Sayın Bahçeli’ye de dublaj!..
K Parti Etimesgut Belediye Başkan adayı Rıza Gezer ilginç bir misal verdi.
Özetini sunayım:
Rıza Gezer seçim çalışmaları sırasında, “Halk Ekmek Fabrikası’nı bulunduğu yerden kaldıracağız ve halkımız için rant oluşturacağız, okul yaptıracağız!..” yollu ifadeler kullanıyor.
“Birileri” de bu ifadeleri “amaca” uygun montajlamalarla, ‘Halk Ekmek Fabrikası’ndan kendimiz için rant oluşturacağız!” haline getiriyor.
“Paralel Partilere Hizmet”te sınır olmadığından, montajın dağıtımını da “aynı örgüt” üstleniyor.
•
Ne işler ne işler…
Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasındaki sözde telefon görüşmesini yayınlamışlar…
“Avanak” değilsen bakar bakmaz “dandik” olduğunu çakıyorsun…
Tezgahı kuranların dip sesleri aynen duruyor.
Aptalca, montaj da değil dublaj!..
•
CHP ve MHP genel merkezlerinin “tezgaha” balıklama atlamaları da dikkat çekici.
Genel merkezlerinin paralel yapı tarafından “çatır çatır” dinlenmesine doğru dürüst tepki gösteremeyen garipler, gece yarısı “montaj-dublaj” toplantıları yapmaz mı?..
Ardından bir açıklamalar bir açıklamalar…
“Okyanus Ötesi”nden gelen her malzemeye kayıtsız şartsız “iman” eden bu yapılara cevap, bir başka “montaj” kayıtla verildi.
Sayın Devlet Bahçeli, “montajlanan” grup konuşmasında Türkiye Cumhuriyeti devletini alabildiğini suçlarken terör örgütü başı Abdullah Öcalan’a övgüler yağdırıyor:
“Abdullah Öcalan barış ve özgürlük savaşçısıdır. Terörist değildir. Terörist olan Türkiye Devleti’dir!”
(Grup salonundan çılgın alkışlar!)
“İmralı’daki kahramanı selamlıyorum!”
(Alkışlar, alkışlar…)
Öyle övgüler ki, böylesi Gülten Kışanak’tan bile çıkamaz!..
•
Bu “montaj”ın ya da “dublaj”ın farkı ustaca hazırlanmış olması.
Dip sesler yok, çalışma tertemiz, aynen Sayın Devlet Bahçeli’yi dinler gibi oluyorsunuz…
Üstelik bunun sadece “ses” değil, “görüntü” kaydı da var!..
Dört dörtlük bir çalışma.
•
Şimdi…
Biz de, Devlet Bahçeli’ye mi saldırsak?..
Yo hayır, ayıp olur, delikanlılığa ters, “töre”ye ters!..
İstediğin kadar yüklen ama iftira atma, iftiracılara destek olma.
Onun için…
Buradan ilan ediyoruz:
“O kayıtlar Sayın Devlet Bahçeli’ye ait değildir.
Sayın Devlet Bahçeli Abdullah Öcalan’ı göklere çıkartmamıştır!..
Bunun aksini savunmak insanlığa sığmaz.
İnsan olan iftira atmaz!..”
•
Eminim ki MHP’li okuyucularımız, Sayın Devlet Bahçeli’ye böylesine sahip çıkmış olmamızdan dolayı takdir hislerini ileteceklerdir.
İletmemek delikanlılığa sığmaz!..
•
Dinlemeler, dinlemeler…
Ya arkadaş; bu kadar kıymet vermeyiiin, altı üstü üç günlük dünya hayatı!..
Ey “Paralel Muhalefet” önde gelenleri, bu kadar korkmayııın!..
Diyelim ki “zaman”ında bir takım yanlışlıklar yaptınız ve bunlar da “kayıt” altına alındı…
Varsın servise koysunlar;
Her gün ölmektense bir gün ölürsünüz!..
Çıkarsınız ve bu “dinleme” işlerinin ahlâksızlık olduğunu haykırırsınız…
Ondan sonra neyiniz varsa ve hatta neyiniz yoksa dökerler ortaya.
Hep dersiniz ya, “Ölümden öte köy mü var!..”
Hep böyle “Paralel Yapı” parmağı üstünde mi yaşayacaksınız?..
•
Dün Meclis Grup Toplantısı’ndaydık.
Sonrasında da Başbakan Erdoğan’ın etrafındaki sohbet halkasına katılma imkânını bulduk.
Sayın Başbakan’ın olan bitene kızgın olduğu malûm…
Öte yandan, “darbeci takımının” nasıl paniklediğini görmenin memnuniyeti de gözlerden kaçmıyor.
Hesaplaşma kaçınılmaz, kış kışlığını yapacak, büyük dönüşümün sancısız, kavgasız, iftirasız, montajsız ve dublajsız olmayacağı bu meseleleri bilen herkesin malûmuydu.
Sayın Başbakan da, olan biteni bir “final” olarak görüyor:
“Bu mücadeleyi de milli irade kazanacak ve bundan sonra Türkiye’nin yolu iyice açılacak.”
•
Allah’ın izniyle.