Neden şeytandan Allah’a sığınıp duâ etmeliyiz?
Başlığa çıkardığımız bu soruya vereceğimiz ilk cevap şudur:
Zirâ;
* “Nâr-ı Semûm denen dumansız ateşten” (Hicr Sûresi, 27) yaratılan şeytan bizim apaçık ve en büyük düşmanımızdır.
* “Şeytan, kendisine tabi olanları alevli ateş halkından olmaya çağırır.” (Fatır Sûresi, 6.)
* İblis, “Gözetlemek üzere senin doğru yolunun üzerine pusu kurup oturur. Önümüz, arkamız, sağımız, solumuzdan sokulur; şükürden alıkoyar.“ (A’raf Sûresi, 11-18.)
* Şeytan bizi isyana teşvik eder. Kin ve nefret doludur, kin ve nefretle doldurmaya çalışır.
* Etkileyici, cazibedar/sehhardır. (Maide Sûresi, 91.)
* Nâs Sûresinde belirtildiği gibi “vesvâs ve hannâs”dır.
Vesvâs; insanın kalbine ve aklına lüzumsuz ve alçakça düşünceleri atan; hiç belli etmeden fısıldayan, gizliden gizliye aldatma ve ayartma için fiskos edip duran; sinerek, gerisin geriye çekilerek fenalığa sürükleyen; değişik stratejilerle Hak’tan yüz çevirten; sineleri işkillendiren, demektir. Kur’ân, onun “mesajını süsleyerek” (Hicr Sûresi, 39-40) olumsuz/negatif duyguları vesvese verdiğini haber verir.
Hannâs; Allah anıldığı zaman geri çekilen, sinen, o esnada kaybolan, sıvışıp gidendir.
* Şeytan; insanın damarlarında dolaşıp sû-i zânna / kötü düşüncelere atar. (Bediü’l-Halk, 11.)
* İmân esasları ve tevhid konusunda şüpheye düşürür. (Buharî, Bediü’l-Halk, 11.; Lem’alar, s. 90.)
* İbâdet, zikir ve tefekkürden uzaklaştırarak sefahete teşvik eder. (Mâide Sûresi, 91.)
* Fuhşiyattan ve hoş olmayan her şeyden men eden (Ankebût Sûresi: 45) namazdan alıkor.
* Şeytan insanı fuhşa, sefahete, sefalete sürükler. Özellikle yalnız ve başbaşa kalan kadınla erkeği. (Tirmizî, Birr, 66.)
* Şeytan öfke ve kıskançlık küpüdür ve onları körükler. (Yusuf Sûresi: 40.) Öfke ateşini söndüren abdest almayı (İbn-i Hanbel, 4/226.) engellemeye kalkar.
* Kötülüğü emrettiği yerde korkutur. (Âl-i İmrân Sûresi, 175.)
* İsrafı, saçıp savurmayı telkin eder. (İsra Sûresi, 27.)
* Hıyanet ve nifaka sürükler.
* Yalancı ve sefih olan şeytan, “İnsanı yapayalnız ve yardımcısız bırakır” (Furkan Sûresi, 29.)
* Şeytan acelecidir ve insanı aceleye getirerek hata yapmasına sebep olur. (Tirmizî, Birr, 66.)
* Hayırhah gibi gözüküp insanı aldatır, cehenneme düşürür ve döneklik yapar. (İbrahim, 22.)
* Şeytanın en mühim desisesi, kendini unutturmak; İblis’in en mühim bir desisesi de, kendini, kendine tâbi olanlara inkâr ettirmektir. (Barla Lâhikası, s. 110, Lem’alar, 85.)
* Şeytan iki yüzlüdür, münafıkların ilki ve sonrakilerin de akıl hocasıdır. (A’râf Sûresi, 27.)
* Şeytan insanı fakirlikle korkutur. İyilik, yardım, merhamet ve zekât vermekten men etmeye çalışır. (Bakara Sûresi, 268.)
* Kendini inkâr ettirir. Bir mü’minin bir kötülüğüne karşılık bütün iyiliklerini unutturur. (Lem’alar, s. 91.)
* İsrafı/saçıp-savurmayı teşvik eder. (İsrâ Sûresi, 27.)
* Kur’ân hizmetkârlarını makam ve mevki ile aldatır.
* Tenbellik ve hattâ vazifeşinaslıklarından istifâde eder. (Mektûbât, s. 401, 444.)
* Şeytan, ahiret, öldükten sonra diriliş hakkında şüpheye düşürür. Kur’ân ise, dirilişin hem aklî, hem mantıkî, hem de tecrübî delillerini sunar. (Rûm, 27.; Yâsin, 77-78.; İnfitar Sûresi 6-8.)
* Ölümü soğuk göstererek isyana teşvik eder. (Müslim, Cenâiz, 10.)
* Şeytan, insana kusurunu itiraf ettirmez. (Lem’alar, s. 85.)
* Ve ölüm anında insanın imânını çalmak ister. (Sikke-i Tasdik-i Gaybî, s. 26.)
Şeytanın herhangi bir yaptırım gücü olmamasına rağmen; bu özelliklerine binâen Kur’ân, onun üzerinde şiddetli ve sık sık tahşidât/vurgu yaparak, bizi bu desise, hile ve tuzaklarına karşı uyarır, teyakkuza/uyanıklığa, dikkate sevk eder.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.