Takipçilerimiz hatırlayacaktır; Ocak sonunda internet üzerinden bir imza kampanyası başlatmıştık:

“Ak Parti tüzüğündeki 3 dönem maddesi Sayın Erdoğan’ın yolunu kapatmamalı. Tüzükteki sınırlama Sayın Erdoğan dışındakilere uygulanmalı. Genel Başkan hariç tutulmalı.”

•

Bu kampanyayı başlatmamızın ardından farklı kesimlerden yoğun destek ve olumlu, olumsuz tepki aldık.

Erdoğan karşıtları haliyle olumsuz tepki verdi.

•

AK Partililer ise ilk günden itibaren farklı tepkileriyle dikkat çekti.

Bir bölümü kampanyamıza tam destek verirken bir bölümü de “Erdoğan’ı Köşk’te görmek istiyoruz” yaklaşımıyla karşı çıktı.

AK Parti’de farklı görüşleri savunanların kendilerince “haklı” oldukları noktalar var.

Erdoğan’ın ilk defa milletin oyları ile Köşk’e çıkan bir isim olarak, merhum Özal pozisyonuna düşmeyeceğini, yetkilerini etkili bir şekilde kullanacağını ve bunun da ülkenin önünün açılmasına hizmet edeceğini düşünenlere “haksız” diyemeyiz.

Ancak, bizim de siyaseti ve özellikle de AK Parti’yi yakından takip eden bir gazeteci olarak kendimizce tespitlerimiz var….

Recep Tayyip Erdoğan AK Partililer için vazgeçilmez lider.

“Erdoğan’ın partinin başında olmadığı bir vasatta, bu işi götürebilecek kaç isim var?” diye sorduğunuzda karşılık alamıyorsunuz.

Bu süreçte sergilediği “Sağlam İrade” ile seri darbe girişimlerini sonuçsuz bırakan Erdoğan’ın bu performansına yaklaşabilecek bir başka isim görünmüyor.

Erdoğan, AK Parti’yi kurduğundan bu yana girdiği bütün seçimleri açık ara kazanmış durumda.

Diyelim ki Sayın Erdoğan bu süreçte Köşk’e çıkmış olsaydı aynı neticeleri almak mümkün olur muydu?..

Buna çok az kişi “elbette” karşılığını verebilir.

Hal bu iken tüzükteki üç dönem sınırlamasının “sadece” Sayın Başbakan için ortadan kaldırılmasını savunanlara da “hak” vermek gerekmez mi?..

•

Mesela…

“Dost Modern Darbe” sürecinin arkasındaki Siyonizm tarafından baş tehdit ilan edilen İHH’nın Genel Başkanı Bülent Yıldırım, sivil toplum örgütleri istişare toplantısında Başbakan Erdoğan’a hitap ederken, “üç dönem engelinin mutlaka kaldırılması gerektiğini” dile getirmişti.

Ankara’da gerçekleştirilen yerel medya mensupları ile sohbet toplantısında da bu konu gündeme getirildi.

Meslektaşlarımız, Erdoğan’dan “3 dönem uygulamasının gözden geçirilmesini”  istedi.

Başbakan Erdoğan, kendisinin bu işe girmeyeceğini belirtmekle birlikte, “Tüzükteki 3 dönem engelinin partinin yetkili organlarında ele alınabileceği” yönünde sinyal verdi.

Ortadaki ayet hükmü değil.

Anayasa hükmü değil, kanun hükmü bile değil.

Anayasayı toptan değiştirme iddiasındaki bir yapının bir tüzük maddesine takılması ne derece doğru olur?..

•

Ocak sonunda başlattığımız imza kampanyasına destek çağrılarına “30 Mart sürecinde” araya başka konuları yerleştirmiş olmamak için ara vermiştik.

Lakin dışımızdaki gelişmeler, kampanyamızı yeniden gündeme getirdi.

Bu yazıyı göndermek üzere olduğumuz şu sıralar, kampanyamızdaki imza sayısının 13 bini aştığını görüyoruz.

Arama motoruna “change org üç döneme hayır” yazdığınızda imza kampanyamıza ulaşabilir ve eğer uygun görüyorsanız bir imza ile katılabilirsiniz.

DOST MODERN DARBE İKİNCİ BASKISI

Teşekkürler.

Sürecin “arka plânını” ortaya koyan Dost Modern Darbe adlı kitabımız büyük ilgi gördü.

İlk baskısı iki haftada tükendi.

Yoğun talep üzerine yeni belgelerle takviye ettiğimiz ikinci baskıyı hazırladık.

Kitabımızı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da takdim ettik.

•

Gelirini İHH için tahsis ettiğimiz Dost Modern Darbe’yi bazı kitapçılarda bulmak mümkün.

Ancak, gördük ki ismi büyük bazı kitapçılar, bu kitaba raflarında yer vermektense internet üzerinden satışı tercih etti.

Nedense!..

Neyse engel yok; kitabımızın genişletilmiş ikinci baskısını 0533 137 40 10 numaralı telefondan ya da www.dostmoderndarbe.com adlı internet sitesinden adrese teslim talep edebilirsiniz.