Ali Ferşadoğlu

Ali Ferşadoğlu

Duâ yeisi, ümit kanseri yok eder!

Duâ yeisi, ümit kanseri yok eder!

Ümitsizlik ile ölüm, duâ ile hayat arasında direkt bağlantı olduğunu hiç düşünmüş müydük? Tıp uzmanları teşhisini şöyle koydu:

Kanser ve ölümcül hastalık öldürmez; ümitsizlik (yeis) öldürür!
Bu ne demektir?
“Ümitsizlik, kişinin kendisi ve gelecekle ilgili olumsuz beklentileri, depresyon hastalığının bir belirtisidir. Umutsuzluk, ‘gerçek özü yitirmiş olmak, ölüm hastalığına tutulmuş olmaktır. Kişinin bir şeyini (malını, sevdiğini, işini, sağlığını, vs.) yitirmiş olması gerçek umutsuzluk değil, bir başlangıçtır. Gerçek umutsuzluk, kişinin benliğini kaybetmesidir.” (Ölümcül Hastalık: Umutsuzluk, çev. M. Mukadder Yakupoğlu, İstanbul 1997, s. 30.)
“Ümitsizlik ölüm hastalığına tutulmaktır. Ölümün geçiş olduğunu kabul eden için ölüm, hayattan daha fazla gaye taşır. Onun için ölüm veya ölüme götüren bir hastalık bile ‘ölümcül hastalık’ değildir. Umutsuzluk, geride hiçbir şey bırakmadan kişiyi ölüme götüren bir hastalıktır... Umutsuzluktan ancak gerçek bir inanç sahibi olmakla kurtulunur.” (Kiergekaard, age, s. 30, 93.)
“Umutsuzluk; benliğin yitirilmesi, inancın yok olması, anlam yokluğu, gayesizlik, üretici ve keşfedici bir şekilde yaşayamama” diye tanımlanır aynı eserde.
Ümitsizlik, ruhsal bir hastalık olmasa da, potansiyel olarak hastalık yapıcı bir vasfa sahiptir. Kişileri depresyon, nevroz, sadizm, sosyopatlık, mazoşizm, yıkıcılık (tahripkârlık) gibi bir takım ruhsal bozukluklara kadar götürür. Sigara, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı, hatta intiharlarla sonuçlanabilmektedir. (Prof. Dr. Hayati Hökelekli, Gençlik, Din ve Değerler Psikolojisi, s. 223.)
Şimdi başta Hastalar Risalesi olmak üzere Risale-i Nur Külliyatı ile ümitsizliği ve manevî hastalıkları tedavi eden çağın tabibi, müceddidi, müfessiri Bediüzzaman Said Nursî’yi dinleyelim:
* Yeis (ümitsizlik); ümmetlerin, milletlerin “seretan” (kanser) denilen en dehşetli bir hastalığıdır. (Hutbe-i Şâmiye, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 50.)
* Yeis, saadetin tahripçisi ve hayatın katilidir.
* Yeis, mâni-i her kemaldir. (Divan-ı Harb-i Örfî, s. 64-66.)
* Yeis, Müslümanların geri kalmalarının sebebidir.
* Yeis, İslâmiyetin inkişâfına set çeker, perde olur.
* Ümit, (yeisle öldürülen) mânevî (ve moral) gücümüzü hayatlandırır.
* Yeisin gerçek tedavisi “Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz!” ilâcıdır. Yani; iman, tevekkül, teslim ve duâ.
Duâ; ümide, aşka, şevke motive olmaktır.
Duâ, kendine iyiyi, güzeli telkin etmektir.
Duâ, Şâfî-i Hakikî olan Allah’ın önce Şâfî, Muafî isimlerine; sonra büyük bir şifahane ve eczahanesi olan kâinattaki devâlarına müracaat etmektir.
Demek duâ yeisi, ümit kanseri ve sair hastalıkları yok eder!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ferşadoğlu Arşivi