Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Yalnızlık Muhatap İster

Yalnızlık Muhatap İster

Bu haftaki eserimiz Ötüken Yayınları’ndan. Yazarı ise Cengiz Aydoğdu.

Kitabın ismi oldukça gizemli. Eseri okumaya başladığınızda başka bir şey söylediği hemen fark ediliyor.

Dilimizin ve beynimizin uyuştuğunu görüyoruz. Bildiklerimizle amel etmediğimizi, ediyormuş gibi yaparak, gösteri oyuncusu olduğumuz anlaşılıyor.

“Olduğumuz gibi görünmenin, göründüğümüz gibi olmanın” bir “şahsiyet” ve “iman” meselesi olduğunu, hayattan örnekler vererek anlatıyor.

“İnsan” ayrı şey, “Müslüman insan” ayrı şeydir. Müslüman insanın önce kendisine, sonra içinde yaşadığı topluma, sonra dünya insanlığına karşı imanının gereği bir ödevi vardır.

“Müslüman insan” şahsiyetini Kur’an ve Hadis merkezli tesis eder ve bu şahsiyetle “Mü’minler kardeş” ayetini düstur edinerek, Müslümanca vazifesini yapar.

Bu sorumluluğunu yerine getiremeyen insana “Müslüman insan” denilmesi zordur. Çünkü Müslüman insanın bu dünyaya olan bağlılığı, ebedi âlemdeki uhrevi kazançlar içindir.

Bu sebeple de “Müslüman insan” kimlik ve kişiliğini, inandığı değerler çerçevesinde örer ve bu örgüyle hayatını anlamlaştırır.

Aksi takdirde aklını öteleyerek, kişiliğini ve kimliğini başkalarının eline bırakıp, mahşerde aklıyla hesap vereceğini dahi düşünemeden “asıl muhatabına” değil, “kul muhatabına” hizmet eder.

¥

Cengiz Aydoğdu kitabına “Yalnızlık Muhatap İster” ismini verirken, eserin ilk sayfasındaki “söz başı”na şu ifadelerle başlamış.

“YALNIZ”ın muhatabı Allah’tır.”

İşte günümüz biz Müslüman insanların problemi burada. Esas muhatabımızın Allah olduğunu unutuyor veya görmezden geliyoruz.

“Asla!” diyecek olanların; cüzdanlarına, makamlarına, mevkilerine, her konudaki dünyalıklarına azıcık bir dokunduğumuzda esas muhatabın kim olduğunu görebiliriz.

Hepimiz lafa gelince; “Allah verdi, Allah aldı” deriz. Yalnız kazandığımız sürece böyledir, kaybettiğimiz zaman ise bir sürü düşman ararız.

¥

Neyse kitaba dönelim. Yazar söz başında şöyle devam ediyor:

“Yalnızın muhatabı Allah’tır. Muhatab-ı aslidir O; hepimizin muhatabıdır. Nasıl yaşarsa yaşasın her insan, tek tek, ferd-i vahid olarak Yaradan’ın muhatabıdır.

Bu gerçeğin farkında olsak da olmasak da hakikat bu. Ne var ki, O’nu muhatap olarak seçtiğiniz anda, hayat maceranızın yöneldiği mecra, her hal ü kârda sizi sürüden ayırıp şahsiliğin alanında bir “fert” kılacaktır.

Artık orada kendinize ait bir “şahsiyet” inşa edip edememek size kalmıştır. Bu kitaptaki yazılar, bir bakıma bu “inşa” arayışının ifadesidir.

Kaldı ki, ömür dediğimiz şey de bir “şahsiyet inşası” için bize verilmiş kısa bir mühletten başka nedir ki?

Hayatın insanı her dakika yeniden inşa eden seyri içerisinde, yaşadıklarımız, hissettiklerimiz ve ifade ettiklerimiz arasındaki ahenk, şahsiyetimizin kıvamını belirler.

Bu ahenge dikkat etmeden yaşamak, maalesef çağımızın maharetleri arasında sayılsa da insanın “yaradılış gayesi”nden uzaklaşma emaresidir.”

¥

Eser hakkında; Ötüken Yayınları:

0212- 251 03 50

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi