Şehit Molla ve biz!..
Bangladeş 28 Şubatçılarının katlettiği Cemaat’i İslami Lideri Abdülkadir Molla idam edilmeden hemen önce, “Müslüman olduğum için asılıyorum. Bunlar benim bu suçlardan hiçbirini işlemediğimi çok iyi bildikleri halde beni öldürüyorlar. Benim şehadetimi Bangladeş İslam Devleti için kullanın.” demiş.
Allah Rahmet Eylesin.
O inşallah kurtardı. Bakalım Biz Ne Yapacağız?..
¥
Tefekkür:
Son zamanlarda “mesaj yüklü” olaylara şahit olduk.
Son ikisi;
Türkiye’li Müslümanlar’ın bir “mevzu” yüzünden birbirlerine girmeleri ve Rahmetli Molla’nın idamı.
¥
Gördük ki, birincisinde çok hassas olan taraflardan biri ikincisine pek de ilgi göstermedi.
Sosyal medyadaki müthiş organizasyonlarını idama tepki konusunda kullanmaktan maalesef imtina ettiler.
“Hassas Camia”nın diğer kesimlerine gelince…
Onlar da olması gereken tepkinin çok azını verdiler.
Mitingler düzenlenmeliydi, caddeler, sokaklar dolmalıydı, Anadolu’nun sesi cihana yükselmeliydi.
Sayın Erdoğan ve Sayın Davutoğlu’nun idamı engellemek için girişimlerde bulunduğu günlerde, sokaklar çok güçlü tepkiler vermeliydi.
Olmadı!..
¥
Bunca Müslüman’ın, milyarca Müslüman’ın “Beni Müslüman Olduğum İçin Öldürüyorlar!” diyen Molla’nın hukukunu korumakta bu denli acze düşmesi kanıma dokunuyor!..
¥
Bizlerde Hazret-i Peygamber’in (S.A.V.) misallik ettiği “azamet”ten eser yok.
Ey Azameti Kainata Yayılmış Müslüman !..
Hani nerede?..
¥
Yazıya girerken bahsini ettiğim iki olay; “dershaneler” tartışması ve Rahmetli Molla’nın idamı, birçok açığımızı gözler önüne serdi.
Azametten eser yok.
Peygamber (S.A.V.) ahlâkından belirli belirsiz izler…
Yüce Allah (C.C.) buyuruyor ki:
“Andolsun Allah’ın elçisinde sizin için uyulması gereken güzel misaller var.”
Hz. Peygamber’in (S.A.V.) ahlâk ve fazilet dolu hayatını örnek alıyor muyuz?..
Mesele burada.
“Hiç yalan söylemeyen bir İnsan.”
Düşmanlarına bile “Muhammedü’l-Emin” yani, “Güvenilir Muhammed” dedirten bir misal.
Ebu Süfyan Müslüman olmadan önce ticaret amacıyla Şam’a gittiğinde, Bizans İmparatoru Onu kabul ediyor ve Peygamberimiz hakkında şu soruyu yöneltiyor:
- Peygamberlik iddiasında bulunan bu zatın, daha önce hiç yalan söylediğini duydunuz mu?
Ebu Süfyan:
- Asla, yalan söylediğini hiç duymadık!..
¥
Mekke’de halkını İslam’a davet için topluyor Hazret-i Peygamber.
Safa tepesine çıkarak,
“Ey Kureyş halkı! Size bu dağın arkasında bir düşman ordusunu geldiğini söylesem bana inanır mısınız?” diye soruyor.
Toplu cevap:
“Hepimiz inanırız, çünkü sen ömründe yalan söylemedin!”
¥
Şefkat, merhamet, rahmet, tatlı dil, güler yüz…
Azamet!..
¥
Nerelerdeyiz biz…
Taaaa nerelerde!..
Allah’ım kurtar bizi.