Sayın Ahmet Davutoğlu haklı olarak kızdı da!..
Dikkatinizi çekiyor mu bilmem...
¥
Basın toplantılarında, ayak üstü demeç ortamlarında filan Recep Tayyip Erdoğan’ı, Bülent Arınç’ı, Ahmet Davutoğlu’nu sıkıştırmaya çalışan bir dolu muhabir hatta yazar görüyoruz.
Öyle sorular soruyorlar ki, her cümlesinde bir hakaret!..
Geçtiğimiz günlerde bir paralelci, bir yabancı devlet adamı ile basın toplantısı esnasında yine böyle tavır ortaya koyunca, Sayın Ahmet Davutoğlu dayanamadı ve ağzının payını verdi.
Derin solcusu, paralelcisi hep birlikte alanda ve büyük bir dayanışma ruhuyla saldırıyorlar.
Öte yandan...
Ak Parti’ye destek verdiği “öne sürülen” gazetelerin, televizyonların yazarları muhabirleri de –istisnalar müstesna-, gittikleri her yerde “not alıcı sekreter” modunda.
“Haber mahalline” gitmeleriyle gitmemeleri arasında fark yok.
Sorarım kardeşlerim:
“Bizden” başka, Yeni Akit’in mensuplarından başka, mesela Kemal Kılıçdaroğlu’na “gülle gibi” sorular yönelten kaç gazeteci gördünüz?..
Kemal Kılıçdaroğlu’nu sıkıştıran yok, Gürsel Tekin’i sıkıştıran yok, “Vuvuzela” lâkaplı kasaba politikacısını sıkıştıran yok ama Recep Tayyip Erdoğan’a, Bülent Arınç’a, Ahmet Davutoğlu’na, Efkan Âlâ’ya, Bekir Bozdağ’a, Emrullah İşler’e ve diğer omurgalı AK Partililere saldırı gırla!..
¥
Merak etmez misiniz;
AK Parti’ye destek verdiği öne sürülen gazetelerin, televizyonların “birçok adamı” niçin böyle “kaçak” takılıyorlar?..
Kimden, neden çekiniyorlar?..
Yoksa yoksa...
“Bunlar Recep Tayyip Erdoğan’ı eninde sonunda yer. Bari yarın öbür gün iş istemek için kapılarına gideceğim adamların gözlerine batmayım?” mı diyorlar?..
Yoksa...
Bir şeylerin ortaya dökülmesinden mi endişe ediyorlar?..
“Eski” ilişkilerinin “faş” edilmesinden mi endişe duyuyorlar?..
Bu gazeteler, televizyonlar basın toplantılarına gönderecekleri muhabirleri nasıl seçiyorlar?..
Acaba..
Çoğunda, Recep Tayyip Erdoğan’a düşman olanlar mı çalıştırılıyor?..
Acaba...
Zamanında “Pararelcilerin” arabalarından inmeyen, zamanında “Paralelciler” tarafından beslenen, desteklenen, bir yerlere getirilen, paralelcilerin tezgahlarında yer alan adamlar mı himaye ediliyor?..
¥
Onu bunu bırak arkadaş, gazeteciliğini yap!...
Önceki gün, Kemal Kılıçdaroğlu’nun basın toplantısında iki soru çaktık.
Fena bocaladı; çatısı matısı dağıldı.
Baktık, akşam birçok kanalın ana haber bülteninin esaslı konularından.
Birçok internet haber sitesi Kemal Kılıçdaroğlu’nun düştüğü durumu konu edinmiş.
Sosyal medyada Kemal Kılıçdaroğlu geyikleri dolaşıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Ben aslında Hak-İş ailesinden biriyim!” deme noktasına gelmesi tartışılıyor.
Yerel seçimler öncesinde Hak-İş’e ağız dolusu hakaretler savuran Kemal Kılıçdaroğlu bir soruyla bu hallere düşüyor!..
Hadi bakalım; şimdi KESK’çiler, DİSK’çiler düşünsün;
“Hak-İş ailesinden bir –onursal- genel başkanları var!”
İşte bu da oldu.
Yaptık oldu.
Yapınca oluyor!..
Bu arada...
Bir başka sorumuzda geçen “Çatı Adayı Rahşan Ecevit” formülü de tuttu!..
“Çatı geyikleri” o biçim!..
Yapınca oluyor.
Yapınca olur.
¥
“Olmaz” diyenin ya “malzemeler ortaya dökülür” korkusu vardır ya da Recep Tayyip Erdoğan düşmanıdır.
Veya...
Omurgasızdır!..
Omurgasız adam da...
Zamanı gelince satar!..