WASHİNGTON

Tüm Amerika, ülkenin en büyük golf şampiyonası Masters’a kilitlenmişken ve yeni şampiyon Bubba Watson’u tebrik yarışına girmişken Kansas’tan gelen kötü haberle gerildi. Kansas’taki Overland Park’ta bulunan Yahudi Toplum Merkezi’ne saldırıp üç kişiyi öldürenin 73 yaşındaki Frazier Glenn Cross ismindeki çatlak bir Hıristiyan olduğunu öğrenince derin bir nefes aldık. Uğursuz Boston Maratonu bombalamasının (15 Nisan 2013) dumanı hâlâ tüterken ve travması atlatılamamışken ikinci bir olay Amerika’ya yeniden cinnet geçirtebilirdi çünkü.

Dün (15 Nisan) yıldönümü olan hâdisenin birçok karanlık noktası olmasına rağmen, Müslüman toplum mensupları “Gençlerimizi radikalizmden nasıl koruyabiliriz?” sorusunun cevabını araştırıyorlar ve yeni ve karanlık bir gelişmenin kendilerini nasıl da zor durumda bırakacağının farkındalar. Şimdi biraz da, “Heil Hitler!” diyerek vahşet saçan Cross’u ve Amerikan gençliğinin nasıl radikalizme yöneldiğini Amerikalılar düşünsün!

Suçlu yakalanmadan “Sakallı ve 70 yaşlarında bir beyaz” diye yazan ABD basını eğer mücrim “Allahüekber!” diyerek ateş eden birisi olsaydı rahatlayacaktı ama olmadı! İşin ilginç tarafı olayda ölen üç kurbanın ikisi Hıristiyan. Başkan Obama pazartesi günü Yahudilerin Passover Festivali başlamadan önce, Amerikalıların her türlü ‘dine dayalı şiddet’e karşı birlik olmaya davet etti. Netanyahu fırsatı kaçırır mı? Hemen kurbanların ailelerine taziyelerini sunup açıkça saldırının Yahudilere nefretin bir sonucu olduğunu ve İsrail’in bu tür bir bela ile savaşacağını ifade etti! Şayet Kansas katili Müslüman çıksaydı neler derdi kim bilir!  

11 Eylül sonrası Amerikalının zihin kodları çok karıştı; sosyal müzmin hastalıkların ve paranoya derecesindeki evhamların iyi okunması lazım. Bunu ve Müslümanların yoğurdu niçin üfleyerek yediklerini 2001 sonrası bu ‘dev makine’ye her gelişimde daha iyi anlıyorum. CNN ve Fox News gibi kanallar Amerikan zihnindeki korkuları canlı tutmak ve algıyı istediği yönde yönetmek için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar. O kadar ‘ustaca’ yapıyorlar ki bu işi sözgelimi Türkiye’deki birçok meseleyi ve mekânı bilmeyen bir kısım ‘dikkatli izleyici’ Amerikalı, Gezi Parkı’nı gayet iyi biliyor. Veya 8 Mart’ta kaybolan Malezya uçağı ile ilgili o kadar uzun ve detaylı yayınlar yapıyor ki CNN, bu yayınları izleyen bir Amerikalının bir daha Malezya Havayolları’nı tercih etmesi ve Malezya’ya gitmesinin çok kolay olmayacağı anlaşılıyor. Bir dost, “Bu olay ve yayınlar sonrası Malezya yüz milyonlarca dolar kaybetti” diyor.    

Fox News ve benzeri medya da şu sıralar kafayı Ayan Hırsi Ali ile bozmuş durumda. Somali asıllı ateist yazar Ayan Hırsi gündemimize Türkçe’ye de çevrilen Kâfir kitabı ile değil de Hollandalı yönetmen Theo Van Gogh’un İtaat isimli filminin senaryosunu yazmasıyla gelmişti. Yönetmen öldürülmüş ve Ayan Hırsi de El-Kaide’nin ölüm listesine girmişti. Ardından 2005’te Time Dergisi Ayan Hırsi’yi ‘Dünyanın En Etkili 100 İnsanı’ndan birisi olarak ilan etmişti. Bir süre milletvekilliği de yapan Hırsi Ali 2007’den beri ABD’de yaşıyor ve bir yıldır da ABD vatandaşı. Massachutes’teki Brandeis Üniversitesi Hırsi Ali’ye fahri doktora vermeyi planlamıştı ancak gelen tepkilerden ve bilhassa Müslümanların haklarını savunan, Müslüman-Amerikan İlişkileri Konseyi (CAIR) Başkanı Nihad Awad’ın müdahalesiyle bu provokatif kararından dönme kararı aldı. Kıyamet de ondan sonra koptu. Ne Awad’ın teröristliği kaldı ne de Brandeis Üniversitesi yetkililerinin ırkçılığı. Fox News’e göre kahraman olarak gördüğü Hırsi Ali’nin Peygamberimize ve İslam’a yaptığı hakaretler ‘nefret suçu’ kapsamına girmiyor. Bizde de mebzul miktarda vardır bu tip gevezeliklerle ‘enerji sömüren’ arızalı özgürlükçüler...

Tüm bunları tartışan Amerika’nın gündeminde Orta Afrika Cumhuriyeti’nde yaşanan katliam, Suriye’de devam eden kriz ve öldürülen yüz binler, Mısır’da gerçekleşen darbe ve ardından gelen zulüm süreci yok! Huzurlarını bozacak medya da yok ortada...   

Meğer fikirleriyle ABD politikalarını ciddi anlamda etkileyen ‘realizmin babası’ Hans Morgenthau (1904-1980) ölmemiş! ABD sisteminin her hücresinde yaşıyor adeta! Bu sistemi ve toplumu etkilemenin yolu var mı peki? Var ama o da bizde yok henüz maalesef!