Hürriyet Gazetesi ve Dönemin Başbakanı
17 ve 25 Aralık’ın buz gibi darbe girişimi olduğunu burada defalarca yazdık.. Bunu bir “yolsuzluk” operasyonu gibi göstermeye kalkanların, tasarladıkları yargısal darbeye meşru kılıf bulma gayretinde olduklarını söyledik. Amma birileri ısrarla “ayakkabı kutularından n’aber?” demeye devam etti.. Eğer bu darbe girişimi değildiyse, hazırlanan fezlekelerde Recep Tayyip Erdoğan’ın ismi, neden “Dönemin Başbakanı” olarak geçiyor diye de sorguladık.. Yazarlar, meseleyle yakından ilgilenen akademisyenler, hukukçular uzun zaman tartıştık.. Başbakan Erdoğan da, hakkındaki ifadenin “Dönemin Başbakanı” şeklinde kayda alındığını, gerek grup toplantılarında gerekse başka mecralarda halkına anlattı.. Bu ifade tartışılmaya başlandıktan sonra bazı gazetelerde; “fezlekede ‘Dönemin Başbakanı’ diye bir şey geçmiyor, Başbakan’ı da yanıltıyorsunuz” yorumları yapıldı.. Hatta bir gazete; “… Koskoca Başbakan’ı, bütün Türkiye’nin önünde ‘yalancı’ durumuna düşürmeye kimsenin hakkı yok…” diyerek, kendince hem Başbakan’ın danışmanlarını ‘ispiyon’ etmiş, hem de Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na alenen “yalancı” deme cüretinde bulunmuştu.. Tek cümleyle iki operasyon birden çektiler kendi zekâlarınca anlayacağınız.. Peki gerçek öyle mi?
¥
Ahmet Hakan, dün bir vesileyle ‘Dönemin Başbakanı’ ifadesini içeren fezlekeyi köşesinde yayınladı.. Başından beri 17 Aralık’ın bir “yolsuzluk” soruşturması olduğuna inandığını söyleyen ve süreçte hükümete karşı pozisyon alan Ahmet Hakan’ın, şimdi darbe girişiminin belgesi sayılabilecek bu fezlekeyi yayınlamasını çok önemsiyorum.. Ve Ahmet Hakan’ın bunu konuk olarak katıldığı bir tv programında ya da kişisel hesabının bulunduğu mikroblog sitesi Twitter’da değil de bizzat Hürriyet Gazetesi’nde yayınlaması da bir o kadar önemlidir.. Yoksa aynı gün Yeni Şafak Gazetesi’nde Abdülkadir Selvi de fezlekenin hangi bölümlerinde “Dönemin Başbakanı” ifadesinin geçtiğine dair önemli bir yazı kaleme almıştı.. Abdülkadir Selvi’nin naklettiğine göre, fezlekede; “….para konuları ile ilgili talimatı örgüt lideri Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği ve konuyu bizzat Binali Yıldırım’ın takip ettiği anlaşılıyor…” ifadesi geçiyor.. Abdülkadir Selvi, sadece bu ifadede değil, pek çok yerde “Dönemin Başbakanı” dendiğini de ekliyor.. Selvi bunu başından beri söylüyor.. Yeni Şafak da, 17 Aralık’tan bu yana tavizsiz tutumunu sürdürüyor.. Ama Hürriyet öyle değil..
¥
Ahmet Hakan’ın köşesinde yayınlanan belgede; “…. Fatih Saraç’ın teknik takibi yapılırken, Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ciner Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Ciner’in gerçekleştirdiği anlaşmanın gereği….” şeklinde devam eden cümlede,aynı tanımlamayı görüyoruz.. Ahmet Hakan bunu yayınlar yayınlamaz, paralelciler hep bir ağızdan; “Ahmet Hakan’ı kim kekledi?” diyerek itibarsızlaştırma operasyonu yaptılar.. Dediler ki; “bu belge Star Gazetesi’nde yayınlanmış, altında imza olmadığı için yalanlanmıştı”.. İşte tam da bundan söz ederek vermiş belgeyi Ahmet Hakan zaten… Demiş ki belgenin altında; “… iddiaya göre savcı ve polisler, fezleke hazırlandıktan sonra dosyanın sakıncalı olduğunu düşündükleri kısımları imha etmişler.. Ardından da verileri silmişler. Ancak mali şube ve siber suçlar bölümü, silinen bu verilerin geri dönüşümünü sağlamış. Ve dosya bir bütün olarak ortaya çıkmış.. ‘Dönemin Başbakanı’ ifadesi işte bu geri dönüşümü sağlanan dosyada bulunuyor….” Yani diyor, eğer derseniz ki, ‘bu belge gerçek değildir’, işte o iddiayı baştan çürütüyor..
¥
Bu ülke, 27 Mayıs kanlı faşist darbesinden bu yana, darbelerle mücadelesini hiç bırakmadı.. Bazen asker yaptı darbeyi, bazen de yargıya yaptırmaya kalktılar.. Ama her seferinde millet darbecilere gereken cevabı verdi.. 27 Mayısçıların, mahkemede “Sabık Başbakan” dedikleri Adnan Menderes’i hâlâ hasret ve minnetle anıyoruz.. Onu asan “irade”ye de öfke kusmaya devam ediyoruz.. Bilin istedim.. Kalın sağlıcakla.