İslâm Ansiklopedisi biterken
Ansiklopedicilik zihniyeti, bir medeniyet zihniyetidir. Ancak medeniyet kuran toplumların ansiklopedisi olur.
Dünyaya ilk ansiklopedi örneğini Türkler vermiştir.
Kaşgarlı Mahmud’un telif ettiği Divanu Lugati’t-Türk, örnekli ve açıklamalı bir dil ansiklopedisi olarak 11. Yüzyılda (1072-1074) yazıldığı halde, modern anlamda bir ansiklopedinin ilk örneğidir. Kaşgarlı Mahmud Türkçe kelimelerin Arapça açıklamalarını yazdığı ve değişik Türk lehçelerinden derlediği kelimelerin kullanılış örneklerini verdiği kitabında, aynı zamanda bir etnografik tavır sergilemiştir.
Divanu Lugati’t-Türk’ten sonra, bizim özgün bir ansiklopedimiz olmamıştı. Leiden’de 1901-1939 yılları arasında hazırlanan The Ancyclopaedia of İslam, Millî Eğitim Bakanlığınca 1940-1987 yılları arasında Türkçe’ye tercüme edilmiş ve bazı maddeler ilave edilerek yayınlanmıştı. Bir ara millî şef, her konuda olduğu gibi, tamahkârlığının sonucu olarak bir İnönü Ansiklopedisi yayınlamaya başlamış, daha sonra bu ansiklopedi Türk Ansiklopedisi olarak yayınlanmıştı. Her iki ansiklopedi de özgün değil, batılıların oryantalist meraklarını gidermek için hazırlanmıştı ve pek çok eksiği vardı.
Türkiye Diyanet Vakfı, 1983 yılında, özgün bir ansiklopedi için kolları sıvadı ve ilk fasikül 1988’de neşredilmeye başlandı. İstanbul’da Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi tarafından organize edilen yayın, 44. cildin yayınlanmasıyla nihayet sona erdi. DİA kısaltmasıyla bilinen ansiklopedide 1928 bilim adamının yazdığı görsel malzeme ile de desteklenen 16.857 madde yer almaktadır. (Önceki ansiklopedilerde on bin civarında madde bulunmaktaydı.)
Benim de 2 madde (Riyazi, Mazmun) yazarak katkıda bulunduğum Diyanet İslam Ansiklopedisi, gerek bilgilerin tazeliği ve gerekse hacminin genişlemesi ile büyük bir boşluğu doldurmaktadır. Ayrıca, önceki ansiklopedilerde yer almayan pek çok konu (Özellikle Türk dünyasıyla ilgili bilgiler) DİA’da madde başı olarak yer almıştır.
Bugün, İslam dünyası ile ilgili her konuda müracaat edilebilecek bir ansiklopedimiz vardır. Bütün İslam dünyasının bilgi usaresi, bu ansiklopedide yer almaktadır.
Tabii, İslam Ansiklopedisi’ni, dinî bilgilerin yer aldığı bir ansiklopedi zannetmeyin. Gerek Millî Eğitimin yayınladığı ve gerekse Diyanet’in yayınladığı ansiklopedilerde, İslam medeniyetinin bütün alanlarında bilgiler bulunmaktadır. Din, tasavvuf, mezhepler, inançlar, tarih, devletler, edebiyat, mimari, musiki, tehip, minyatür, ebru gibi pek çok alanda yazılmış 16.857 madde...
Ne gariptir ki, bu ansiklopediyi dinî bilgiler ansiklopedisi zannedip, burada madde yazan bilim adamlarının 28 Şubat sürecinde “İslam Ansiklopedisi’nde madde yazmak suçu”(!) işlediğini ve hak ettiği profesörlük kadrosunun bu yüzden üniversite yönetim kurulunca verilmediğini biliyoruz. Ne acı!.. Cehalet üniversite yönetim kuruluna kadar yükselmiş bu ülkede.
Bugün İstanbul’da Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi’nin bitişi ile ilgili bir toplantı var.
Toplantıya Sayın Başbakan da katılacak ve böylece bizim medeniyet usaremiz olan bir metinler dizisi, şânına lâyık bir toplantı ile tanıtılacak. Keşke İstanbul’da olsak da gidebilsek!..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.