Abdullah Gül, Mehmet Ağar, Deniz Baykal, yeni parti?..
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün MHP vekillerinden biri ile “mutat hale gelen” görüşmesinden bir takım anlamlar çıkartanlar var.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da “devre dışında bırakılmak istenmesinden” bu yana hayli hareketli olması ve Köşk merkezli çalışmalarına hız vermesi de gözlere takılmış.
Arada “Hizmet”in de lafı geçiyor, bazen arada bazen en önde.
•
Bunlar olacak; üç dönem meselesi var, Cumhurbaşkanlığı seçimi var, genel seçimde listeye giremeyeceğini görenler var, çözüm süreci var, Gezi tezgahı var, var oğlu var…
Sayın Gül de kapıyı kapatacak değil, Cumhur’un başı olarak dinleyecek, anlayacak…
•
O taraflardan uzun boylu bir sıkıntı çıkmaz; “Hizmet”in hizmetlerine sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi, “Durmak yok yola devam” ruhunun devamına bağlı.
AK Parti bir gitsin; memleket düşmanları “Hizmet” hareketinin müntesiplerini perişan eder, memleketini sevmeyen “Hizmet”i sevmez, ona ne şüphe.
•
Öte yandan, Sayın Gül, “yok sayılabilecek” bir devlet adamı değildir.
Büyük bir Devlet Adamı’dır.
•
Sayın Erdoğan gibi karizmatik ve milletin en az yarısı tarafından canı gönülden sevilen bir lider de, hali hazırda mevcut değildir.
Bu öyle zorlamayla olmaz, İngiltere ile olmaz, Silikon Vadisi ile olmaz, verilmiştir, vardır ve var olduğu için vardır.
Sayın Gül ile Sayın Erdoğan’ın ülkenin aydınlık yarınları için –birlik ve beraberlik halinde- sarf etmeleri gereken daha nice enerji var, memlekette bu ikilinin oluşturduğu sinerjiyi başka bir formülle yakalamak da pek mümkün görülmüyor.
•
AK Parti’nin şu veya bu oranda Rahmetli Erbakan eğitiminden geçmiş kanatlarından uzun boylu sıkıntı sadır olmaz.
Sıkıntı çıksa çıksa Milli Görüş’ten nasiplenememişlerden çıkar!
•
Öbür taraflardaki hareketlere gelince.
Kemalist sağcı Devlet Bahçeli ile Kemalist solcu Kemal Kılıçdaroğlu’nun hükümsüz kaldığı muhalefet cephesinde yeni bir oluşum için bir şeyler yapılıyor.
Mesela,
Tam 20 ilden gelen “Ülkücü Müdürler” geçtiğimiz hafta sonu Ankara’da fink attı.
Siyasetin önemli simalarından Mehmet Ağar ile Deniz Baykal’ın görüşmesi, gündeme “Yeni bir siyasi oluşum mu?” tartışmalarını düşürmüştü.
İşadamları, belediye başkanları vesairenin de katılımıyla gerçekleşen çalışmaların bir ayağında da Süleyman Demirel, Hüsamettin Cindoruk gibi “ağır toplar” var.
“Çözüm süreci”nin PKK tarafından sabote edileceği, Gezi Parkı sürecinin versiyonlarıyla ve sertleşerek devam edeceği, birtakım provokasyonlarla gündemin iyice ısıtılacağı, Erdoğan’ın büyüsünün bozulmaya başladığı vesaire gibi “varsayımlardan” hareketle yeni bir oluşum düşünüyorlar.
Ünlü Ulusalcı Emine Ülker Tarhan bile potada, düşün hareketin vaziyetini!..
AK Parti’den de bazı rahatsız tipleri alabilirlerse…
Oooh, yağ var “Bal” var, yarı yarıya kâr var!...
Yatak odasındaki rüya!...
•
Sayın Gül, Sayın Erdoğan, Sayın Hisarcıklıoğlu gibi isimlerin öne çıktığı ve Hizmet’in aktivitesinin de anıldığı çalışmalardan memleket için bir sıkıntı çıkmaz.
Öbür taraf; Kızıl Elma cephesi ise sonuca ulaşamaz ama bayağı gündem işgal eder.
*
Ulusalcı çırpınışlar; önümüzdeki aylar haşin saldırılarla geçecek amma velakin, durmak yok, yola devam!..
Sayın Gül, Sayın Erdoğan da makam için mevki için birbirlerini yemez; boşuna yalanmasın “Gezici” kafa!..