Bu fabrikadan böyle imalat çıkar
Hürriyeti çiğnenen gönül-hatır dinlemez
Aşk ile serden geçen balta satır dinlemez
İsterse muhatabı beş fakülte bitirsin
Doktora yapmış diye eşek katır dinlemez
Gençlik yıllarımızda namuslu, dürüst, memleketsever, imanlı, inançlı insanlar için "imalat hatası" derdik..
Sistem kötüleri koruyup/kollamak için ayarlanmış.. Böyle bir sistem elbette erdemlileri ezer ve dışarı atar..
60 yıldır dikkat ederim, bazı ailelerin çocukları her iktidar döneminde el üstünde tutulurlar.. 1940'ların şeflik döneminde önemli gedik başlarını tutan mütegallibe evlatları, maalesef saltanatlarını kesintisiz sürdürmektedirler..
Politikanın zirvesinde onlar, basının zirvesinde onlar, bürokrasinin her kademesinde ve zirvesinde yine onlar.. Sanki Allah (cc) herkesin temel hakkı olan aklı, izanı toplamış, o makamzadelere vermiş..
Gerisi hep imalat hatası..
Mütegallibeler indinde sıradan vatandaşlar veya namuslular her zaman defolu..
Anadolu çocukları okurlar, birinci dereceden mezun olurlar amma, yine de nafile.. çünkü, yukarıda onları tezkiye edecek devletliler yoktur..
Şahzadeler, şefzadeler, bürokratzadeler gerizekalı olsalar da baştacı edilirler bizim ülkede..
İşte çok okumuşlardan ve çok yazanlardan birisinin düşünceleri:
"Karataş'ın cenaze törenini görünce bir hayli şaşırdım.. Bildiğim kadarıyla DHKP/C, Marksist-Leninist bir örgüttür.. Marksizmin en belirleyici özelliklerinden birisi, tanrıtanımaz olmasıdır.. Ama Karataş'a camide dini tören düzenlendi.. Hem de bir değil, iki ibadethanede (camide ve cemevinde) birden.. En dindar kişiler için bile iki ibedethanede cenaze namazı kılındığını görmemiştim..
Durumu anlamaya çalışıyorum.."
Hiçbir zaman anlayamaz.. çünkü kendi yaratanını anlamayan bir adam hangi meseleyi anlayacaktır?
Adama bakar mısınız?
Yüzlerce insanın katlinden sorumlu bir kişinin ölümüne üzülüyor ve esas üzüntüsü de cenaze namazının kılınması..
Sıkıştırsanız, "Biz de Müslümanız" der utanmadan..
"Komünizm Allahsızlık rejimi" deseniz, binbir türlü mazeret uydurur, belki sizi mahkemeye verir, maalesef mahkum dahi ettirir..
Devam ediyor diplomalı lafazan:
"Ya DHKP/C Marksist-Leninist bir örgüt değildir, ben yanlış biliyorum..
Ya DHKP/C'de ideolojik bir değişim yaşandı, Marksist-Leninist anlayışı bıraktılar..
Ya da rahmetli (lafa bakınız, rahmet kimin nesi oluyorsa) Karataş'ın ailesi böyle istedi ve örgüt bu isteğe uydu.."
Peki ne yapılacak şimdi?
Onun da reçetesini yazıyor Allahsızlık profumuz:
"Diyanet İşleri Başkanlığı ne derse desin, cemevleri ibadethanedir.."
Fetva dediğin böyle kesin olur..
Sana ne bre zındık? Sen nasıl olsa ibadethanelere muhalifsin.. Kalkıp da ukalalık etmenin sırası mı şimdi?
İnsan rahatsız olunca böyle mi saçmalar? Ya da böyle mi tahrike başvurur?
Anayasa'dan, laiklikten herzeler/yanlış yorumlar yumurtlayan bay yazar, baktı ki mesele sarpa sardı, bu sefer de alevileri kışkırtmaya çalışıyor..
Ne dediğini bilmiyor zavallı..
Allah'a karşı.. Dolayısıyla dinlere karşı.. Tarikatlara zaten çok fazla karşı..
Peki alevileri mi savunuyor, yoksa onları ahmak yerine mi koyuyor?
Galiba her ikisini de yapıyor..
O bir, çok tahsilli dinsizdir.. Dindar olanları, dini sahaya girenleri gücü yetse kıtır kıtır kesecek..
Dursun Karataş kanalından girerek, hem sünnilere, hem alevilere içinde ne kadar kin varsa dökmüş echel ulemamız..
Ne ayıp!..
Dindarlar onun ve arkadaşlarının dinsizliğine, imansızlığına hiç karışıyorlar mı?
Hayır!..
Niye karışsınlar ki? İsteyen okuyarak cahil olur, isteyen okuduktan önce veya sonra kafir olma hakkına sahiptir..
Sağa-sola sataşmadan adam gibi yapsa yapacağını bari..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.