Tecavüzcüyü…

Katili…

Hırsızı...

Dolandırıcıyı…

Kalpazanı…

Uyuşturucu satıcısını…

…

Velhasılı demir parmaklıklar arkasındaki ‘kader mahkumlarının’ tamamını derhal ve hemen tahliye edin.

Hatta ve hatta Ergenekon ve Balyoz davasındakileri hiç bekletmeyin.

Sayın İçişleri Bakanı Efkan Ala, tüm MOBESE’leri, emniyetin istihbarat şubesini, yok yok emniyetin tamamını ortadan kaldırın.

Siz, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yasalardaki bütün cezaları kaldırın.

Meclis, kendine yeni bir alan bulsun, yasama yapmasın…Yaparsa da kurtla kuşla ilgili olsun.

Çünkü;  koyulan yasalar ve cezalar, suç işleyenleri, günaha girenleri bulma çabaları “bireyin günah işleme özgürlüğüne bir darbe”, “bu bireyin günah işleme özgürlüğüne ‘hayır sen günah işleyemezsin’ baskısıdır. Böyle bir rol kimsenin yok.”

Bunların ötesinde “Allah insana günah işleme özgürlüğü vermiştir. Günahsızlık talep etme hakkı vermemiştir. Af dileme hakkı vermiştir. Af dileme hakkıyla beraber günah işleme hakkı vermiştir. Yargılama hakkı kendine aittir. Affedip etmemek kendine aittir.” Bize ne oluyor ki yasa çıkarıp, suçluyu yakalayıp yargılayarak ceza veriyoruz.

Bundan böyle, bütün düzenlemeler “insanların günah işleme özgürlüğünü elinden alacak şekilde, bireylerin hayatlarına müdahale etmek anlayışı, düşünme biçimi, muhaberat devletinden öte bir anlayış” olduğundan buna aykırılık teşkil etmemeli. Yeni internet yasasına karşı çıkanları artık “porno lobisi” olarak nitelememek gerekir. Seyrediyorsa seyretsin, günah işleme hakkını kullanıyor. Bize ne…

“İnsanların eksiklikleri (günahları) üzerinden bunu bir siyasi darbe girişimi aracı olarak kullanmaya kalktığınızda aslında Allah’ın hududuna müdahale ediliyor” ise, evlenmeyip, çocuk sahibi olmamayı bir eksiklik olarak göstermek neye müdahaledir? Diyanet bir açıklama yapsa…

Bana göre, ülkemde geçtiğimiz pazartesi akşamı  “fikri ve felsefi darbe” olmuş.

Farkında mısınız?