Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun öncülük ettiği ve büyük çoğunluğunu işadamlarımızın oluşturduğu bir grupla, bugün ABD’de olacağız kısmetse.
“Türkiye Yatırım Haftası II” etkinlikleri.
Los Angeles, San Francisco, Seattle ve Chicago kentlerinde gerçekleştirilecek programlarda; Türkiye’deki yatırım imkanları tanıtılacak, ABD’deki fırsatları değerlendirebilmek ve karşılıklı ticari ve ekonomik işbirliğini geliştirebilmek için yapılabilecekler ele alınacak.

•
Gidiş yolunda, Avrupa Konseyi Üyesi, Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşeyeva’nın sözlerini hatırladık:
“Ermeniler 1915 olaylarının 100. Yılında dünyada büyük yankı uyandırıcak lobi çalışmaları yürütüyorlar. Yani 2015’te bütün Müslüman Türklerin ensesinde boza pişirmeye hazırlanıyorlar. Bu konuda çok ciddi çalışmalar yürütmemiz şart. Ermeniler her platformda müthiş hazırlıklar yapıyor. Türkler olarak biz çok geç kaldık. Bu hal de devam ediyor.”

•
Ganire Paşeyeva hanımefendinin de ifade ettiği gibi Ermeni diasporası ile dahildeki işbirlikçileri 1915 olaylarının 100. Yılında Türkiye’yi dağıtmak için büyük hazırlıklar içinde!..

•
Der ki Paşeyeva:
“Ermeni diasporası bütün güçlerini seferber etmişken, her türlü şer odağı Türkiye’nin ve Müslüman Türk Dünyası’nın hatta bütün İslam Alemi’nin başına ‘Ermeni çorabı’nın örülmesi için çalışıyorken, biz gereğini yapmakta geç kalırsak, çok büyük dertler gelir başımıza!..”

•
Tavsiyeleri o ki; ABD seyahatimiz sırasında bir araya geleceğimiz ABD’deki Türk sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin dikkatini bu konuya çekelim…
Olur, dilimiz döndüğünce anlatırız 2015’in önemini…
Dünya aleme soykırım tazminatı ödemeye mahkûm edilmeyi önlemek için olanca lobi gücünü harekete geçirmeye gayrette fayda var.
Neye gücümüz yeterse o kadar.

TÜRKİYE GERÇEKTEN BÜYÜYOR MU?..

Bayram’da bu soru sık sık karşıma çıktı.
Türkiye’nin büyüdüğü, güçlendiği yönündeki yaygın söylem “şehir efsanesi” mi yoksa gerçek mi?..
Şöyle ifade edelim:
Türkiye çok büyük ve çok güçlü bir ülke değil.
Gittikçe büyüyen ve güçlenen bir ülke.

•
Rakamların ne büyük bir hızla büyüdüğünü görmek için hafiften geriye doğru gitmek gerekiyor.
Otuz yıl kadar önce, 1985 yılında ihracatımız sadece 7 milyar 858 bin dolardı.
Sonrasında şöyle bir gelişim:
1991:13 milyar 593 bin dolar,
1996:23 milyar 224 milyon dolar,
2002:36 milyar 059 milyon dolar,
2003: 47 milyar 252 milyon dolar,
2004: 63 milyar 167 milyon dolar,
2006: 85 milyar 534 milyon dolar,
2007: 107 milyar 271 milyon dolar,
2011: 134 milyar 906 milyon dolar
2012: 152 milyar 464 milyon dolar
•
Görüldüğü gibi yaklaşık 30 yılda ihracatımız 20’yi katlamış durumdayız.
En büyük hamleleri de son 10, 11 yıllık süreçte gerçekleştirmişiz.
İthalatta da benzeri bir seyir var; 1992 yılında 22, 2001 yılında ise 41 milyar dolar olan ithalatımız 2012 yılında 236.5 milyar dolar civarına varmış durumda.
Cumhuriyet’in ilanının 100. yılında 500 milyar dolarlık bir ihracat hedefliyoruz.
Bu rakam bizim için büyük, dünya için ise şöyle böyle.
Çok vakit kaybettik şu darbeler, muhtıralar yüzünden.
Bayrak çok gerilerden devralındı ve büyük mesafeleri kapatmanın derdinde yönetenler…

•
Türkiye, 2012 ihracatı 2.5, 1.5 ve 1.4 trilyon dolar olan Çin, ABD ve Almanya gibi ülkelerin çok çok gerisinde…
Fransa ve Güney Kore’nin 567 ve 552 milyar dolarlık 2012 ihracat rakamlarını, o da hedefler tutarsa 2023’te yakalayabileceğiz.
Hedef, 240-300 milyar dolar aralığındaki İspanya, Malezya, Brezilya gibi ülkeleri yakalayıp geçebilmek.

•
İşler iyi gidiyor ama bilmek gerekir ki, önümüzde alınması gereken çok uzun mesafeler var.
Ne kadar satsak az, ne kadar alsak çok!..
Ne kadar iş yapsak az, ne kadar konuşsak çok!..
Ne kadar çalışsak az, ne kadar yatsak çok!..