Bu haftaki eserimiz Roger Garaudy’nun kaleme aldığı, “Geleceğimizde İslam Var” ismini taşıyor.

Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları’ndan çıkan eseri Cemal Aydın tercüme etmiş.

Eser son derece çarpıcı tespitlerle dolu ve Roje Garodi, kitabında şu çığlığı atıyor:

“Batı’yı Ortaçağ karanlığından, barbarlıktan, cahillikten ve canlı cenazelikten dün İslam kurtarmıştı!

Bugün de gerekli gereksiz, yararlı yararsız ve hatta zararlı her bir şeyi imal eden ve insanlara bunları reklamlarla vazgeçilmez ihtiyaçlarmış gibi sunan, körü körüne üretip körü körüne tüketen ve tükettiren Batı’yı, bu korkunç sapmadan yine İslam kurtaracaktır!

Ya İslam’ın eşsiz bilgeliği, kültürü ve medeniyetiyle tanışıp onun kurtarıcı insanlık değerlerini paylaşacağız ya da yakın zamanda yok olacak ve Batı toplumlarıyla birlikte bütün dünyayı da intihara sürükleyeceğiz.

Bundan böyle, bütün dirilişlerin müjdecisi İslam’ın destanıdır. Çünkü İslam’ın destanı, insanlık destanının muhteşem bir anıdır.”

………………

Peki Roje Garodi bu eseri ne zaman yazmış? Tercüme eden Cemal Aydın şu bilgiyi veriyor:

“Roger Garaudy Müslüman olmadan tam bir sene önce yazdı bu eseri. O yüzden bu kitapta kendisi henüz Müslüman olmadığı halde İslam’ı nasıl objektif, ön yargısız, önceden şartlanmışlığın zincirlerini kırarak ele aldığını göreceksiniz.

Gerçek bir entelektüelin ne nitelikte bir insan ve iz’ana sahip olması gerektiğinin de en çarpıcı ve en somut bir delilini bulacaksınız.

Öylesine tarafsız bir bakış açısıyla kaleme alınmıştı ki bu kitap, piyasaya çıkar çıkmaz hiç beklenmedik bir ilgi gördü. On binlerce gönül İslam’a ısındı.

İslam’ın güzelliğine ilk defa tanık olanlar, bu dine hayranlık duymaya başladılar. Fransız halkının bu rağbetini gören bazı mihraklar ise hemen harekete geçip, kitabı topluca satın aldılar ve daha geniş kesimlerin eline ulaşmasını engelleyerek eseri yok sattırdılar.

……………….

Yine bir soru ile eseri tanımaya devam edelim.

“Peki, neden engellemek istediler?” Cevap şöyle:

Garaudy yazıncaya kadar dünyanın çevresini ilk defa Müslümanların ölçtüğünü, cebiri, tigonometri hesaplarını, küçük kan dolaşımını ve daha ince önemli buluş ve icadı, Müslümanların gerçekleştirdiğini; İslam âlimlerinin tıp kitaplarının Batı üniversitelerinde yedi asır boyunca okunduğunu ve pek çok üstün yanımızın bulunduğunu bilmiyorlar, bütün bilimler ve buluşların Batı’da ortaya çıktığını sanıyorlardı.

Müslümanları barbarlar ve Deccal’ın orduları olarak görüyorlardı. Garaudy’nin bu kitabından bütün bunları öğrenince şaşkına döndüler ve İslam konusunda sağlıklı bilgi edinmeye yöneldiler.

Bu yöneliş de bazı mihrakları ürküttü. Bu ürküntü, Batı’da İslamofobi olarak hâlâ devam ediyor.

Bana kalırsa bu eseri öncelikle bizim gibi inandığını söyleyenler okumalı ve İslam’ı tanımalıyız.

Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları:

0212- 526 16 15