“Paralel Yapı”nın bugün koyu CHP’li takılan pek çok “adam”ı, CHP’nin “din”e ve “dindarlara” nasıl baktığını, onlara ne zulümler ettiğini ele alan kitaplar, makaleler yazmıştı.

“Biz –aslında- Allah rızası için buradayız!” diyen “camia” mensupları, “kendi yazarlarının” İslam’a cephe almakla suçladıkları CHP’ye “ölesiye hizmet”i nasıl karşılıyor?..

“Camia mensubu” düşünmez mi?..

“Camia mensubu” gassal elinde meyyit midir?

•

Bunların televizyonlarının, gazetelerinin hâli nedir böyle!..

Bir yandan “Din-Diyanet”, diğer yandan da dindarlara saldırı- iftira ve “ölesiye” CHP propagandası!..

“Allah rızası için CHP’ye destek verelim!” öyle mi?..

Hadi rüyalara da başvurun; size “CHP’ye destek vermeniz, CHP’ye verilen oyları ikiye katlamanız!..” emredilmiş olsun…

Bu kadarını yaptınız bari bunu da yapın!..

•

Ya CHP “tavanının” hali…

Şu komediye bakın:

Bir vakitler, “Önder Sav’ın Genel Merkez’de Vali ile görüşmesi deşifre oldu diye” ortalığı birbirine katan, bu durumu Cumhuriyet tarihinin en büyük skandalı olarak gösteren CHP yönetimi, parti genel merkezinin çatır çatır dinlenmesini “aldırmaz” tavırlarla karşılıyor.

Yönetim böyle yapıyor da, taban bunu yer mi?

CHP’liler kısa bir süre öncesine kadar pek çok dava arkadaşlarını tezgâha getirdiğini iddia ettikleri “Paralel Yapı”ya ne kadar tahammül edebilecekler?..

Parti tabanının bu işten ne ölçüde rahatsız olduğu ortada.

CHP İzmir Milletvekili Birgün Ayman Güler de bu rahatsızlığı şu sözleriyle ortaya koyuyor:

 “Yetti artık!.. Bizler nereden geldiği belli olmayan belgelere, kasetlere itibar ettikçe korkaklık kazanacak. Çözüm ‘görünmezlere’ geçit vermemekte. Sahtekârlığa prim veren davalarla yüzlerce aydın hapislerde çürütüldü. Hepimiz, her kesimden hepimiz korkak kasetçilere dur demeliyiz!”

•

CHP tabanına hitap eden pek çok yazar, “Paralel Yapı”nın uluslar arası bağlantılarına dikkat çeken kitaplar kaleme aldı.

Bugün de pek çok CHP’li, “Parti’nin büyük bir oyunla karşı karşıya olduğunu” söylüyor.

Bazıları esas operasyonun AK Parti’ye değil, CHP’ye çekildiğini öne sürüyor.

“Birine ihanet eden bir başkasına yâr olmaz.” diyenler var.

Çok açık:

Bu ilişki, bu “süreli birliktelik” bitecek ve taraflar karşı karşıya gelecek.

CHP’liler, bugünlerde telefon konuşmalarında olur olmaz şeyler söylememeye aşırı özen göstermeli!..

“Paralel Yapı”nın “tabanındaki” kardeşlerimiz de, hizmet aşklarını kaybetmeden kendilerine yeni bir mecra aramalı.

O yapıdan kopmalı.

“PARALEL YAPIDAN AYRIŞMAK!

Bilim ve Sanayi Bakanı Fikri Işık’ı “dinleme” imkânını bulduk…

Bugünlerde ağırlıklı olarak TÜBİTAK’taki “Paralel Yapı” ile uğraşan Sayın Fikri Işık, “Amirinden değil, abisinden emir alanlar hakkında gereği yapılacak” dedi.

Ensar Ankara Şube Başkanı Avukat Ercan Poyraz’ın davetlisi olarak bir sohbet toplantısına katılan Sayın Bakan Fikri Işık, “Abilerinden emir alan” bazı mühendislerin “kriptolu telefon” skandalından dolayı görevden uzaklaştırılmasının ardından incelemenin iyice derinleştirildiğini söyledi.

Sayın Işık, “Paralel Yapı” çerçevesinde ortaya konulan faaliyetlerin faillerinin mutlaka bedel ödeyeceklerini belirtirken çok önemli bir noktanın altını çizdi…

Dinleyelim:

“Bu sürecin sonunda hiç şüpheniz olmasın, milli irade kazanacaktır. İnşallah Türkiye bu süreçten kazançlı çıkacaktır. Türkiye bu süreçten demokrasisini ve hukukunu pekiştirerek çıkacaktır. Bu paralel yapının tabanında çalışan, gerçekten Allah rızası için çalışan kardeşlerimizin bu paralel yapıdan ayrışmasını, bunların yine hizmet anlayışı ile, ülkesine milletine karşı sorumluluk duygusunu köreltmeden, o noktada herhangi bir heyecan kaybına uğramadan hizmetlerine devam etmesini temenni ediyorum.”

•

Ben de dua ediyorum o kardeşlerimiz için.

Bizde beddua yok!..