Dünya tarihini bilen herkes görür ki, hangi ülkede olursa olsun, kim kimler için oyun kurmuşsa, sonunda kendi kurdukları oyunla gitmişlerdir.

Bir başkasının veya bir milletin hakkını hayır adına gasp edenler, asla iflah olmamış ve gaspları başlarına dert olarak göçmüşlerdir.

Aklı erenler der ki; “Düşmez kalkmaz bir Allah’tır.” İnsanoğlu ise imtihan için geldiği bu dünya salonunda, elbette inişli ve çıkışlı bir hayat sürecektir.

İstediklerini elde edecek ve sonra kaybedecektir. Çünkü veren de alan da Allah’tır. Hayırla başlayıp şerli biten, şerle başlayıp hayırla biten işler olacaktır.

“Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya” sözünün uyduğu isim olan Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın işi bu anlamda elbet zordur.

*

Yine bir hatıra ile geçmişe yolculuk yapmak istiyorum. Bugünü anlamak için böyle hatıralara ihtiyaç vardır.

MSP’nin genel merkezinde bulunduğum yıllardaydı. Partinin mescidi neredeyse her vakit dolardı.

Bu arada tanışma ve kaynaşmalar sonucu partide görev alanlar olurdu. Yalnız bazı insanlar vardı ki, onlara pek görev verilmezdi ama onlar da partiden çıkmazdı.

Meğer o kişiler, partiye girmek isteyen derin devlet elemanlarıymış. Pek çoğunu anlasalar da bazı kişiler partiye girmişti.

“Nasıl anlıyorlar” diye merak edip sormuştum. Namaz kılışları başta olmak üzere dini konulardaki acemiliklerinden anlarlarmış.

Şimdi öyle değil artık, eskiden dini konularda zayıflık vardı ve acemilikler hemen göze çarpıyordu.

Her şeyin profesyonelleştiği gibi bu meselenin de profesyonelleri var. İktidarın işi bir hayli zor, günümüz insanının rol kabiliyeti çok yüksek çünkü.

Elbet bunlar olup bitecektir, iktidarın bağırsağı temizleniyor ve yokuş yukarı sırtında taş taşıyor. Geçelim.

Tabii terleyecek, yorulacak, bıkacak, Allah’tan umudunu kesmeden, millete hizmet edecekler. Bilmeliler ki, iktidar ihanetçileri hiçbir zaman milletin vicdanına hükmedemezler.

Bu millet, CHP’nin kolluk kuvvetlerini kullanıp, vatandaşın ensesine dipçik dayayarak, “açık oy gizli tasnif” sisteminde bile korkuya boyun eğmemiştir.

İşte toplumun her kesiminden Ak Parti iktidarına destekleyen sessiz çoğunluk, ülkesinin istikrarı ve toplumun barış içerisinde yaşaması için her şeye razı olur.

Tüm bu olup bitenlerden dolayı umutsuzluğa düşenlere Akif’imiz, “Allah’ın her şeye kadir” olduğunu söyleyerek şöyle sesleniyor:

Bırakın mâtemi yâhu! Bırakın feryâdı;

Ağlamak fâide verseydi, babam kalkardı!..

Gözyaşından ne çıkarmış? Niye ter dökmediniz?

Bâri müstakbeli kurtarmaya bir azm ediniz.

Ye’se hiç düşmiyecek zerrece imânı olan

Sâde siz derdi bulun, sonra kolaydır derman.

*

Sözün sonunu yine Akif’le bitirelim ve ruhuna birer Fatiha gönderelim.

Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete râm ol;

Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.