Çekilme durmuş diyor PKK.. Ne olmuş peki? Çekilme durmuş ama ateşkes devam ediyormuş.. Özellikle bazı çevrelerde yarattığı memnuniyeti görünce gözlerime inanamadım. 2020 Olimpiyat’larının yapılacağı yerle ilgili de aynı duyguyu yaşamıştım.. Kim kendi ülkesinin kaybetmesine sevinebilir ki?.. Bunun en açık örneğini faşist Gezi Kalkışması sırasında görmedik mi? Biri çıktı biliyorsunuz; “…Duran adam değil, durduran adam olalım. Ekonomiyi durduralım. Tüketmeyin. Altı ay tüketmeyin. Dinleyecekler…” Diye twitter hesabından mesaj yazdı attı.. İnsanın aklının almayacağı şeyler. Ama maalesef yaşanıyor bu ülkede.. Şimdi de öyle.. “PKK çekilmeyi durdurmuş”.. Ne olsun istiyorsunuz ki? Yeniden ateş edilsin, ocaklar sönsün, memlekette omuzlarda tabutlar şehit cenazeleri durmasın.. Bunu mu istiyorsunuz?.. Sadece AK Parti başarısız olsun diye, insan yürümekte olan barış sürecinin dinamitlenmesini ister mi?.. Bitsin barış, kavga gelsin der mi?.. Sorsan CHP başta olmak üzere sürece karşı çıkanlara, derler ki; “kim ister terörün devam etmesini, barışın gelmesini kim istemez?”.. Ya hu siz istemiyorsunuz işte.. AK Parti bu işi başaramasın diye yapmadığınız kalmadı.. Şimdi de PKK’nın açıklamalarının arkasına saklanıp süreç analizi yapıyorsunuz.. Zamanında “terör örgütü ile iş mi yapılır?” diyerek hükümeti eleştirirken, şimdi siz terör örgütünün beyanatı üzerine politika kuruyorsunuz.. O beyanatı kesin doğru kabul edip; “bu iş bitti” tamtamları çalıyorsunuz.. Size üzücü bir haberim var.. “Çekilme durdu” demek, “süreç bitti” demek değil.. Boşuna erkenden heyecanlanmayın..

FATURAYI HÜKÜMETE KESEMEZSİNİZ

Açıklamanın tümüne baktığınız zaman zaten açıkça göreceksiniz ki, çekilmenin durduğundan söz eden KCK yürütme konseyi, ateşkesin ise sona ermediğine vurgu yapıyor.. Daha net anlaşılsın diye detaylandıralım isterseniz.. Ateşkes politik, çekilme ise teknik bir karar.. Çekilmenin başlaması ya da tamamlanmasına dair ortaya konan irade elbette siyasi ama onu sürdürecek olan irade yine teknik bir irade olacaktır.. Daha açık ifadeyle.. Öcalan’ın “çekiliyoruz” talimatını uygulama vazifesi elbette sahadaki kadroların vazifesidir.. Ama o kadrolar; “kar yağdı, yağmur yağdı, yollar bozuktu” gibi bahanelerle çekilmeyi ertelerlerse, bu siyaseten süreci tıkayan bir hareket olmayacaktır.. Dolayısıyla KCK’dan gelen bu yönlü bir açıklamayı, pek çok sebebe bağlı olarak algılamamız mümkün.. Örneğin koalisyonun Suriye kararını beklemek olabilir.. Örneğin ertelenen Kürt Konferansı’nın tamamlanması olabilir. Bölgesel pek çok şey olabilir.. Bir tek ne olamaz biliyor musunuz? “Hükümet gereken adımları atmadı” olamaz.. Birileri öyle dese bile bunun doğru olma ihtimali yok.. Zira 1. aşamanın gereği olarak operasyonsuz süreci hükümet pek âlâ, bihakkın götürdü.. Bu süreçte karşılıklı olarak atılması gereken tek bir adım vardı. O da çekilmeyi tamamlamak.. Operasyonsuz dönem boyunca çekilmeyi tamamlayamayan PKK, bugün vereceği hiçbir karar için hükümeti suçlayamaz.. Hem AK Parti Kongresi’nde ilan edilen yol haritasında neler yapılacağı biliniyordu, hem de çeşitli paketler içine serpiştirilen reformist düzenlemelerle adımlar atılacaktı.. Ki hükümet hiçbir projesini şarta bağlamadığından, “çekilme durdu” ya da “çekilme yürüdü” gibi beyanatların demokratikleşme sürecini etkilemesi mümkün değil.. Başta Başbakan olmak üzere, iradeyi ortaya koyan kurmay akıl, “madem çekilme durdu, o zaman ben de Kürt sorununu çözmüyorum” diyecek sanıyorsanız, bu da büyük bir yanılgı olur.. 

VATANDAŞA NE DİYECEKLER?

Son not.. Çekilmenin durduğunu söyleyenler bunu blöf gibi ya da koz gibi hükümete söyleyeceklerine, bölgede ateş yüzünden 40 yıldır nefes alamayan vatandaşa söylesinler.. Desinler ki yaylasına çıkmaya başlayan köylüye; “fazla heveslenme yeniden ateş başlayacak”.. Bakalım ne yanıt alacaklar.. Barışın güzel yüzünü gören halkı artık savaşa ikna edemezler.. Bu iş bitti hayırlısıyla.. Kalın sağlıcakla.