Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Hür Dava Partisi

Hür Dava Partisi

HÜDA-PAR’ın Genel Başkanı genç hukukçu ve de İslami hassasiyetleri her halinden belli olan Zekeriya Yapıcıoğlu ile il teşkilatında bir süre oturduk sohbet ettik.

İmam oldu peşinden namaz kıldık, ülke meselelerini konuştuk...

HÜDA-PAR ne yapar, ne yapabilir? 

Cevap tek cümle: “Hakka hizmet etmek istiyoruz.”

Güneydoğu, hele de Diyarbakır deyince, şuuraltında kalan pek çok sorular var.

Özellikle “Kürtçülük” olayı.

Batıda kime sorsanız, “Diyarbakır halkı külliyen Kürtçü” diyecek.

BDP’nin sürekli “Kürdistan” ve de “Özerlik” söylemleri maalesef öyle bir algıya neden oldu. Kürt halkının tabanına demokratik yollardan inemeyen PKK 33 yıldır aynı telden çalıyor...

Eskiden bu topraklara rahatlıkla Kürdistan deniyordu, cumhuriyet ideolojisi ağzımızın tadını bozunca coğrafî isimleri söylemekten korkmaya başladık.

Öte yandan, “Lazistan”da diyemedik...

Ürkütücü olan “bölücülük.”

Üç kıtanın hakimi Osmanlı devleti “ümmet” ve “millet” şuurundan uzaklaştırılarak bir sefer bu vurgunu yedi, şimdi de ikinci vurgun etnik olması halinde ne Kürtler, ne de Türkler bir daha bellerini doğrultamazlar. Çökerler, kurda kuşa yem olurlar.

Hem neden Diyarbakır, neden muhatap Kürtler?

Bu soruma HÜDA-PAR Genel Başkanı’nın verdiği cevap: 

 “Bizim Genel Merkezimiz Ankara’dadır. 

Fakat biz yoğunlukla bu bölgede çalışıyoruz. 

Bizim partimizin kurucuları arasında İzmir’den, Tokat’tan, Kayseri’den, İstanbul’dan olanlar var. 47 ilde örgütlendik. Ama çoğunluk buradan uzun süredir tanıştığımız arkadaşlar.

Gövdenin de ağırlığı burada.

Bu aslında bizim kavmi bir söylemle ortaya çıktığımız, veya sadece Kürtlere hitap ettiğimiz anlamına gelmiyor. Biz İslam’ı referans alan bir partiyiz.

Biz ümmetçiyiz.

Biz kavmiyetçilik yapmıyoruz, kavmiyetçiliğin inancımıza aykırı olduğunu söylüyoruz. Ama hakları elinden alınmış, hor görülmüş, ezilmiş, yok sayılmış bir kavmin haklarını savunmayı da kavmiyetçilik görmüyoruz.”

Tam da kanayan yaraya merhem...

Yapıcıoğlu, bakışlarımı okumuş olacak ki devam etti:

 “Biz hiç kimseyi kimseye üstün tutmayız, Müminler ancak kardeştirler.”

Allah(cc) indinde mümin olmak, kardeş olmak...

Gördüm ki HÜDA-PAR Diyarbakır’da geniş bir halk tabanına yayılmış, ümmet ve millet referanslı yeni bir aksiyon. Ancak endişeleri, BDP’nin yörede sergilediği şiddet olayları... 

HÜDA-PAR, demokratik yöntemlerin dışına çıkmayacağını savunsa da şartlar zorluyor.

Nitekim geçen hafta cuma günü Dicle’de HÜDA-PAR heyetine yapılan saldırıda biri ağır 16 kişinin yaralanması, iki aracın ateşe verilmesi düşündürücü.

BDP, sık sık şiddete başvurarak geçmişi kaşıyor.

Veya birileri öyle istiyor... 

Önemli olan yörede seçim sonuçları nasıl etkilenir? 

Genel Başkan Yapıcıoğlu, “Biz Türkiye’nin yönetimine tâlibiz” diyor.

İzlenimim, yörede hala baskılar var. Seçimlere terör eli karışmazsa bir çok ilçenin belediye başkanlıklarını HÜDA-PAR’ın alma ihtimali kuvvetli. 

Diyarbakır’a sıra gelince hesaplar farklı.

Osman Baydemir’in Urfa’ya kaydırılarak bir nevi gözden çıkarılması BDP’nin Diyarbakır’da oldukça kan kaybetmiş olduğunu gösteriyor. AK Parti ile BDP orta ortaya çekişme halinde.

HÜDA-PAR’ın belediye başkan adayı Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz. 

Bu ilde HÜDA-PAR’ın seçimi kazanma gibi bir şansı olmamakla beraber belirleyici olabilir, seçmen kendi adayına oy vermesi durumunda AK Parti zorlanır. 

İşte bu da bir bakıma süreçle alakalı.

Şahsi düşüncem, en azından bu seçim Diyarbakır’da HÜDA-PAR’a vatani görev düşüyor.

Bölge sorunlarının çözülmesi açısından inisiyatifini AK Parti lehine kullanmasında yarar var.

Sonrasında görelim Mevla neyler...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Nusret Çiçek Arşivi