Sızdırılan Suriye konuşmalarının amacı
Seçim sonuçlarını herkes yazacak. Biz unutulmaması için 27 Mart sızdırmasının peşini bırakmayalım. Devlet açısından çok büyük bir zaaf içinde olduğumuzu gösteren bu dinleme-sızdırma, en ince ayrıntısına kadar konuşulmadan geçilmeyecek bir olay çünkü.
Dışişleri Bakanlığı sağır odasında gerçekleşen Suriye’ye müdahale konuşmalarının/tartışmalarının sızdırılması, sadece bir casusluk olayı değil; çok yönlü bir dinleme ve sızdırmadır.
Sızdırmanın Amacı
Bu dinleme ve sızdırmayla, bir taşla 3 kuş vurulmak amacı güdülmüştür:
- Uluslaarası arenada Türkiye’yi ve seçimlerde iktidarı zora sokmak ve ülkede bir yönetim zaafı yaşandığı kanaatini oluşturmak.
- Esed, IŞİD (Irak-Şam İslam Devleti) ve benzeri güçlere destek vermek.
- 7 Şubat 2012’de akîm kalan MİT darbesinin intikamını almak.
İzah edelim...
13 Mart günü yapıldığı söylenen bu konuşmanın, seçime 3 gün kala sızdırılmasında, iktidarı zora sokmaktan başka bir amacın olduğunu zannetmek için, aptal olmak bile lükstür.
Yeniden çizilmek üzere kurgulanan Ortadoğu haritasında Batı, Türkiye’ye rol vermek istemiyor. Dinlemeleri yapanlar ve medyaya servis edenler Türkiye’nin elini zayıflatmayı amaçlıyor. (Bu arada, şunu da kaydedelim; daha düne kadar hiç ciddiye alınmayan Türkiye, gizli dinlemelerle ciddiye alınmaktadır. Bu da Türkiye’nin bölgede yeni bir güç hâline geldiğinin işaretidir.)
Böyle bir sızdırma, en çok Esed ve iş birlikçisi IŞİD ’in işine yarayacaktır. Bunların ellerinin güçlenmesi, Suriye meselesini, siyasal amaçlı olarak, millî dış politika konusu olarak görmeyip iç politika malzemesi yapanların da işlerine yaramıştır. Nitekim muhalefet ve paralel yapı, son 3 günde en çok bunu konuşmuştur.
Kayıtlar internete sızdırıldığı andan itibaren, sosyal paylaşım sitelerinde, üzerine en çok yüklenilen kişi MİT Müsteşarı Hakan Fidan olmuştur. Diğer şahıslar, çoğunlukla pek dile dolanmazken, Hakan Fidan’ın çok konuşulması ve ve konuşanların hepsinin emniyet kökenli olması, dinleme ve sızdırmanın, 7 Şubat 2012’nin rövanşı oladuğuna işaret etmektedir.
“Seçime giderken...” safsatası
Muhalefet ve paraleller, iktidarın seçim öncesi, toplumu gaza getirmek için böyle bir müdahaleyi planladığını iddia etmektedir. İnsanın bunu düşünmesi için, akıl malûliyetine müstağrak olması lâzımdır. Dünyada hangi iktidar, her konuda yan çizen bir muhalefetle seçime giderken savaş riski alır?
Vahim Bir Durum
Evet... Hırsızın suçu var ama a dostlar, ev sahibinin hiç mi suçu yok?... Bir ön görüşme olduğu halde, böyle bir toplantının güvenliğinin bile sağlanammaış olması, devlet için çok büyük bir zafiyettir. 17 Aralık’tan beri, dinlemeler ve sızdırmalar konusunda yaşanan tecrübelerden sonra, hâlâ bu tür dinlemelerin yapılıyor olmasının hiç bir mazereti olamaz. Allah muhafaza, şu hâlimizle bir savaşa girsek, bütün savaş stratejilerimiz anında düşmanın eline geçecek demek ki... Düşünmek bile ürpertiyor insanı.
Türkiye’nin stratejik kararlar alınan odaları, yolgeçen hanı değildir. Ne isterlerse verirseniz, böyle olur. Demek ki birileri, o odaları dinlemek istemiş ve bu imkân verilmiş.
Titreyip, silkinip kendimize dönmenin zamanı gelmedi mi a dostlar?...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.