Kurban tatili
Yine bir 9 günlük tatilin içindeyiz. Herhalde artık üç-dört günü tatile denk gelip de köprü yapıp 9 güne bağlamadığımız olmuyor.. Çok çalışıyoruz ya, tatil hakkımız elbette.. Seneye daha ilk günden tatille başlıyoruz biliyorsunuz.. 52 haftadan hesaplarsak, haftada iki gün (cumartesi-pazar) mantığına göre, 104 gün kafadan tatil zaten.. 23 Nisan’da, 1 Mayıs’ta, 19 Mayıs’ta, 29 Ekim’de, 30 Ağustos’ta da birer gün.. Ramazan ve Kurban Bayramını da eklediniz mi, geriye zaten pek bir şey kalmıyor. Yapalım, tatil yapalım da biz serbest piyasa ekonomisinde bir ülkeyiz. Müdahalenin sınırlı olduğu, çeşitli rekabet yasaları yoluyla tekellerin engellendiği ve kamu ihalelerinin yasayla düzenlendiği bir yapının dışında ekonomi, arz-talep dengesi üzerine yürüyor. Şöyle ifade edeyim, piyasada bol olduğu vakit altının bile fiyatının düştüğü ancak piyasada bulunmazsa hamsinin bile fiyatının yükseldiği bir sistem, içinde bulunduğumuz sistem.. Ve bu sistemden, çeşitli yapısal aksamalar olsa da, genel itibariyle şikayetçi değiliz.. O halde, neresini savunuyoruz bu tatillerin?..
KAPATMAYIN DÜKKANLARINIZI
Hem dinî hem de sosyo-ekonomik açıdan bir değerlendirme yapmak burada biraz zor.. Yani biz bayramımızı en güzel şekilde kutlayacak, kaynaşacak, sohbet edecek, bir araya gelecek kadar tatil yapmalıyız elbette.. Ama 9 gün boyunca yatarak geçireceğimiz dönemi herhalde hiç kimse savunamaz.. Kurbanlarınızı kestikten, dağıttıktan sonra, bayramlaşmalarınız vesaireniz de bitince dönün işlerinizin başına.. Durdurmayın hayatı.. Biz toprağından çıkan petrolü satan bir ülke değiliz. Ya da bir emperyal gücün sömürgesi hiç değiliz. Çalışarak ayakta duracak olan, çalışarak ilerleyecek olan bir ülkeyiz.. Üretim devam edecek, tüketim devam edecek ki, sistem sekteye uğramasın.. Gelin bu bayram, kapatmayın alış-veriş merkezlerini.. Pazar tezgahlarını kaldırmayın sokaklardan. Sanayi üretimine devam edin. Bantlardan arabalar, buzdolapları inmeye devam etsin.. Bayramımızı böyle de kutlarız biz..
BAYRAM MI TATİL Mİ?
Bir de şimdi kurban kavramı üzerine uzun uzun ahkâm kesecek değilim. Ama en basit ifadeyle hatırlatmam lazım ki, bayramlar, bayram olmaktan çıkarılıp, tatile dönüştürülerek ciddi bir kültürel, sosyal, daha da önemlisi dinî erozyon ortaya çıkarılıyor.. Üzülerek izliyoruz kenardan. Bayram geldiyse tatil yapılır, tatil yapılıyorsa, turlara katılınır ve başka başka memleketlere uçulur, anneye-babaya da cep telefonuyla sms atılır.. Bir saniye ya hu!.. Bu tatilin asıl amacı, bir olmak, kucaklaşmak, bayramlaşmak için fırsat yaratmak değil miydi?.. Eğer biz tatili fırsat bilip güneye kaçıyorsak, burada bize “Kurban”ın kattığı ne ola ki?.. Bayram tatilini fırsat bilip soluğu Ege’de aldıysan, istersen kurban diye 2 tonluk sığır kes.. Hiç önemi yok.. Ne eti ulaşır Allah’a (c.c) ne de kanı.. O’na ulaşan takvadır.. Kurban yakınlaştırır.. Kalın sağlıcakla.