Geçtiğimiz günlerde “Salih Mirzabeyoğlu Solcu Olsaydı?” diye sormuştuk.

Bugün de ilavemiz olsun:

“Alp Gürkan Dindar olsaydı?”

•

Neredeyse 20 yıldır hücrede Müslüman Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu.

Suçu belirsiz.

O “kâğıt”ta  “Suçu konu eylemi tespit edilememiş olmakla birlikte…” filan deniliyor.

Hani…

Bir milim daha ileri gitse,

“Dindar olduğu için başına gelene ‘MÜSTEHAKTIR’”  diyecekmiş 28 Şubat iradesi!..

•

 Evet, o gün “Salih Mirzabeyoğlu solcu olsaydı?” dedik.

Ve şu “gönderme” leri de ekledik:

---Salih Mirzabeyoğlu “solcu” olsaydı, hele hele bir de hem Cumhurbaşkanı hem Anayasa Mahkemesi Başkanı “yakın arkadaşı” olsaydı…

Ohoooo …

Ahmet Necdet Sezer dönemini hatırlayın; neredeyse tamamı DHKP-C, Dev-Sol, PKK, THKP/ML ve TİKKO gibi örgütlere mensup olan 260 kişi serbest bırakılmıştı o dönemde.

Sezer “terörist” için yaptı bunu, mütefekkir için hayda hayda yapardı.

Bir yolunu mutlaka bulurdu, şüphem yok!..

Salih Mirzabeyoğlu “solcu” olsaydı, Ahmet Necdet Sezergil’lerden biri mutlaka bir yolunu bulur, Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nun “Basın” etkinliğine “Onur Konuğu” olarak katılmasını sağlardı!

•

Aynen böyle…

Yeni Akit’imizin dünkü manşetinde yer alan soru pek anlamlı:

“Bu adamı kim koruyor!..”

Der ki Yeni Akit:

“301 kişinin hayatını kaybettiği madenin sahibi Alp Gürkan, 8 gündür ifade bile vermezken, savcılığın ‘yakalanması’ yönündeki talebi de nöbetçi mahkemece reddedildi. Gürkan’ın facia sonrası elini, kolunu sallayarak dolaşması, “Bu adamı kim koruyor” sorularına yol açtı.”

•

Alp Gürkan mevzuu böyle.

Bu kadar bastırdık diye şöyle bir alırlar kendilerini, “dostlar” alışverişte görsün, en fazla al bırak …

“Birader” tarifesi!..

•

Ya ne dünya, ne kavanoz dipli dünyadır!...

Bu kardeşiniz var ya;

“Eşcinseller Kulübü”ne “Sapkınlar Kulübü” dediği için, evet sadece bunun için…

 Sapığa “sapık” da değil, çekine çekine “sapkın” dediği için “MAHKÛM” olmuştur!..

Aynen böyle olmuştur kavanoz dipli dünyada!..

•

Ooooh suyundan da koy, oh  ne alâ…

 Yazdığın yer Hürriyet olunca gazete ve yazan da Yılmaz Yozdil gibi “derin sol”dan bir adam olunca…

“Ölen madencilerin 301’i de AK Parti mitingine gittikleri için başlarına gelene MÜSTEHAKTIR” demek serbest.

“Bütün AKP’lilerin evlatları ölsün!” diyen bir “avukat” hakkında “Baro”nun, “Barolar Birliği”nin yapacağı bir şey yoktur.

Yazgülü Aldoğan da o çerçevenin “adamı” olduğundan, “Somalı Madenci,  B(.)K yoluna gitti Niyazi!” şarkısını söyleyebilir.

Sakıncası yoktur.

Cezası yoktur.

Gazeteciler eşittir ama bazıları daha eşittir.

İktidarda “Sekiz seçim” üst üste “zafer” elde etmiş AK Parti de olsa bu böyledir.

 “Biraderlerin” koruma kalkanı altında her türlü pisliği yapabildikleri bu dönemde, bütün faturanın “sol”dan birine “ tekme gösteren” gariban danışman Yusuf Yerkel’e çıkartıldığını görebilirsiniz.

Hep birlikte;

Vur Yusuf Yerkel’e!

Evet, evet bu Yusuf Yerkel’i tez elden kodese tıkmak lazım.

Ah kanunlar müsait olsa, idamlık bu Yusuf idamlık!..

•

Nerden başladııık, nerelere geldik…

Mevzu neydi?

Hah şu:

“Alp Gürkan Dindar Olsaydı?”..

Sosyal medyadaki kıymetli okuyucularımıza bu soruyu yönelttik.

Muhtelif cevaplar geldi.

Mesela..

Adem Akdemir yazmış:

-Alp Gürkan dindar olsaydı olayın ilk gününden itibaren hem Doğan hem de “Cemaat” (!) medyasının manşetlerinden inmezdi.

-İlk günden tutuklanır ve yıllar yılı hapisten çıkamazdı.

Assos 39 yazmış:

-Dindar olsaydı,  bir daha çıkamamak üzere içeri atılmıştı.

Abdülhamit Coşkun yazmış:

-Dindar olsaydı, bu kadar (nokta, nokta, nokta) bu kadar (nokta, nokta) olmazdı ama ona belden aşağı vuran yüzlerce “edepsiz” olurdu.

•

Ben de şunları yazdım:

“Bütün işlerin tek suçlusu var.

Yusuuuf…

Sadece

Yusuf Yusuf!...”