Osmanlı Gürcistan’ı
Osmanlı Gürcistan’ının tarihi, Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’u fethiyle başlasa da Müslümanların Gürcistan’a giriş tarihi 1120’lere kadar uzanır.
Biz Osmanlı Gürcistan’ına Fatih devrinden itibaren bakacağız.
Trabzon’un fethi, Gürcistan ile sınır komşuluğumuzu başlatır ve ikili ilişkileri, Trabzon valiliği döneminde Yavuz Sultan Selim geliştirir.
1514 Çaldıran seferinde Gürcistan beylerinden Mirza Çabuk, Osmanlı ordusuna destek vererek Osmanlı’ya dostluğunu gösterir.
Sultan II. Beyazıt, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman döneminde güney ve güneybatı bölgeleri, Osmanlı egemenliğine dâhil edilir.
1578 yılında Osmanlılar Tiflis’i alarak eyalet merkezi yapar. 16. Yüzyılın başından itibaren Batı Gürcistan halkı İslam’ı benimser ve bölgedeki yerel yöneticiliklere Acaralı Gürcüler getirilir.
Yine 16. Yüzyılın başlarından itibaren Gürcistan dört eyalete ayrılır. Fakat İranlılar burada da Osmanlı’ya rahat vermez ve sürekli kargaşa çıkararak huzur ve güveni zedelerler.
Her şeye rağmen Osmanlı hâkimiyeti devam eder. Gürcistan tarihi ve kültürel bakımdan en parlak devrini yaşadığı yine bu dönemdir.
*
Tarih 1828 yılını gösterdiği sırada Osmanlı Devleti ile Ruslar arasında yaşanan 1828-1829 savaşı, Osmanlı aleyhine sonuçlanır ve Edirne antlaşmasıyla, Batum’a kadar olan Gürcistan ve Kafkasya Ruslara kalır.
Yaklaşık elli yıl sonra bölge tekrar kaynamaya başlar. 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşında Osmanlı yine kaybeder ve 3 Mart 1878 Ayastefenos antlaşmasıyla; Kars, Ardahan, Batum şehirleri savaş tazminatı olarak Rusya’ya verilir.
Kırk yıl sonra 1918 yılının bir Mart ayında Brest-Litovsk antlaşması ile bu şehirler tekrar Osmanlı hâkimiyetine girer.
*
Yaklaşık dört asır Osmanlı idaresinde kalan Acaralılar, Gürcistan’a bağlı özerk bir cumhuriyet haline getirilir ve merkezi, Artvin’in komşusu Batum şehri olur.
Müslüman nüfusun yoğun olarak yaşadığı Acara bölgesinin dışında bir de Abhazya bölgesi vardır ve burada da Abhazların bir kısmı Müslüman, bir kısmı Hıristiyan’dır.
Bu bölgede yaşayan Müslümanlar, Sovyet döneminde nüfus sayımı yapılırken dinlerinin belirtilmemesi ve Müslüman isimlerinin yasaklanmış olması zulmünü yaşarlar.
Bu da yetmez, Stalin camileri yıkar, dini eğitim kurumlarını kapatır, yeni doğan çocuklara Müslüman isimleri verilmesini yasaklar ve zulüm devam eder.
Acara bölgesi ağırlıklı olmak üzere, Gürcistan’ın çeşitli yerleşim yerlerinde yine Osmanlı döneminde 200 civarında cami var iken Sovyet döneminde tamamen yıkılır ve ibadet edilemez olur.
*
2005 yılından sonra ise Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Müşavirliği’nin hummalı çalışmasıyla bölgede din hizmetleri yürütülmekte ve cami sayısı 200’ü aşmış durumda.
Burada bölgeye hizmeti geçen bir ismi Fatiha okuyarak zikretmeliyiz.
Rahmetli Enver Ören, Kiril alfabesiyle ilk namaz hocası kitabını bastırır ve çeşitli yerleşim yerlerinde 10 caminin yapımına maddi destek verir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.