“Dünya bir handır konan göçer, kimse kalıcı değildir” denilir.

Yeter ki, konduğumuz yere insan gibi konalım, insan gibi yaşayalım, göçtüğümüzde ardımızdan söylenecek sözler hayırlı olsun.

Çiçeği burnunda genç bir yavru göçtü bu âlemden öteki âleme. Her konanın isteyerek ya da istemeyerek göç edeceği ebedi âleme.

Bir daha dönüşü olmayan ve buradan götürdüğümüz azıklarımızla yaşayacağımız ebedi bir yurt.

Bu gencimizin adı İsmail Hakkı Şengüler. Hakkın rahmetine pek genç yaşta kavuştu.

Babası Alaaddin Şengüler’in;

- “Rabbim İsmail’i bizden daha çok seviyormuş ki, katına aldı” dediği İsmail’imiz, namaz kılmaya başladığı günden bu yana, bir vakti bile geçirmemiş bir yiğit imiş.

•

İsmail Hakkı Şengüler ismi pek çoğumuza tanıdık gelecektir. Evet, rahmetli İsmail’imiz, merhum Seyyid Kutup’un “Fi Zilal il Kur’an Tefsirini” tercüme edenlerden ve “Mehmed Akif Külliyatını” hazırlayan eski milletvekillerinden merhum İsmail Hakkı Şengüler’in torunu.

İsmail, anne tarafından da Erenköy’ün ve Kayseri’nin sevilen simalarından, Hafız İbrahim Karakaş hocaefendinin torunu. Karakaş hocaefendi aynı zamanda Mahmud Sami Efendi Hz.lerinin hizmetinde bulunmuş isimlerden.

Alaaddin ve Selma Şengüler çiftinin evlatları İsmail Hakkı, böylesine güzide bir aile efradı içerisinde yetişmiş bir sima.

•

İsmail Hakkı, hukuk tahsiline ülkemizdeki özel bir üniversitede başlar ama, okul yönetimi ve arkadaşlarıyla arasında değer yargıları bakımından uyumsuzluklar baş gösterince, ailesinin de müsaadesiyle Budapeşte’de uluslararası ilişkilerde öğrenime başlar.

İsmail okulunun başarılı öğrencilerindendir, çalışkanlığı ve ahlaklılığıyla çevresindeki yerli ve yabancı arkadaşları tarafından çok sevilir.

Geçtiğimiz hafta gecenin ilerleyen saatlerinde yatsı namazını kıldıktan sonra kaldığı odanın balkonuna çıkar ve oradan düşer.

Olayın görgü şahitleri yoktur ama, hem Budapeşte’de hem de Türkiye’de tanıyan dostlarının şahitliği, “İsmail’in ruhunu kim bilir kaç melek alıp götürdü” mealindedir.

İsmail’in Hakk’a yürüyüş haberi gelince annesi babası ve yakınları acilen Budapeşte’ye giderler.

Türkiye Büyükelçiliği’nin üstün gayretli çalışmaları ve ilgileriyle aile hiçbir sıkıntıyla karşılaşmadan İsmail’i baba ocağına getirirler.

Bu arada; Başbakanımız R. Tayyip Erdoğan arayıp başsağlığı diler. Başbakan Yardımcımız ve Devlet Bakanımız Emrullah İşler, bizzat cenaze namazına katılır.

•

Yazının başlığındaki arzu ise, İsmail’i okulundan tanıyan bir Macar kızımıza ait.

İsmail dürüstlüğüyle çevresinde öyle bir hale oluşturur ki, din, dil ve ırk ayrımı gözetmeden herkes İsmail’e güvenir.

İşte bu güvenenlerden birisi de bu kızımızdır. İsmail’i Türkiye’ye uğurlamadan önce Şengüler ailesinden şöyle bir istekte bulunur.

- “İsmail çok temiz birisiydi. Ben de Müslüman olmak istiyorum. Beni Müslüman edip öyle gidin” der. Ve Müslüman olur.

İnşaallah İsmail’imizin mekânı Cennet’tir. Ruhu için El Fatiha.