Bu haftaki kitabımız Ötüken Yayınları’ndan “Sosyal Meseleler Ve Aydınlar” ismini taşıyor. Yazarı ise fikir ve düşünce mecramızın emekçisi Erol Güngör.

Türkiye’nin en karanlık dönemlerine; yüreği, dili, düşüncesi ve kalemiyle ilaç olmuş Erol Güngör’ü, genç nesiller ya hiç tanımaz ya da çok az tanır.

Milletimizin üzerine yabancı istilacı fikirlerin yağmur gibi yağdığı dönemleri yaşayan ve bu zihniyetlerle mücadele eden Erol Güngör’ün dünü anlatan eseri bugünü tarif ediyor.

İyiye, doğruya, güzele, haklıya taraf olan ve bütün bunları bağrında taşıyan Müslüman milletimize ve bu milletin seksen yılda tırnaklarıyla kazarak elde ettiği bir iktidara, “seçimsiz ve sandıksız” müdahale ve mücadele, her zaman karşıt örgütlerden gelmeyebiliyormuş.

Yanımızdan, komşumuzdan, arkadaşımızdan, akrabamızdan, mümin kardeşliğimizden, evimizi, soframızı, tuzumuzu, ekmeğimizi paylaştığımız, hatta aynı halı üzerinde secde ettiğimiz, birbirimize seccade serdiğimiz insanlardan da gelebiliyormuş.

Bu sebeple Erol Güngör’ün; “Sosyal Meseleler ve Aydınlar” kitabı, geçmiş olaylardan bugünkü olaylara bir köprü kuruyor. Malum, “Geçmiş bilinmeden gelecek anlaşılamaz.”

…………………

Eserin girişinde şöyle bir cümle var:

“İdeolojiler, bazı peşin kabullerin meselelere tatbik edilmesi yolunu tercih eder. İdealizmin doğruları ve çözümleri, ideolojinin çerçevesi içerisinde kalır.

İnsanın düşüncesini ve hürriyetini, ideolojinin kalıpları içine hapseder. Maksadımız ideolojiyi hafife almak değildir. Fakat bu yol, insanları her zaman doğruya götürmeyebilir.”

Erol Güngör’ün tespiti çok yerinde. İnsanlar ister Müslümanca bir düşünceye de aksi bir düşünceye de sahip olabilirler.

Eğer inandıkları dini ve milli değerler bütünü, insan kaynaklı koordine ediliyorsa, burada ciddi bir problem var demektir ve kişilerin yönetilmesi ve yönlendirilmesi, sürekli değişkenlik meydana getirebilir.

Bu konuda yine eserde şunlar kayıtlı:

“1960’lardan 1980’e kadar Türkiye’de yaşadıklarımız ve buna paralel olarak fikir hayatımızda yer alan tartışmalar, aydınlarımızın ideoloji adına milli kültür meselelerimizi ve tefekkür hayatımızı nasıl yozlaştırdıklarının belgeleriyle doludur.

Fikir ve ideoloji uğruna ne garipliklerle uğraştık! Böyle bir ortamda yayınlamış olan Erol Güngör’ün makaleleri müstesna bir kıymet ifade etmektedir.”

…………..

Eserden bir alıntıyla sürdürelim sözü:

“Türkiye’deki faaliyetleri büyük para yardımlarıyla destekleyen İngiltere’deki T.MA.S (Türk misyonlarına yardım cemiyeti) nin raporlarına göre;

“Bütün misyonların en büyük problemi, belki de Hıristiyanlığın yabancı memleketlerin topraklarına rekzedilmesidir.

Öyle ki Hıristiyanlık bu topraklarda yerli bir nebat gibi kök salacak ve yerli bir nebat olmak üzere büyüyecektir.

Ve böylece tek tasarlanabilir yol, her millete kendi adamlarının (Müslümanlara Müslümanların, Rumlara Rumların, Ermenilere Ermenilerin, Nasturilere Nasturilerin, Kıptilere Kıptilerin) İncil’i nakletmesidir.” 

Eser hakkında bilgi için 

Ötüken Yayınları 0212- 251 03 50