Yalçın Akdoğan, Suat Kılıç, AK Parti… Aman ne servis!..
Darbeci yazarlardan biri canlı yayında zevkten dört köşe: “AK Parti Cemaat Kavgası”nın çok iyi olduğunu söylüyor…
¥
AK Parti de milletin, Hizmet de…
Kesin bu tantanayı!..
¥
“Durumdan istifade” etme çabasındaki bazı “derin sol” mevkutelerde acayip “yolsuzluk iddiaları” da dikkat çekermiş.
Bugünkü yazımın mevzuu!..
¥
“Para kaptırmama” hassasiyetiyle sanal ortamdan baktım.
“Kayınpeder” ile “Enişte” üzerinden AK Parti Vekili ve Başbakan Erdoğan’ın en yakın danışmanı Yalçın Akdoğan ile Genç Bakan Suat Kılıç’a yüklenmece!..
Altını üstünü karıştırdım, haber(!)lerde “yolsuzluk”tan hem de kaç milyon dolarlık yolsuzluktan bahsediliyor ama Yalçın Akdoğan ile Suat Kılıç’ı ilgilendiren bir “belge- kayıt” filan yok.
Belge - kayıt yok ama suçlanan onlar!..
Birinin “enişte”si diğerinin ise “kayınpeder”i Sağlık Bakanlığı’nın iştigal alanında olmadık işler çevirmiş ve bir dolu müteahhidi “evsafsız” protokolle dolandırmış iddiaya göre.
¥
Belgeler elimde; Yalçın Akdoğan ve Suat Kılıç’ın şahıslarında AK Parti’yi yamultmak istedikleri aşikâr.
Akdoğan ve Kılıç’ın araya girdiklerine dair en ufak bir bilgi, kayıt hatta ipucu yok.
E, o zaman iki AK Partili’nin suçu ne?..
Ya arkadaş, her bir vatandaş eniştesi ve kayınpederinin yaptığından sorumlu mudur?..
Diyeceksiniz ki, “Böyle bir makamdaysa çok daha dikkatli ve tedbirli olmak zorundadır.”
Gel gör ki, Sayın Suat Kılıç için böyle bir tedbir sözkonusu olamaz zira kayınpederi Sayın Ali Yüksel’in “yolsuzluk iddiasına” konu edilen projeyle alâkası küçük bir “isim” meselesinden ibaret.
Sağlık Bakanlığı istifadesine sunulması planlanan 4 bin adet 112 Acil Servis İstasyonu’nun birine de onun ismini vermişler.
O da isminin verildiği sağlık istasyonunun kurdelesini kesmiş.
Ali Yüksel’i iddialara bulaştıran mevzu işte bu!
¥
Oktay Ferşat adlı bir müteahhit var.
Sayın Akdoğan’ın eniştesi olan bu vatandaş, bir “protokol”den bahisle 112 Acil İstasyonları için müteahhitlerle sponsorlarla ilişki kuruyor.
Bu 112 Acil İstasyonu denilen düşünce olarak güzel; ambulans o trafikte hastaneden imdada yetişmeye çalışacağına en yakın noktadan hareket edecek… Acil müdahale gereken durumlarda hayatların kurtuluşuna vesile olabilecek bir hamle.
Proje sahibi Oktay Ferşat, Sağlık Bakanlığı ve yerel yönetimlerin tahsis edeceği 250’şer metrekareden oluşan 4 bin noktaya bu birimlerden kondurmayı ve bu iş için gereken parayı da sponsorlardan çıkarmayı planlıyor.
Sponsorlar ona, o da işi yapacak müteahhitlere verecek derken; ne oluyorsa oluyor, bazı bürokratlarla arasında sıkıntı meydana geliyor.
Sonrası sıkıntı üstüne sıkıntı…
Konu yargıda, kimin haklı kimin suçluğu olduğuna orası karar verecek.
¥
Mesele, “bir kısım” mevkutenin işin içine “enişte” ve “kayınpeder” vurgusuyla Sayın Yalçın Akdoğan ile Sayın Suat Kılıç’ı bulaştırmaya kalkışmış olmasında.
Her iki ismin bu işe bulaştıklarına dair bir belge, kayıt vesaire var mı?..
Yok!..
“Efendim, eniştenizden nasıl haberiniz olmaz!..”
Bilmezler ya da bilirler ki; Yalçın Akdoğan, eniştesi ile hayli zamandır dargındır.
Hatta, dargın olduğu eniştesi hakkında “ismini kullandığı” gerekçesi ile aylar önce suç duyurusunda bulunmuştur!
Bakan Suat Kılıç’ın kayınpederi Ali Yüksel ise sözkonusu şirkette, Bilecik’teki Şehr-i Osmanlı projesinden dolayı çalışmaya başlamış ve 5 ay kadar sigortalı olarak çalıştıktan sonra projenin yatması üzerine işten ayrılmıştır.
Bir de arada “kurdele” kesmiştir.
Onun da mevzuu budur.
Ve son gelişme:
Sayın Ali Yüksel, “yolsuzluk” yaptığı iddiasında bulunan mevkutelere tekzip göndermiş ve yüklü davalar açmaya karar vermiştir.
¥
İş yargıda…
Oktay Ferşat ve Ali Yüksel kendilerini savunacaklardır.
Tabii, iddialara yer veren mevkuteler de…
İşin bizi ilgilendiren tarafı şu ki:
Yalçın Akdoğan ve Suat Kılıç’a ilişkilerine karışmadıkları “akrabalar” üzerinden hücum edilmesi, gazetecilik ilkeleri ile bağdaşmamaktadır…
Amaaan ben de ne diyorum böyle, ne “ilke”si!..
Hangi zihniyetten ne bekliyorsun!..