Memur Sen Eylemi ve CHP’li Kadın!..
Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ve ekibi toplantı halindeymiş.
Özel kalemdeki dostlar, geldiğimi haber verince sağolsun Başkan toplantıya bizi de davet etti.
İçeride hummalı bir çalışma vardı.
Alçak Mısır darbecilerinin 529 Müslüman’ı idama mahkûm etmesini, Birleşmiş Milletler Binası önünde protesto için hazırlandıklarını söylediler.
Memur Sen üyesi 529 kardeşimiz ellerinde meşaleler taşıyacak…
Binlerce vatandaşın katılımıyla gerçekleştirilecek eylemde idam sehpaları yakılacak…
Basın Müşaviri Aslan Değirmenci medya organizasyonunu hazırlamış.
Plân program müthiş.
Bütün birim amirleri fişek gibi.
Sivil toplum faaliyetlerine gönüllü olarak destek veren bu kardeşiniz ziyadesiyle haz aldı bu heyecandan.
Böyle olmalı, her sivil örgütümüz Memur Sen gibi heyecanlı, aksiyoner, gerektiğinde reaksiyoner, Rahmetli Savaş Ay’ın dediği üzere, “Zıpkın gibi fişşek gibi!” olmalı.
•
Eylem de müthişti.
Çok beğendim.
Çankaya’nın en “Sisi”ci bölgesinde, 529 meşale yandı.
“Avrupa Birliği değil İslam Birliği!” sloganları yankılandı.
BM rezilliği en yüksek perdeden protesto edildi, idam sehpaları cayır cayır yakıldı!..
•
Darbeye lanet, Sisi’ye lanet, Siyonizm’e lanet, BM’ye lanet…
Bunlar çok iyiydi.
Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu harika bir konuşma yaptı.
Şu bölüm tezgâhın niteliklerini ve amaçlarını tam olarak anlatıyor:
“Başta ABD olmak üzere demokrasi, insan hakları ve özgürlük pazarlamacılarının desteklediği bu kirli tezgah, Siyonist işgalci İsrail’in güvenliğinin sağlanması, Mısır’dan Filistin’e açılan özgürlük tünellerinin ve refah kapılarının kapatılması, Suriye diktatörünün ve Baas rejiminin desteklenmesi için kurgulandı ve uygulandı. Mısır’ı yangın yerine döndüren, çocuk, kadın, yaşlı demeden ‘insanı’ hedef alan vahşet uygulamalarını rutinleştiren Sisi darbesi, sadece Mısır’ı ve Mısırlı kardeşlerimizi değil bütün İslam coğrafyasını ve Müslüman toplumları cezalandırmanın yeni miladı olarak kurgulanmıştır. Bu yönüyle, Mısır’da gerçekleşen darbe, İslami hassasiyeti yüksek siyasi iktidarların ve aktörlerin yok edilmesi, örgütlü İslami yapıların zayıflatılması, itibarsızlaştırılması, kriminalize edilmesi ve bu sayede söz dinleyen kukla yönetimlerin önünün açılması kapsamlı uluslararası bir projenin Ortadoğu ve Arap Yarımadası’na yönelik parçasıdır. Bangladeş’te Cemaati İslami’nin yönetici ve mensuplarını hedef alan yargı darbesi ile sözde general gerçekte Siyonizm’in emir eri Sisi’nin Mursi ve İhvan’a yönelik darbesi, bu bağlamda akraba darbelerdir. Her ikisi de, kalemlerine kandan mürekkep dolduran senaristlerin senaryosudur.
Suriye canisi katil Esed’in hâlâ muktedir olması da aynı senaristlerin bir başka büyük oyunudur.”
•
(Evet, hedef düpedüz bu:
“İslami hassasiyeti yüksek siyasi iktidarların ve aktörlerin yok edilmesi!”
Türkiye’de de bunu yapmak istediler ve “paralel yapı”yı “darbe yapmak” için kullandılar.
Kullandılar da…
“Sağlam İrade” tezgahı darmadağın etti!..)
•
Eylemden dönerken balkonda ifadesiz bir şekilde olan biteni izleyenlere takıldı gözüm.
“Çoğu CHP’lidir.” diye düşünüyor insan, Çankaya’da CHP’nin ençok oy çıkarttığı mahallelerden biri.
Eyleme destek veren bir kişi yoktu gözümden kaçmadıysa.
Onlara doğru “Rabia işareti” yapanları gördüm, balkonlardan hiç karşılık gelmedi.
•
Sonrasında…
Dönüş yolunda, bana eşlik eden meslektaşlarım Berat Erkök ve Latif Serçe’nin anlattıkları…
Balkondaki “kadın”lardan biri, Mısır’daki darbecilere destek niteliğinde bağırıyormuş.
Berat Erkök, “Ayıp hanım ayıp!” yollu bir şeyler söylemiş.
Kadın, “Hadi AKP’liler sizi hadi, hepiniz koyunsunuz, CHP’yi anlamıyor bu vatandaş!” filan diye bağırmış.
•
Berat Erkök “AK Partili” değil halbuki.
Bu seçimlerde AK Parti’ye destek vermiş olması tamamen “Milli Mücadele” ruhundan kaynaklanıyor.
Balkondaki CHP’li kadın ise
Berat Erkök’ün “bu seçimlik” tavrını keskinleştiriyor.
“Darbecilik” yapan CHP’li kadın, Berat Erkök’ü “AK Partili” yapan hareketlere katkıda bulunuyor.
Farkında olmaksızın AK Parti ruhuna hizmet ediyor!..