Millet desteğinde kırılma yok; “Şer odaklarının hedefindeki Usta’ya sahip çıkmak benim için namus borcu haline geldi!” yollu ifadelerle sıkça karşılaşıyorum.

Geçtiğimiz günlerde Kızılcahamam’da bir grup vatandaşla muhabbet ediyorduk; ben “Erdoğan’a sahip çıkmanın öneminden” bahsederken birileri karşı çıktı.
Ciddi ciddi tartışma moduna girdik.
Biraz sonra bize karşı çıkanlar müsaade isteyip ayrıldı.
Geriye kalanlardan biri dedi ki; “Kulak asma hocam bunlara, buradakilerin tamamı neyin ne olduğunu bilir. Tayyip abimizi sahipsiz bırakmayız.”
Şaşırdım.
“Ya arkadaşlar” dedim, “Adamlarla en az yarım saat tartıştık, biriniz ağzınızı açmadınız, şimdi mi konuşuyorsunuz?”
Tavırlarının izahı basitmiş meğer;
“Bunlar şimdi dertli;  adamları içerde, sandıktan ümitleri yok, konuşup duruyorlar kendi hallerinde. Bizler cevabı vereceğimiz yeri bildiğimizden rahatız.”
*
Böyle bir durum var; Recep Tayyip Erdoğan’a omuz veren milyonlar, sonuçtan emin bir şekilde bekliyor.
Erdoğan hangi grupların hedefinde ve hangi sebeplerden dolayı hedefinde diye sorduğunuzda gayet net cevaplar alıyorsunuz…
-Erdoğan hedefte çünkü, O’nun “Değişimini” yanlış yorumlayanlar, ilerleyen vakit içinde şaşkınlığa uğradılar.
-Zannediyorlardı ki, ‘değişen’ Erdoğan prensiplerinden vazgeçti. 
-Zannediyorlardı ki, “değişen” Erdoğan, Türkiye’yi “reel politik” adına batıya râm etme projesinin uygulayıcısı oldu.
-Zannediyorlardı ki, İsrail’e karşı çıkmanın siyasilere nasıl bedel ödettiğini gören Erdoğan, İsrail politikalarının taşeronu olmayı kabul etti.
-Zannediyorlardı ki, Erdoğan ‘meşruiyeti tescil’ derdindeydi, ‘beyaz türk’ denilen devrim yobazlarına yaranmak için bin türlü hareket çekecekti.
-Zannediyorlardı ki, 11 yıl öncesine kadar memlekete hakim olan hortum, soygun, vurgun ortamı, bu dönemde de devam edecekti.
-Zannediyorlardı ki, milletin kaynakları dün olduğu gibi bugün de hortumculara yedirilecekti.
-Zannediyorlardı ki, Erdoğan da “Dün dündür bugün bugün!” diyecekti.
-Zannediyorlardı ki, Erdoğan da milletin güvenine ihanet edecekti.
-Zannediyorlardı ki, Erdoğan 28 Şubat sürecinin taşeronu birkaç medya grubuna boyun eğecekti.
-Zannediyorlardı ki, AK Parti’deki farklı kanatlar birbirlerine düşecek, Erdoğan partiyi idare edemez hale gelecekti.
-Zannediyorlardı ki, vandallar sokağa sürüldüğünde Erdoğan “geri adım” atacaktı ya da geri adım atmasa bile “bazı muhafazakar/liberal unsurların” da iştirak edeceği “Erdoğan memleketi geriyor!” propagandasıyla arkasındaki millet desteği eriyecekti.
-Zannediyorlardı ki, Recep Tayyip Erdoğan, “geri adım atmasından” cesaret bulan güruhun gittikçe artan baskısına dayanamayacak ve çekip gidecekti.
*
Recep Tayyip Erdoğan’ın hangi sebeplerden dolayı hedefe yerleştirildiğini görmek için, kimler tarafından hedefe yerleştirildiğine bakmak yeter!..
Kimler hedef alıyor O’nu?..
Mısır’daki darbeyi, Suriye ve Mısır’daki katliamları şu veya bu kıvamda destekleyenler, Siyonizm kurgusu Baas mensupları, mezhepçiler, faizciler, üniversitelere ikna odaları kuranlar, darbeciler, devletin geri ödemesiz kredisiyle devletin mallarını kapanlar, karanlık cinayetlerin gölgesinde medya grubu sahibi olanlar, zamanın teşvik dağıtmaktan sorumlu bakanlarına –işleri biraz gecikti diye- sülale boyu küfür yağdıranlar, faşist, Siyonist, Marksist...
Ve dahi;
Sözde “liberal” özde “haberal” takımı…
¥
Millet bunları görüyor…
Baskı, tehdit, şantaj, hakaret, kapatma davası, muhtıra, 367, darbe girişimi, suikast teşebbüsü, sokak terörü, ekonomiyi batırma çağrıları, ‘Bu sonbahar çok sıcak geçecek’ naraları, orada burada kirli toplantılar, bir türlü tezgah…
Bütün bunlar olmuş ve oluyorken hâlâ konuyu kavrayamayan da bildiği gibi yapsın.
Aklı olmayanın sorumluluğu da yok!..