Tüyleri Diken Diken Olan Vali
-Hocam, adam ne çekmiş ya?
-Ne çekmiş?
-İşte kitabında anlatmış ne çektiğini…
-İyi de ne çekmiş?
-İşsiz kalmış. Bir sürü sıkıntı çekmiş.
-Hakikaten çok çekmiş(!).
Bu konuşma, 12 Eylül'de Mamak'da yatan birisi ile gençler arasında geçiyor. Bana kendisi anlattı. Konu İskender Pala'nın "İki Darbe Arasında" isimli kitabı. Kitabı okuyan gençler, çok tesirinde kalmışlar. Ne bilsinler Mamak ne demek? Eğer bilseler, oraya düşmüş birisinin yanında, işsiz kalmış birine üzülürler mi? İnancından dolayı askeriyeden atılarak işsiz kalmak elbetteki bir zulüm. Ancak, Mamak cehenneminin yanında nedir ki?
Bu girişten sonra, asıl anlatmak istediğime geleyim. Birkaç gün önce, Sümeyye Erdoğan, Siirt'de bir konuşma yaptı. Başörtüsü yasağında yaşadığı sıkıntıyı anlattı. Yurt dışında okumak mecburiyetinde kalışını…
Sümeyye Erdoğan, bir tercih yapmak zorunda bırakıldığını söyledi. Neydi tercihi? Yurt dışında okumak. Bildiğim kadarıyla, bir iş adamının verdiği bursla.
Vallahi böyle zulme can kurban. Zira, bir sürü genç kız ne burs alabildi ne iş bulabildi. Ortada kaldı. Hayatları kaydı. Başını açarak okuyanların yaşadıkları psikolojik sorunlar ise apayrı bir konu.
Gerçi, herkes yaşadığını bilir. Karşıdan bakınca imrenilen bir hayat, o hayatı yaşayan için çok sıkıntılı olabilir.
Beni şaşırtan ve bu yazıyı yazmaya sevk eden bunlar değil. Sümeyye Erdoğan'ın konuşmasından sonra söz alan Siirt Valisi Mustafa Tutulmaz'ın sözleri beni çok şaşırttı. Yukarıda bahsettiğim gençler misali "Ne çektin be Sümeyye!" ağıtı yakan vali. Aynen şöyle demiş Sümeyye Erdoğan'a:
- Bugün, burada, ilk kez sizi dinlerken tüylerim diken diken oldu.
Babam ne hassas tüyleriniz var öyle? Neye diken diken oluyor? Sümeyye Erdoğan, hapisde işkence mi görmüş yahut okul kapısında ayak derisini yüzüp tuz mu basmışlar? Siz bugüne kadar hangi ülkede yaşadınız? Uzaydan mı geldiniz? Başörtüsü mağduru öyle insanlar var ki hikâyelerini bilseniz tüyleriniz bir daha yan yatmaz.
Vali beyin doğum tarihine baktım 1965. İmam-hatipliymiş üstelik. 12 Eylül'e aklı sürüyor olmalı . O tarihte tüyü tüsü olmayan bir çocuk değil; delikanlı. 28 Şubat döneminde ise memuriyeti var. Yani, tüyleri diken diken olacak çok şeye şahit olmuştur; duymuştur; hadi olmadı okumuştur.
Sümeyye Erdoğan'ın hikâyesi, öyle tüyleri diken diken edecek bir hikâye de değil.
Valinin ifadeleri, Sümeyye Erdoğan'ın konuşmasının üzerine tüy dikti. Belli ki bulunduğu makamın tüyüne dokunacak bir şey yapmama gayreti içinde.
Bir valiye, böyle tüyü bozuk bir konuşma yapmak hiç yakışmıyor.
Not: Musul Kerkük kaynarken böyle kıldan tüyden konuların ehemmiyeti olmadığını biliyorum. Berat Kandili’nde oraların beratı için, bir olacağımız günler için dua edelim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.