Serdar Arseven

Serdar Arseven

Sarıgül’ün “Kilise Yemeği”

Sarıgül’ün “Kilise Yemeği”

Mustafa Sarıgül’ü CHP’nin başında görecek miyiz?..
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek bu konuda hayli iddialı ifadeler kullanıyor:
“Sarıgül’ün CHP Genel Başkanlığı hayırlı uğurlu olsun. Kılıçdaroğlu, istediği kadar yırtınsın gücü yetmez. 2 manşetle Kılıçdaroğlu’nun ipliğini pazara çıkarırlar. Görüştüler ve bitti bu iş.”
Mustafa Sarıgül’e yakın isimler de böyle, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı kesinlikle Sarıgül’dür. Bu konuda sıfır problem var!” yollu sözleri ile dikkat çekiyor.
¥
Sayın Sarıgül’ün “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı yüzde 100 benim. Size verdiğim telefon numarasını, ‘Genel Başkan’ diye kaydedin. Yerel seçimlerin ardından 4 ay içinde CHP’nin başına geçiyorum” dediği öne sürülmüştü.
Mustafa Sarıgül’ün yakın çevresinden “ABD desteği de tamam!” mesajları alıyoruz.
Sayın Sarıgül’e ABD’de gösterilen yoğun ilgi meselenin “esasa” ilişkin bu tarafının da halledildiğine dair söylemlerin ana malzemesi.
Koç topluluğunun açık desteği malûm.
Demirel takımı da ona çalışıyor.
Siyasetin başarısız “çapulcu”su, meşhur banker de o taraflarda!..
¥
CHP’nin başına geçmek de, orada başarı sağlamak da güç iş.
Diyelim ki, genel başkan oldunuz…
Külüstür otomobille nereye kadar?
Sarıgül’ün çevresinde toplanan isimlere “Onu Kemal Kılıçdaroğlu ile kıyaslar mısınız?” diye sorduğunuzda, birtakım avantajlardan bahsediyorlar.
Sarıgül, “Rejim krizine” dönüştürülen tartışmalara fazla karışmamış.
Gezi olayları için, yoğun ısrarlara dayanamayarak “Halk hareketi” demiş ama sıcak çatışma bölgelerinden uzak kalmaya dikkat etmesi, onun liderliğindeki bir CHP’nin “farklı kesimlerden” de oy alabilmesinin yolunu açmış.
¥
Mustafa Sarıgül, “liderlik” yolunda dikkatli adımlar atıyor.
Şişli ve diğer yerlerdeki “manevi dinamik” niteliğindeki zatlarla ilişkilerinde esnek olmaya, onları dinlemeye ve makul taleplerini yerine getirmeye gayret sarf ediyor.
Yönettiği alandaki “cami derneklerinin” yöneticileri ile yakından ilgileniyor.
Hiçbir tasarrufu “rast gele” değil; Ermeni Kilisesi’ndeki “Ramazan Bayramı yemeğine” boşuna katılmadı, bu organizasyona tam destek vermesi sebepsiz değil.
Sayın Sarıgül’ün bu “ilginç” Bayram yemeğinde yaptığı konuşma da, esas hedefinin İstanbul’a değil, Türkiye’ye Başkanlık etmek olduğunu, hatta “dünya çapında bir lider” olmayı canı gönülden arzuladığını ortaya koyuyor:
“Dünya barışı ve insanlık tarihi için çok önemli bir olay. Dünyaya gelirken hangi kökenden, hangi etnik gruptan olacağımızı biz bilemeyiz. O Rabbimizin bize vermiş olduğu bir güzelliktir. Bu nedenle ben Feriköy Ermeni Kilisesi’ne ve vakfımıza çok teşekkür ediyorum. Bu ortamın bütün dünyada hakim olmasını diliyorum.”
İlçe Belediye Başkanı’nın dünya barışının nasıl sağlanacağına dair iddialı mesajlar vermesi, hedeflerinin büyüklüğüne işaret!..
¥
Dedik ya; CHP’nin başına geçmek de orada kalmak da zor iş.
Kemal Kılıçdaroğlu, kaset dalgasına koltuğa oturtuldu oturtalı büyük çileler çekiyor.
Bir tarafında Abdullah Öcalan’ın “esas” avukatı diğer tarafında ise “Habire Kürtleri küçümseyen” bayan parti yöneticisi…
Kılıçdaroğlu, Ergenekon mahkûmlarına kol kanat gerdikçe partisindeki “Kürt Ulusalcılarından” tepki alıyor; çözüm sürecine yeterince karşı çıkmadığında da “Türk Ulusalcılarının” hedefine yerleşiyor.
¥
Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi “iktidara taşıyabilecek” özelliklere sahip olmadığı kısa süre içinde ortaya çıktı.
CHP’liler genel başkanlarından memnun değil.
Mustafa Sarıgül ise, AK Parti’den seçimler boyunca sandık tokadı yiyen CHP’lilerin “Ne pahasına olursa olsun iktidar!” arzularına hafiften de olsa gülümseyen bir isim.
¥
Doğrusunu isterseniz, Mustafa Sarıgül benim asabımı en az bozan CHP’lilerden.
Bazı yönlerini takdir ettiğimi bile söyleyebilirim…
Lâkin…
İşin “Lâkin” tarafında CHP var…
CHP, milletin belleğinde ve hatta bugününde öylesine kötü fotoğraflarla yer ediyor ki, bu partinin başına değil Mustafa Sarıgül, herkesin sevdiği kıymetli İlahiyatçı Nihat Hatipoğlu bile gelse kurtarmaz!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi