Bilgilendirme toplantısına katılmak üzere hareket etmiştim.

Vardığımda toplantının iptal edildiğini öğrendim.

Neyse, oralardan bir “dost”  sağlam bir IŞİD çerçevesi çizdi.

Şöyle:

-Kamyoncularımızı, diplomatlarımızı kaçıran IŞİD nasıl bir örgüt?..

-IŞİD çok kısa bir süre içinde gündeme gelmiş olmasına rağmen çok profesyonel bir yapısı var. Terör örgütü ama farklı çok farklı.  

-Nasıl farklı?

-Gerçekten profesyonel bir örgüt.  Hangi gerilla yapılanmasından gelen

örgüt, böyle bir eylem yöntemi seçiyor?  Konsolosluğa gidip esir alan bir örgüt?.. Sıradan bir örgüt olsa, bombalar, roketatar fırlatır filan. Bu gayet düzenli, tertipli, askeri düzeni, disiplini olan bir örgüt.  Kerkük-Musul, Irak mozaiğini yansıtan bir bölge. PKK, Kürtler arasından çıkmış, bir tabanı olabilir. Ama IŞİD’in oradaki tabanı ne? Kürtlerin, Türkmenlerin ortak yaşadığı bir yer, bir mozaik. Orada tutunması için özel destekler lazım.

-IŞİD’in farklı örgüt, profesyonel bir örgüt olduğunu söylediniz.  Sizce destekleri nereden?

-Bir soru sorayım: Zamanında Güney Irak’ta özel yetiştirilmiş Maliki taraftarları olmasın!..

-Biraz açar mısınız?

-İngilizlerle Amerikalılar, Irak’a girdikten sonra askeri yönden sadece bölgedeki bazı Kürtleri eğitmediler...

-Başka kimleri eğittiler?

-Maliki taraftarlarını da eğittiler mesela.

-Askeri eğitim?

-Evet, askeri eğitim. Bugün IŞİD militanları olarak ortaya çıkan kitle, ABD ve İngiltere tarafından eğitilmiş olmasın diyorum.

-Eğitildi mi?

-Eğitildi.

-IŞİD’in “İslamcı niteliği” ne oluyor bu arada?

-Ortadoğu’da İslam’ı kullanmayan bir örgütün genişlemesi mümkün mü?  Sempati alanı bulması için İslam’ı kullanması şart. Ama yaptıklarının İslam’la alâkası yok.

-IŞİD Suriye’de parladı. Oradaki ilişkileri?

-Esad dışında herkesle kavga etti orada. Hepsi ile çarpıştı. Bir tek Esad ile çarpışmadı. Bu da anlamlı değil mi?..

-Bir yandan Maliki diğer yandan Esad. Şiilere çalışan bir Sünni örgüt mü bu?

-Zararı Sünnilere yararı Şiilere! Yaptıkları, Sünni halkı o bölgeden kopartıyor!.. Sünniler Sünnileri kovuyor!.. Dahası ABD, İsrail ve İngiltere’ye yarıyor hareketleri.  Ortadoğu’da o kadar köklü örgütler olmasına rağmen böylesine profesyonel eylemleri gerçekleştirme gücüne IŞİD’in ulaşması ilginç. Bu kadar eylem yapma yeteneğini  sağlayan insan gücü ve kaynak kimler tarafından sağlanmaktadır?.. ABD ve İngiltere’den.

-Tahmin mi bilgi mi?..

-Bilgi!..

-Peki Türkiye’yi niye hedef aldılar?..

-Türkiye son dönemde bölgede kendisine özel politikalar gerçekleştiriyor. Petrol gelirleri Türkiye’ye akmaya başladı. Kuzey Irak’la yaptığımız anlaşma var. Maliki daha önce Türkiye’ye diş göstermişti. Bunlar açık. Recep Tayyip Erdoğan 2023 vizyonu çiziyor. Bu vizyon, bölgesel güç olmaktan küresel güç olmaya yönelen Türkiye’yi ifade ediyor.  Bu da ABD’nin Almanya’nın İsrail’in endişelerini arttırıyor. Bu işi enerji perspektifinden değerlendirmek lazım… Arka planda şöyle bir şey var: Eğer Türkiye enerji maliyetlerini düşürürse, üretim patlaması yaşar. Ve kimse Türkiye ile rekabet edemez. Türkiye’nin enerji bağımlılık oranı yüzde 52’den yüzde 80’e çıktı. Çünkü Türkiye büyüyor. Son çeyrek rakamları da gösterdi ki, büyümede imalatın payı gittikçe artıyor. Bu bir yandan iyi diğer yandan da enerji alanındaki bağımlılığın daha da artması anlamına geliyor. Hükümet bu süreçte ne yapıyor?  Enerji alanındaki bu bağımlılığı azaltabilmek için izlediği enerji politikaları ile hem çeşitliliği arttırmayı hem de enerji koridorlarının Türkiye üzerinden geçmesini sağlamayı hedefliyor. Soma faciasındaki zamanlamaya dikkat edin.

-Yani?..

-Meclis Komisyonu şimdilerde, “sabotaj ihtimalini” de değerlendirmeye aldı! Bakalım nereye kadar ilerleyebilecekler?.. Dikkatinizi çekeyim, birileri facianın meydana gelmesinden hemen sonra “Kömür madenleri kapatılsın!” demeye başladı. Enerji meselesi hayati öneme sahip. Rusya Kırım’ı aldı, kim ne ses çıkartabildi? Ses çıkartamazlar çünkü enerji var enerji!.. Bir kıssın vanaları biter dünya!..

-IŞİD’e dönelim…

-Allah Recep Tayyip Erdoğan’a kuvvet versin. Böyle bir dönemde böyle bir Lider olmasaydı Türkiye çoktan çökmüştü.

-Aslında Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı belki Türkiye bu kadar sıkıntıda olmayacaktı.

-O da doğru. Recep Tayyip Erdoğan’ın olmadığı bir Türkiye’nin -Allah bilir- iddiası da olmayacaktı!..