Yolda “Memleket” Düşünceleri
“Bayram” deyip düştük yollara…
Ana-baba, eş- dost, akraba görmek için…
“Gördük mü?”
Gördük, görmesine ama…
Gündemi yakaladığımız yerde içimiz “cızz etti.”
“Müslümanlar kardeştir” ne de olsa…
Bir de “ Müslümanlar bir vücudun azaları gibidir…” sözü var ki…
İşte tam da burada durmak lazım…
Ayrıca, bu yazıyı yazarken dişimdeki ağrı da başıma vurmasa ne güzel olurdu…
“Kardeş ağlarken “Bayram” neyime?” diyememek… Ne büyük zaaf…
İçimden bir ses “gözden ırak olan gönülden de ırak olur” sözünü hatırlattı…
Bir teselli!!! oldu ama… Nereye kadar?
Araba kullanırken düşünmeye bir hayli imkanım oldu…
Anamın-babamın “memleketi” başka, benim ki başka, çocuklarım ki başka…
İyi de biz nereliyiz?
Olurda bir gün yaşadığımız yerden “memlekete” dönmek istersem, “köyümün yağmurlarında yıkanayım” dersem nereye gideceğim?
İçime “gurbet hüznü” çöktü… Kendimi “ vatansız” hissettim bir an.
“Doğduğun yer değil, doyduğun yerlisin” dedim kendi kendime. Sonrasında da acı acı güldüm.
Yurtdışına gidenleri, hicret edenleri, geri dönmek isteyip de dönemeyenleri, vatan toprağına hasret kalanları ve de ruhunu gurbette teslim edenleri hatırladım.
Bir “elhamdülillah” diyesim geldi, fakat tereddüt ettim. Demek mi iyi, dememek mi karar veremedim.
Köyüme girerken annemin de duyduğunda gözlerini yaşartan “ ben gurbette değilim, gurbet benim içinde…”şarkısının radyo da çalmaya başlaması…
Bir “off “çektirdi…
Dostumun telefonla haber verdiği davet, hüznümü biraz dağıttı.
Çanakkale’nin Lapseki ilçesinin bir beldesi olan Çardak’ta kurulan Çardaklıyız Biz Derneği ile Belediye el ele verip 280 yıldır devam eden Çardak Panayırı ve Güreşlerini daha etkin hale getirip Çardaklıları köylerine bekliyorlar.
Tatil yerlerine gitmekten memleketine gidemeyen, çocuklarını köyüne götürmeyenler için bir bahane olacak bence.
Vatan toprağında “memleketsiz” çocuk yetiştirmemek için mutlaka yılda bir, olmadı 2 yılda bir köyümüze geri dönelim…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.