“AK Parti’ye oy verenler ilkokul mezunudur” şeklindeki cümleyi kuran kişi cemaatin yazarlarından Nevval Sevindi. Bu bir tarihi CHP zihniyetidir...

“Atın yanında duran ya huyundan ya suyundan...”

Biliyorsunuz bu CHP, Demokrat Parti’ye oy verenleri sürekli cahillikle, gericilikle suçlardı.

Hatta kim ki muharriri olduğu İlhan Selçuk’un gazetesi Cumhuriyeti okumazsa gericidir.

Dahası laiklik karşıtı cumhuriyet düşmanıdır...

Bugün de aynısı yapılıyor.

Seçimin hakemi madem halktır, çağdaş, laik kafalar varken o ne anlar.

Hem sanatçının oyu ile ayakkabı boyacısının oyu bir olur mu?!.

Ne var ki cemaatçiler işte bu tabloda taraf.

CHP kazansın diye harcanan eforun ana sermayesi cahil dedikleri halkın zekatları ile fitreleri.

Topladılar, gazete çıkardılar, televizyonlar kurdular, holdingler oldular.

İşte oralarda, baş köşelere yerleştirip doyurdukları halka tepeden bakan eski Marksistler, ateistler, din ayrı dünya ayrı diyenler. Bu birleşimin hedeflerinde sürekli ülkenin Başbakanı var...

Erdoğan’a söv diyorlar sövüyorlar, vur diyorlar vuruyorlar.

Öfkeli Başbakan, nefret tavrı takınan Başbakan...

Aynı zamanda diktatör.

Açın tarihi okuyun göreceksiniz, İngiliz istihbaratının teşvikiyle aynı suçlamaları hem II. Abdülhamid Han’a yaptılar, hem de Menderes’e.

Sultan Abdülhamid cennetmekan diktatör müydü? Asla.

Merhum Menderes diktatör müydü? O da asla.

Ne var ki padişah gidince tüm Osmanlı gitti, Menderes asılınca ülke 50 yıl geri kaldı.

Şimdi de Başbakan diyorlar.

İndirseler yatırımlar duracak, bir gecede hazineyi yağmalayacaklar...

Propagandalarına hele bir bakın, “ülke ne hale geldi” diyorlar.

Ne hale geldi?..

Kitap okuyoruz veya bir evde toplandık diye gece yarıları emniyet güçleri baskın yapmıyor.

İstediğimiz gibi yazıyoruz çiziyoruz...

Başımızın üzerinde laiklik kılıcı yok.

Ankara, İstanbul ve diğerleri...

Bu kentler sefaletten geri kalmışlıktan kurtularak şehir oldu, medeni oldu, adam oldu.

Sular akıyor, elektriklerimiz sık sık kesilmiyor.

Piyasada ne arasan var, işsizlik eski rakamlarını çoktan gerilerde bıraktı.

Yüksek faizler, yüksek enflasyonlar yok...

Tefeciler, fırsatçılar bir gecede bir koyup bin kazanamıyor...

Ortadoğu coğrafyasında tüm mazlumlara yardım eden tek bir Türkiye var.

İtibarı var, kredisi var...

Diğer Müslüman ülkeler emperyalistlerin pençesinde zulüm görürken Türkiye adeta bahar havasında herkes işinde gücünde. Üzerimize bombalar düşmüyor, evlerimizden kaçıp komşu ülkelere sığınmıyoruz. İşte bu nimeti hazmedemeyen CHP ittifakı.

Halkı sürekli nasıl kışkırttıklarını görüyorsunuz.

Ha Kılıçdaroğlu, ha cemaatçi televizyonlar...

Maksatları halk sokaklara dökülsün, piyasalar karışsın.

İktidar zor durumda kalsın.

Yıkımdan, yokluktan zorluktan medet uman leş kargaları.

Dikkat edin hepsinin dilinde “seçime hile karıştırıldı” suçlaması.

Kazansalardı zafer, kazanamayınca hile...

Hile varsa yapan yine sensin.

Her sandığın başında cemaat, CHP, MHP ortak ittifakı müşahitler.

Artı sandık görevlileri...

Etrafı çeviren partililer, basın...

Yanlışlıklar, hileler olsa bile bunun yasal prosedürü itiraz edip adam gibi sonucu beklemektir.

Ülkeyi karıştırmak, çapulcuları sokağa dökmek değildir...

Kime söylüyorsun, huylu huyundan vazgeçer mi hiç...