Pakistan'ı Karıştırmak İsteyen Demokrasi Heyulası
Kaç gündür ve gecedir, Pakistan sokaklarının yakılıp yıkılışını içim sızlayarak seyrediyorum. Kaç gün ve gecedir İstanbul ve diğer şehirlerdeki arabaların yakılışını, sahiplerinin kâh ağlayışını, kah hamasi söylemlerle bu yapılanların hiçbir kıymet-i harbiyesinin olmadığını söyleyişlerini izliyorum. Hamaset derken asla küçümsemiyorum. İnsanların kahramanlıklara, kahramanca söylemlere ihtiyacı vardır, hem de çok vardır.
Düşünüyorum, ben devletime kızsam, genç olsam, şartlar da elverişli olsa, böyle bir şey yapabilir miyim, diye. Hayır, yapamam.
Bu başka bir şey. Devlete, yönetime, vs.ye kızmaktan başka bir şey. Bu, ya büyülenmek, efsunlanmak ya da başka bir aidiyettir, başka bir mensubiyettir. Kimliğinden, kişiliğinden, kopmuş olmak, bağlı olduğu ahlaki değerleri, kıymetleri yitirmiş olmak demektir. Bu insanları bu hale getirenleri tel’in ediyorum.
***
Demokrasi hortlağı, Pakistan’ı parçalamayı kafasına koymuş. Bu, seçim yoluyla yapılacak. Ama bu, öyle bir seçim olsun ki, Müşerref seçilemesin. Benazir’le Navaz Şerif, bunun için yollandı. Ne var ki Müşerref, Butto’yla anlaşarak bu oyunu bozdu. Genelkurmay Başkanlığını da bırakarak gerginliği azalttı. Seçimlerde Avrasya gazetelerinin yazdığına göre Müşerref blok oylarla galip çıkacaktı. Müşerrefe bu durumda zarar vermek için yapılacak tek şey Butto suikastiydi. Suikast onun üzerine atıldı.
***
Yabancı istihbarat servisleri, Asya ve Ortadoğu’daki ülkelerden ellerini çekmiyorlar. Her ne kadar Afganistan ve Pakistan tam Ortadoğu değilse de sınırları değiştirilecek 24 ülke arasındaydılar. Bizim güneydoğumuzda yapılan harita değiştirme işlemleri, Pakistan’ın güneyinde de aynen yapılmış bulunuyor. Orda da bir “özgür Belucistan” var. Bu düzenlemenin Hürmüz Boğazı ile irtibatını, bu konuda yazdığım iki yazıda tafsilatlı bir şekilde açıklamıştım.
***
Pakistan konusunda, “yönlendirilmiş” Türk medyası, müthiş bir bilgi kirliliği yayıyor. Aslında yapılacak şey, Ortadoğu’da Batı yanlısı işbirlikçilerle Batı karşıtları arasında geçen mücadeleyi tahlil edebilmekti. Onlar, “radikal İslâmî toplulukları,” Rusya’yı Afganistan’dan kovmak için silahlandırdılar ve eğittiler ama aynı gruplar şimdi yönlerini emperyalist Batıya çeviriyorlar. Bu yüzden durum, o kadar büyük bir karışıklık gösteriyor. Kim, kimden yana belli değil.
Yeni bir dünyanın kuruluşu kolay olmayacak tabi ama bu, gerçekleşecek inşaallah. D8’lerin kuruluşundan sonra da bazı dikkate değer olaylar yaşanmıştı. Ama kazananlar, bu şer dünyasına, Batıya karşı birleşebilenler olacaktır. Bu yüzden Pakistan’ın milli güçlerini böyle zor günlerde yalnız bırakmak, demokrasi heyulasını, ülkemiz üzerinde oynanan oyunlara da alet edenlerin ekmeğine yağ sürmek olur.
***
Teşekkür
Bayram arifesinde yazdığım bir yazıda, çok hoşuma giden ama ancak iki mısrasını duyabildiğim bir türkünün, çok araştırdığım halde tamamını bulamamış olduğumu ve bilenlerin bana yazmasını rica etmiştim. Sağ olsun okurlarımdan Nazım Yılmaz ve Nevşehir veteriner hekim İsmail Coşkun, türkünün tamamını bana yollamışlar. Kendilerine sonsuz teşekkürlerimi ve selamlarımı sunarım.