Kendini bazı çevrelerin “sanatçı” olarak tanıttığı bir kişi, Halk TV ile ilgili bir organizasyonda ödül alırken konuşma yapmış.. Ve demiş ki; “Eğer o olmasaydı Gezi olayları olmayacaktı, Gezi olayları olmasaydı Halk TV bu kadar patlamayacaktı, Halk TV patlamasaydı ben orada olmayacaktım” Şimdi orada biraz dur bakalım.. 

HALK TV’NİN ELİNDE KAN VARDIR

Bu Faşist Gezi Kalkışması’nın arkasında; Finansal destek, uluslararası güçler, konvansiyonel siyasetteki partnerler ve içeride yaygara yapacak bir medya olmasaydı, çok açık soruyorum, hem de çok açık; Ali İsmail Korkmaz ölecek miydi, ölmeyecek miydi?.. Bunun cevabını verin.. Her fırsatta şu kadar kişinin öldüğünü şu kadar kişinin gözünün çıktığını anlatıp duruyorsunuz. Bunun sorumlusu kimdir?.. Halk TV’nin eline kan bulaşmıştır.. Bu apaçık ortada.. Savunmakta olduğunuz televizyon kanalının gün boyu yaptığı kışkırtıcı yayınlar, olmayan bir manzarayı varmış gibi verme numaraları, sıradan bir protesto gösterisini, hükümetin yıkılışı gibi sunma gayretleri, Türkiye’nin dört bir tarafından izlendi.. Herkes üzerine düşeni bu süreçte layıkıyla yerine getirdi. 

KİM NE YAPTI?

CNN NeoCon çetesinin talimatları doğrultusunda Türkiye’de bir “iç savaş” çıkmış gibi yayınlar yaptı.. Belli iş çevreleri Erdoğan sonrası oluşacak siyasi ortamı satın almanın yarışına girdi. CHP’liler, oyundan rol kapmak için birbirleriyle yarıştı.. CHP Taksim’de MYK’sını topladı, Kadıköy Mitingi’ni, başlama saatine 15 dakika kala Taksim’e kaydırdı. Herkes üzerine düşeni yerine getirdi anlayacağınız.. 

VE HALK TV

Elinde kamerayla sokakta dolaşan gençlerin arkalarından canlı bağlantı yapıp, sanki memleket düşman tarafından işgal edilmiş gibi anonslar yayınlayan, polisten “düşman” gibi bahseden, normal hayatına devam eden insanları “ayaklanma” yalanıyla gaza getirmeye çalışan bir Halk TV’den bahsediyoruz.. Gelin size bunun en açık örneğini hatırlatayım.. CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, Halk TV’nin canlı yayınına katılarak, Ankara’da Aylin isminde bir genç kızın panzer altında kalarak öldüğünü söyledi. Hatta Halk TV sunucusunun ısrarla haberle ilgili detay almaya çalışması sonucu Adnan Keskin tam adres vererek olayın Akköprü civarında gerçekleştiğini, Aylin isminde bir genç kızın panzer altında kalarak öldüğünü, yüzlerce kişinin de yaralandığını anlattı.. Sonra Beyaz TV’de bu sözleri “böyle haberler var demiştim” diyerek tevil etmeye çalışmışsa da, her şeyin kayıt altında olduğu bu çağda, bu çok da mümkün olmadı.. 

BUGÜN ERDOĞAN DÜN BAŞKALARIYDI

Diyor ya şahıs; “Eğer o olmasaydı Gezi olayları olmayacaktı”.. İşte bunda da yanılıyor.. Başbakanlık önünde yazar kasa fırlatıldığı gün; “O” mu vardı? Karısının “kocamı öldürecekler burada” diyerek hastaneden kaçırdığı “O”muydu?.. Aniden rahatsızlandığında klasik otomobilden bozma ambulans görünümlü donanımsız bir arabayla, sokak sokak dolaştırılıp ölümüne davetiye çıkarılan “O” mu peki?.. “O”nun mu helikopterini düşürdüler? “O”nu mu zehirlediler?. Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmesi için “O”nun kafasına mı silah dayadılar?.. Çekmecesinden kadın iç çamaşırı çıktığı yalanıyla devlet radyosundan bangır bangır hakkında yayınlar yapılan, milletin gözünün içine baka baka astıkları “O” muydu?.. Demem o ki Sayın Şahıs, “O olmasaydı da Gezi olacaktı”.. Sizin bunu bilmiyor olmanıza olanak yok. 

RECOŞ

Bu arada, söz konusu şahıs, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan söz ederken; “Recoş” ifadesini kullanmış.. Bunu Erdoğan’a bir hakaret gibi gösteriyorlar.. Değil.. Bu bir üslup.. Söylenene değil, söyleyene ait bir üslup.. “ayol, ciciş, minnoş, minnak, recoş” söylenen kişinin kimliği ile ilgili veri sunmaz bize, söyleyen kişinin kimliği ile ilgili veri sunar.. Sorun yok o yüzden.. Söyleyen kişi, “bir nedenle” isimlerin sonunu “oş” diye bitiriyorsa, ona kızmayın, tedavi imkânları hakkında bilgilendirin. Kalın sağlıcakla.