Serdar Arseven

Serdar Arseven

ABD Büyükelçisi, Otel Odası ve Sarıgül!.. “Yemezler!..”

ABD Büyükelçisi, Otel Odası ve Sarıgül!.. “Yemezler!..”

Meclis’te başörtüsü artık serbest!..
Bu güzel gelişmeye dair değerlendirmelerimizi yazarız da…
Şuradan başlayalım:
ABD Büyükelçisi ile otel odasında iki buçuk saat görüştükten sonra, “Mustafa Sarıgül adımı”nı at-tır-mışsan kamuoyundan başka türlü düşünmesini bekleyemezsin.
“Kılıçdaroğlu’na ABD’den balans ayarı!..”


Bir nevi Güneş Motel olayı!..
Bakın; derin solun gazetesi bu olayı nasıl değerlendirmiş:
“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ABD Büyükelçisi Ricciardone’yle gizlice buluştu. Buluşma talebinin Ricciardone’den geldiği ve bundan parti yönetiminin bilgisi olmadığı bildirildi. Olayın duyulması sonrasında CHP’de sıkıntı ortaya çıktı. Otel odasında hem de böylesi bir ortamda başbaşa görüşme doğru olmadı!..”


“Böylesi bir ortamda” demiş derin sol gazetesi…
“Mustafa Sarıgül mevzuuna gönderme” aleni!..
Adnan Keskin, “Otel Odası”ndaki “ilginç” görüşmeden kısa bir süre sonra Mustafa Sarıgül’e gitti ve kendilerinin CHP’ye katılmaları şerefine bağırdı.


Mustafa Sarıgül, Türkiye’nin ufuklarına bir güneş gibi doğmuş!..
Birileri bağırgaç; aşağıdan, “omuz omuza” filan…
“Canlar omuz omuza!..”
Baas Baas bağırmaca!..!..


Bu zihniyet ülkemin başağrısı…
Neden mi?..
Bakın; Adnan Keskin ne dedi:
“Bugüne kadar, AKP’ye kadar hiçbir parti rejimle kavga etmemiştir!..”
Aynı Adnan Keskin, Refah Partisi’ne saldırıların başını çekerdi.
O günlerde de, Refah Partisi’ne rejimle kavga eden bir parti olduğu iddiasıyla hücum ederdi!
Adnan Keskin, AKP’nin rejimle kavga eden ilk parti olduğuna gerçekten inanıyorsa, Refah Partisi hakkındaki sözlerini yalanlıyor;
o günlerde ülkeyi boşu boşuna gerdiğini itiraf ediyor demektir!..


Neyse, hadi bakalım, Mustafa Sarıgül CHP’ye geldi gibi. Şimdi, merak edilen, Deniz Baykal ne yapacak?..
Hakkında baba “dosyalar” hazırladığı Sarıgül ile aynı çatı altında siyaset yapacaksa, kendisi bilir.
Bana gelen bilgi; Deniz Baykal’ın bu işi hazmetmeyeceği yönünde.


CHP’de muhabbetler böyle!..
Dert partisi, milletin başına dert, kendi başına dert!..

BAŞÖRTÜLÜ MİLLETVEKİLLERİ… MAGANDA SALDIRISINI UNUTMAK!..

“Bu zihniyet ülkemin başağrısı” demiştik.
Bakın, dün başörtülü milletvekilleri Genel Kurul’a girdi.
Girdi de ne oldu, kıyamet mi koptu?..
Merve Kavakçı’nın üzerine magandalarını salan Ecevit’in o kin dolu, nefret dolu bakışlarını unutmak mümkün mü?..
Ecevit o gün, o çağdışı CHP zihniyetinden sıyrılabilseydi, bugün gündemimizde böyle bir konu olmayacaktı.
CHP’nin Grup Başkanvekili Engin Altay, “Biz o hanımefendilere karşı bir tavır geliştirmeyeceğiz. Saldırı kesinlikle olmayacak.” dedi ya..
E, kardeşim, bu noktaya gelebilmeniz için bizi bu kadar yormanız, bu güzel ülkeye bunca vakit, enerji kaybettirmeniz mi gerekiyordu!..
Neyse…
O gün olması gereken bugün oldu ve ülkem bu çağdışı zihniyet yüzünden bunca yıl boşu boşuna gerildiğiyle kaldı!..
Ülkemin başağrısı çağdışı derin sol kafa!..


CHP, gerçekten de “ontolojik” sorunlar içinde.
Dün Meclis Genel Kurulu’nda yaşananlar, partideki bunalımın büyüklüğünü gözler önüne serdi.
Milletin kahir ekseriyetinin “başörtüsüne serbesti”den yana olduğunu bilen CHP’lilerin oy kaygısıyla genetik baskısı arasında gidip geldiklerini gördük.
Göstermelik bir “tartışma” talep etmeleri, sağda solda “Yarın çarşafla da gelirlerse ne olacak?” filan demeleri ne denli zor durumda olduklarını gösteriyor.
Millet CHP’yi yola getirmek için bastırdıkça, CHP’nin marjinal-kemik kitlesi, özgürlük alanının genişlemesine karşı çıkıyor.
Muharrem İnce de, o tarafa selam olsun diye İslam’ın miras hukukuna ilişkin hükümlerine hücumu tercih ediyor!..


Ha bu arada, kendisi söyledi; Muharrem İnce’nin bacısı da örtülüymüş!..
Bacısının örtünmesine karşı değil ama memure ya da milletvekili olmasına karşı!..


Merhum CHP’li İnal Batu, “CHP varlık sebebi tartışmalı bir parti haline gelmiştir. Partinin yapacağı en iyi iş kendisini feshetmektir!” demişti ya…
Sözün özü bu.
CHP’yi otel odası “mutabakatları” –filan- kurtaramaz.
Kapat, yenisini kur daha kolay!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi