazdı… İçinden geldiği gibi, düşündüğü gibi.
Buyrun:
Vatandaş Mustafa’nın hayali... Evet sevgili okuyucular, ilk önce benim gibi basit bir okuyucuyu ülkemizin değerli bir gazetesinin köşesinde beni misafir eden dosta teşekkürü bir borç bilir, siz değerli okuyuculara da zaman ayırıp yazdıklarımı sonuna kadar okuyacağınız için teşekkür ederim. Bu satırları kim olduğumu ve ne olduğumu önemsemeden sadece VATANDAŞ MUSTAFA olarak kaleme aldığımı da bilmenizi isterim.
Şimdi gelelim lafın özüne benim vatandaş olarak ne istediğime; ben bir hayal kuracağım sizden istediğim kuracağım bu hayale ortak olmanız. Ülkemiz artık kalıbına sığmıyor ve insanımızın hayalleri gelişerek büyümeye başladı. Ülkemizdeki bunca olayın kaynağı da bu sanki, bu sıkıntılar… Bir bayanın doğum yaparken çektiği doğum sancıları gibi ülkemizde bu tür sıkıntılar çekmekte; bu işin sonunda da ya nur topu gibi yeni sorunlarımız ya da nur topu gibi yeni oluşumlarımız olacak, bakalım zaman bize ne gösterecek. Bu sıkıntılar aslında emperyalist güçlerin ve yerli işbirlikçilerinin ülkemize giydirmeye kalktığı bizim gerçeklere uymayan elbisenin her tarafından patlaması ile başlayan bir sancılanma sürecidir.
Diktireceğimiz yeni elbisenin tam üzerimize göre mi yoksa büyümeye odaklı, en az bir beden büyük elbise mi olacağına karar verme vaktidir.
Konuyu açacak olursak... Şu an önümüzdeki çözüm sürecini başarıyla götürebilirsek, Türk’ün-Kürd’e, Kürd’ün Türk’e, Sünni’nin Alevi’ye, Alevi’nin Sünni’ye Allah katındaki takva haricinde üstün olmadığını öğreterek toplumsal uzlaşmayı sağlarsak… İnsan en fazla hayalini kurabildiği kadar ilerleyebilir… Ben bu hayali kuruyorum; biz niçin birleşmeyelim:
Kuzey Irak’taki 4,5 milyon, Kuzey Suriye’deki 2 milyon, Azerbaycan’daki 9 milyon insanın Türkiye ile üniter devlet yapılarını koruyarak birleşmesi sonucu oluşturacakları “BÜYÜK DEVLET” yapılanması…
Niçin olmasın? Küçük bir hayalim var; 90 milyonu aşan nüfusu, kişi başına 30 bin doları bulan milli geliri ile dünyadaki en güçlü ilk 10 ülke arasına girerek cazibe merkezi haline gelecek bir “Büyük Devlet.”
¥
Hayallerimi ifadeyi ben burada kesiyorum, ya siz bu hayali okurken kurabildiniz mi? Unutmayalım ki ampul de Edison’un bir hayali idi şimdi gerçek oldu, bir gün bizim de bu tür hayallerimiz gerçek olabilir yeter ki biz gerçekten isteyip bu hayal için çalışalım.
SAYGILARIMLA. Mustafa Gürgen / ANKARA