Bu Bir Nefret Suçudur
Cüneyt Özdemir önce köşesinde ardından da televizyon programında, bir blog sitesinin yazarına güzellemeler yaptı.. 2 milyona yakın kişinin katıldığı AK Parti’nin İstanbul Mitingi’ni, kendince analiz eden ve kendini “çapulcu” olarak tanıtan birine.. Onun adının bir önemi yok. Çünkü o bir gerçek kişi değil. O Ahmet Hakan ve Cüneyt Özdemir gibilerin kafa sesi. O, ötekileştiren, dışlayan, sınıfsal ayrıma kendilerince tâbi tutan faşist zihniyetin içinden geçenleri, aklından geçenleri kağıda dökmüş biri sadece..
İŞTE O FAŞİST İFADELER
Diyor ki, Cüneyt Özdemir ve onun zihniyetindeki adamların güzellemeler yaptığı blog yazarı;
“…..Onlar “CV”si olmayan işlerin insanları... Onlar “uzaktan” gelenler... Onlar İstanbul’da denizi yılda bir kez görenler... Onlar birbiri ile konuşmayanlar... Onlar yanlarında bir adet gazete bile getirmeyenler... Evet hiçbirinin kolunun altında bir gazete yok... bir adet bile... Onlar telefona, internete bakmayanlar... Twitter vimitter filan bilmeyenler...”selfie” çekmeyenler... Onlar talimatla bayrak kaldıranlar... İtaat edenler... Onlar beslenemedikleri için boyu benden kısa olanlar... Otobüs ile geliyorlar çünkü arabaları yok çoğunun... Olsa da benzine paraları yok... Nerede ise tamamı geldikleri ilçe teşkilatı tarafından sağlanan anlık veya devamlı yardıma muhtaç…..” Kimden bahsediyor biliyor musunuz?.. Düpedüz benden bahsediyor.. Hodri meydan. Evet sevgili Cüneyt Özdemir, o bahsettiği kişi benim.. O üzerine güzellemeler yazdığın faşist, ayrımcı zihniyetin tarif ettiği adam benim. Ne olacak şimdi?... Sadece ben de değilim. Benim bildiğim milyonlarcası var.. Senin kafanın bir türlü alamadığı bu.. Yanında gazete getirmeyen, twitter için selfie çekmeyen, arabası olmadığı için otobüse binen… CV’si olmayan işlerin adamı.. Ne yapmak istediğinizi biliyoruz biz. Sizin çağdaş, sözüm ona aydınlanmacı, ilerici, demokrat kıyafetinizin altında faşist bir ten gizli arkadaşım.. O faşist teninizi üzerinize aldığınız demokrat pardesüler gizlemeye yetmiyor.. En sıkı gizlediğiniz bir anda, bir kenardan fire veriyor. Bu yazılarınız için bizden, benden, özür dilemeniz de kurtaramayacak sizi. Biz elbette affedeceğiz.. Hatta twitter’ı bilmediğimiz, koltuğumuzun altında gazete falan da olmadığı için, sizi medyanın sempatik yüzü zannetmeye devam edeceğiz.. Ama siz inandığınız değerlerle baş başa kaldığınızda veremeyeceksiniz bunun hesabını..
BU SÖZÜN TEVİLİ VAR MI?
Cüneyt Özdemir’in, güzellemeler yaptığı yazının içinde geçen şu cümleleri hiç dokunmadan naklediyorum; “….Kadınlar gerçekten seviyor onu... duruşunu seviyor... sesini seviyor. Kabul etmek lazım... ben cinsel olarak uyarılmış gözler gördüm orada... bu hakaret değildir. Milyon yıllık insanlık tarihinin evrimsel sonucudur... Gücü sevmek….” Ahlâksız herif.. Miting meydanında Başbakan konuşurken, cinsel olarak uyarılmış gözler gördüğü iftirasını atıyor mitinge gelen kadınlara.. Kimlere? Kız kardeşimize, eşimize, kızımıza.. Hangi kadın katıldıysa Yenikapı Mitingi’ne, her birine atılmış bu büyük iftiranın altından nasıl kalkacaksınız?.. O kendini çapulcu olarak tanıtan ve kerameti kendinden menkul adam sıyrılır bu işten. “Ben mastürbasyon yapıyordum” der çıkar işin içinden.. Bunu yaygın medyaya taşıyan Cüneyt Özdemir gibiler nasıl verecek bunun hesabını.. “Başbakan kürsüye çıktığında kızların cinsel olarak uyarıldığı” gibi ahlâksızca bir ithamın tevili var mı, merak ediyorum.. Kalın sağlıcakla..