Sonunda CHP de Hidayete Erdi ve DİN-i-KEMALE Ulaştı!
Şu fani dünyada ve laik Türkiye’de çok tuhaf olmazlar oldu.
Mesela, 80’lerde Rahmetli Özal’ın “köprüyü satması” laikliğe aykırı sayılırdı.
Başörtülü öğrencilerin kulaklarının kapalı olması “eğitime darbe” olarak kabul edilirdi.
Halkın Rahmetli Menderes’e, Merhum Özal’a ve Erdoğan’a meyletmesi, “Cumhuriyet’in kazanımlarına ihanet” olarak kabul edilirdi.
Çocuklarımızın Kur’an öğrenmesi ise “vatana ihanetten daha büyük bir suç” olarak işlem görürdü.
Hac ve umreye harcanan paralar “ekonomiye dinamit” olarak değerlendirilirdi.
Hatta bazı CHP fanatiği entelektüeller işi daha da ileri götürerek, “bu yıl Hac mevsiminin Kurban bayramına denk gelmesinden dolayı şehirler arası otobüs sıkıntısının yaşandığını” bile iddia ederlerdi.
Nihayet CHP’ye oy vermeyenler, “demokrasi düşmanı” olarak algılanır ve “aptal” olarak nitelenirdi.
Ve daha nice “ipe sapa gelmez” saçmalıklar CHP ve sempatizanları tarafından bu millete reva görüldü.
Niçin?
Pek tabii “laikliğin elden gitmemesi” ve CHP’nin de iktidarda kalması için. Ne var ki, yapılan akıl almaz baskılar sonucu CHP müzmin muhalefet partisi oldu.
Laiklik ise ortada bir başına kala kaldı.
Kimse sahip çıkmadı. Adını son yıllarda duyan var mı?
Artık, Nur Serter bile telaffuz etmiyor.
CHP dersen, son başörtüsü karşıtı eylemden sonra laiklikten bahseden CHP’li yöneticiyi hatırlamıyorum.
Eminim, Cumhuriyet mitinglerinde, “Türkiye laiktir, laik kalacak” ve “Ordu göreve” sloganlarını milyonlara zorla ezberlettirenler, şimdi ızdırap içinde kıvranıyorlardır.
Ya da “vay be bizi nasıl kullandılar” diye içten içe hayıflanıyorlardır.
Çünkü uğruna neler yaptıkları CHP’de, laiklik maiklik kalmadığı gibi, laiklik karşıtı söylemlere de girilmesin mi?
Yalnız söylemde kalınsa iyi. İş bir de eyleme dökülmesin mi?
Üstüne üstlük, bu ülke de 80 yıldır yapılan onca “devrim kahramanlığı”, onun en yüce temsilcisi tarafından sadece “864 rakımlı bir tepe” uğruna gözünü kırpmadan terk edilmesin mi?.
Her halde “aslan sosyal demokrat laik kahramanlar” şimdi derin bir yasa girmiş olmalılar.
Nasıl olmasınlar ki!
Bel bağladıkları ve laikliği kuruluşu ile tescilli partileri bile, 80 yıldır laiklik adına her türlü zulmü reva gördükleri “yobazlıktan” medet umar hale gelmiş.
Koskoca laik cumhuriyetin başına anti laik bir dindarı aday göstermek akla hayale sığar mı?
Yani bir laikin başına bundan daha kötü ne gelebilir ki.
Evet Özal iktidar oldu yuttular.
Ak Parti ipi göğüsledi, yutkundular.
Abdullah Gül Cumhurbaşkanı oldu, sindirdiler.
Lakin bu Ekmeleddin İhsanoğlu’nun laik parti tarafından “en laik olması gereken makama” aday gösterilmesi, inanın bir sosyal demokrat için ne yenilir, ne de yutulur cinsten bir şeydir.
Adamın bir kere isminde hayır yok.
Laiklik aşkına isme bakar mısınız: “Ekmeleddin”. Böyle söylerken yine az batıyor. Hele bir de manasına bakın: “Dinin en olgunu”.
Olur şey değil.
Yani neresinden tutsan elinde kalıyor.
Bu CHP’ye ne oldu da böyle bir anda DİN-i-EKMEL’e sarıldı.
Yani bu “laik parti nasıl böyle bir çılgınlık yapar”.
Hidayete erdi desem, “hidayetin” manasını bile bilmediklerine eminim.
Hem yılların aslan sosyal demokratı Kılıçdaroğlu, bu kadar kısa zamanda hidayete nasıl erer. Yok yook! Kesin bu işte bir bit yeniği var.
Sakın! Tayyib’in parmağı olmasın.
Evetttt! Eminim Kılıçdaroğlu’na Tayyib sihir yaptı. Aksi halde damarlarına kadar işlemiş laik CHP’nin, bu anti laik eyleme girmesine imkân yok!
Düşünsenize bir kere! Nasıl olur da öldükten sonra önümüze gelmesi gerekenler daha dünyada iken başımıza geliyor? Nedir bu Tayyip’ten çektiğimiz! Medet ya laiklik!
İnanın değerli okuyucularım, bu laik kardeşlerimin haline ben de çok üzülüyorum. İçine düştükleri durum hakikaten iç acıtan cinsten.
Engin hoşgörülerinden emin olduğum (!) laik ve sosyal demokrat kardeşlerime basit bir soru yöneltmek istiyorum. Lütfen art niyet aranmasın, sadece merakımdan soruyorum;
Acaba bu aylarda doğan çocuklarına, kaç sosyal demokrat CHP’li vatandaşımız 10 Ağustos’ta “evet” mührünü vuracakları “Ekmeleddin” ismini koyacak?
Peki! Bu eylemden benim gibi günahkârların payına düşen nedir?
Bana göre, görevimizi bihakkın yapıp, neticeyi Hakiki Sahibi’ne bırakmaktır. Çünkü O (cc), murad ederse, laik ve sosyal demokratlara da “Dindar bir Cumhurbaşkanı” adayı göstertebilir.
Ne diyelim “Hikmetinden sual olunmaz”. Vesselam...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.