Dert Bir Değil ki
Dert bir değil ki hangi birine yanalım. Din ve kan bağımız olan Müslümanlar, Çin zulmünün altında inim inlerken, bizler burada nelerle uğraşıyoruz.
“Doğu Türkistan’da süren vahşete niye ses çıkarmıyoruz” diye soracaktım ama nasıl sorayım ki, baksanıza ne haldeyiz. Şaşkınlıklar ve hayretler içerisindeyiz.
Neyse, “art niyetli olmayan her Müslümanın” derdiyle ilgilenmek ve bilgilenmek durumundayız.
Çin zulmü, tüm hızıyla Doğu Türkistan’da devam ediyor. Çin, Doğu Türkistan’ın yeraltı kaynaklarını istediği gibi kullanabilmek için ülkede tam bir hâkimiyet kurmak istiyor.
Uzun süredir bölgede Türk ve Müslüman nüfusun azalmasına yönelik olarak şiddet ve baskılarını her geçen gün artırıyor.
Doğu Türkistan’dan gelen haberlere göre Türkistan’ı Çinlileştirme ve asimile politikalarına karşı direnen Uygur Türklerine yönelik toplu katliamlar devam ediyor.
Yine her zaman olduğu gibi İslam dünyasının önemli bir kısmı ile batılı ülkeler, bu zulme karşı sessizliğini koruyor.
*
Söz buraya gelmişken iyi niyetle yapıldığına inandığımız ama “olmasa daha iyi olurdu” diye bir meseleye değinmek isterim.
Konya Meram Belediyesi, Çin ile kardeş belediye olmuş. Çin’den kardeş olmaz ama uluslararası ilişkiler açısından iş ortaklığı yapılabilir diyelim.
Çünkü Kâfirlerle dost ve kardeş olunmayacağını bize Kur’an belirtir. İlişki kurulabilir ama dost olunmaz.
Meram belediyesi Meram’da bir parka, Çin Parkı adını vermiş. Doğu Türkistan’daki Müslümanların çektiklerine karşı böyle bir uygulama elbet hiç hoş değil ve yürek acıtmakta.
Meram belediye başkanı da eminim Doğu Türkistan’daki zulmü kınıyordur. Eğer bu parkın adını değiştirebilirlerse yerinde bir davranış olur.
Doğu Türkistan’dan bize gelen haberler, Çin kaynaklı olduğu için neler olup bittiğini tam olarak öğrenemiyoruz. Oysa katliam tüm hızıyla dünyadan habersizce işleniyor.
Doğu Türkistan Maarif Derneği Genel Başkanı Hidayet Oğuzhan’ın dediğine göre Çin 64 yıldır Doğu Türkistan’da soykırım uyguluyor.
Öte yandan Doğu Türkistan’a yerleştirilen göçmen Çinlilere hayat imkânı sağlamak için yerli halkın toprakları sürekli işgal ediliyor.
Müslüman halkın kendini savunmak için söylediği bir çift söz bile terör söylemi sayılarak insanlar ağır şekilde cezalandırılıyor.”
*
İhtiyar, genç, kadın kız, çoluk çocuk demeden evlerinden zorla sokağa çıkarılıp önce tahrik ediliyor, sonra da işkenceye tabi tutularak öldürülüyorlar.
Bir başka işkence de Doğu Türkistan’ın tüm dünya ile iletişiminin kesilmesi. Tutuklamaların ve ölümlerin meydana geldiği sırada iç haberleşme bile yapılamıyor.
En büyük suçlardan birisi, Kur’an okumak, medrese açmak, çocuklara dini eğitim vermek, geleneksel Türkistan kıyafetlerini giymek.
Bu sebeple 300 kişinin toplu olarak tutuklandığı ve akıbetlerinin ne olduğu bilinmiyor.
Yahu dert bir değil ki arkadaş
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.