İki dakikanızı ayırabilir misiniz?
Mutluluk ve hüzünlerinizi sevdiklerinizle paylaşmak, beraber oturup beraber kalkmak istiyorsunuz. Kısacası hayatı olabildiğince doğal, bütün çekiciliğiyle yaşamak ve paylaşmak istiyorsunuz. Ama burada, bir katalizör olması gereken o teknoloji harikası aygıt, hayatınızın bütün değerlerini ve değer katan unsurlarını donduruyor her şey tatsız tuzsuz oluveriyor.
Söz gelimi bir yakınınızı ziyaret ediyorsunuz içeri girip hoş beş ettikten sonra hemen yüzünüzü ekrana dönüyor ve suskunlaşıyorsunuz. Derin bir sessizlik oluyor ve biraz sohbet edeyim diye geldiğiniz yakınınızın evinde zamanın katili sizi kendisine kilitliyor.
(Televizyonunun insan üzerindeki, özelliklede hanımlar ve çocuklar üzerindeki, psikolojik ve sosyolojik etkileri artık ayrı inceleme ya da gözlem alanı sahası olmaktadır.)
Bu aygıtlar insan doğasının üstün meziyetlerinden çok, nefsani istek ve arzularına hizmet eder şekilde kullanılıyor. Elbette bu bilinçlice yürütülen bir politikanın ürünü. Bir ekran önünde, milyarlarca insan aynı anda hipnoza uğramış gibi beyinleri ve ruhları uyuşturuluyor dejenerasyona tabi tutuluyorlar. Kendi kültür, gelenek ve inançlarına karşı yabancılaştırılıyor ve yozlaştırılıyorlar.
Aile akraba ve arkadaş ilişkilerini geliştirmek yerine vaktin çoğunu televizyon ya da internet başında geçiren insanlarımız, fedakârlık, sevecen hoşgörülü paylaşımcı hassas ve duyarlıklarını kaybederek egoist, saldırgan, cimri, ihanet eden birer varlığa dönüşüyorlar. Kokuşmuş bir hayata özenen, üretmeden, alın teriyle yoğurmadan rant edinen, tüketen, düşünmeden hareket eden bir varlık bu..! Ne kadar geleneksel ve ruhsal örgümüze ters bir prototip..! Kadın erkek, toplum olarak bir sapmanın doruğunda yaşıyor çağımız insanı.
Bütün bunlar “globalleşme” denen bu çağın hastalık ve bataklığının ürünleri. Televizyon ve diğer medya araçları da bu bataklığın yegâne hastalık taşıyan haşereleri ama bu haşereleri ortadan kaldırmak mümkün değil mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.