CHP’li kadınlardan biri “Bizim dinimizde başörtüsü yok!” demiş.
Twitter’da atıştığımız CHP’li “gasteci”lerden biri de, “Atatürk eleştirilemez, o bizi yoktan var etti!” yollu bişeyler şey etti.
Bu ikisini birleştirdiğimiz zaman anlamlı bir soru çıkar karşımıza:
“Başörtüsünün olmadığı din, hangi din!..”

*
Birine eleştirilemezlik noktasına yükselttiğinizde ve dahi “yoktan var etme” işlevini yüklediğinizde, o “izm” sizin “inancınız” oluyor.
Kendisinin asla böyle bir mevkie yükseltilmesini arzu etmeyen bir şahsın ismini kullanarak, bir inanç sistemi üretiyorsunuz…
O da sizin “dininiz” oluyor.
“Ateizm” diye bir şey yok yani!..
 “Sizin dininiz size, benim dinim bana!..”

*
Kast edilen İslam olamaz; zira İslam’da başörtüsünün farz olup olmadığı tartışmalı değil.
Bu konuda İlahiyatçı Nihat Hatipoğlu’na da sorular geliyor.
Cevabını izledim, şöyle demekte:
-İslam’da tesettür var mı?.
Kur’an ve Sünnet tesettürün farz olduğunu söylüyor. Bu konuda tartışmanın hiçbir kıymeti yok. Zıddını söyleyenler yalan söylüyorlar. Kur’anla sabittir…
-E, ben Kur’an’dan çıkartamıyorum!..
-Senin gözün iyi görmüyor demek ki?
-Veya Hazret-i Peygamber’in hayatında görmedim.
-O zaman tam körsün sen!..
Hazret-i Peygamber’in hanımları, kızları örtmediler mi?.. Bu emir var; namaz gibi oruç gibi var bu emir!..
Efendim; sarhoş olmayıncaya kadar içmek helal mi?..
Bunlar, yarın öbürgün “Çocuk olmayıncaya kadar zina helâl mi?” derler!..
Bırakın bunları, bırakın!.. Din’i 900’lü hatlardan öğrenmeye çalışmayın!..

*
Ah şu CHP…
CHP’li “kadın”lardan biri “Derin Sol” gazetelerin “asparagaslarına” inanmış…
Diyor ki;
“Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, kucağında 3-4 aylık bir kız bebeği ile fotoğrafını afiş yaptırmış, kucağındaki kız çocuğunun da kafasını kapatmışlar!..”
Komik; Başkan’ın kucağındaki kız değil, erkek çocuğu.
Annesi, piknikte başına güneş geçmesin diye şalını takmış çocukcağıza.
Nur topu gibi erkek çocuğu, 1.5 yaşında, ismi de Berat.

*
Ne matrak parti bu CHP; bir vekilleri de tutuyor İçişleri Bakanı Muammer Güler tarafından cevaplandırılmak üzere soru önergesi veriyor:
“Başkanın kucağındaki kız bebeğinin başı niye örtülü!”
Haydaaa
Bir başka CHP’li de ekrandan “Baas, Baas” bağırıyor; işte fotoğraf, kız çocuklarını böyle kapatıyorlar!..
Nerelerinden tutacaksın bunların, zırva kere zırva!..
Vaziyet bu; kılavuzlarında sakatlık oldukça burunları sıkıntıdan kurtulmaaaz!..

*
Ersoy Dede kardeşimizin Ülke TV ekranlarında yayınlanan Ülke’de Bugün adlı programında bu mevzu gündeme geldi.
Doğrusu, CHP’den bahsedildiğinde ciddiyetimi koruyamıyorum.
Komik, matrak…
Gaaayat matrak tipler var bu partide!..
Ülke’de Bugün hayli izlenen bir programmış, kaç kişi aradı, gül, gül, keyif keka!..

*
Hatırlasanıza “Yes-NO” mevzuunu; koca anamuhalefet partisi “Bize böcek kodular, böcek kodular” diyerek ortalığı ne biçim ayağa kaldırmıştı.
Zavallı çaycı Hüsmen Efendi’yi nasıl da sıkıştırmışlardı; “Sen kodun di mi böceği!..”
Bütün partiyi aşağı indir, bütün parti araçlarını dağıt, bütün tersanelerine gir partinin; ıııh, böcek yok!..
Sonra da… “Yav Önder Abi yavvvv, he he heeee!”

*
Bunlar Âlem!..
Birisi de çıkmış; “Atatürk olmasaydı Çamlıca parklarında dar pantolonlarla öpüşebilir miydik?” filan diyor.
Atatürk olmasaydı bu memlekette kimse öpüşemezmiş!..
Haydaaa!...
Atatürk gibi yakın tarihimizde özel bir yere sahip bir şahsiyeti böylesine ucuz meselelerle bir araya getirmek müteveffaya eziyet.

*
Kürsüden “Baas Baas” bağıran CHP’li “kadın”, Norveç’te doğmuş. Onun doğduğu memlekette öpüşemiyorlar mı?.. Orada Atatürk varmış da ondan mı öpüşebiliyorlarmış!..
Zırva!..

*
Sonra, bu bir kısım CHP’liler nedir böyle kardeşim; yok “Pi(jama)’ma dokunma eylemi”, yok “Metro altlarında öpüşme protestosu”, yok, “Lezbişlerle dayanışma!..”
Nedir bu muhabbet; insanda bel üstü organlar da var; kalp var, beyin var mesela!..

*
Gelin CHP’liler sizinle eyleme çıkalım; mesela milleti soyum soyum soyan “tefecileri” hep birlikte protesto edelim, emeklilikte yaşa takılanların haklarını arayalım, taşeronlaşmaya, yüksek vergi oranlarına tepki gösterelim…
Iıııh… Varsa yoksa, pijamama dokunma!..

*
Bir de televizyona çıkan “kadın”ları, tecavüzlerin örtünme yüzünden arttığı zırvasını ortaya atmaz mı…
ABD rüzgârıyla CHP’nin başına doğru savrulan Mustafa Sarıgül’ün de işi var bunlarla.